Bucky

6.8K 274 59
                                    

Birazcık +18

"Mükemmel gözüküyorsun." Bucky seni görür görmez yanına geldi ve dudaklarına bir öpücük bıraktı
"Teşekkür ederim." Kızardın ve başını yere eğdin.
"Neden çocukların yanında değilsin?"
"Fazla kalabalık." Basitçe cevap verdin. Bucky kolunu beline sardı.
"Bu elbiseyi neden daha önce görmedim?"
"Daha yeni aldım." Gülümsedin.
"Hoşuna gitti mi?"
Kıkırdadı. "Hoşuma gitti mi? Evet." Elleri boynuna doğru gidiyordu.
"Ama çıkarırsan daha çok severim."
Sırıttın. "Öyle mi?"
"Bana ne yaptığın hakkında en ufak bir fikrin yok."
"Bucky-oh selam y/n doğruluk mu cesaret mi oynayacağız gelsenize." Bucky anında ellerini çekip birkaç adım geri gitti.
"Ohh tabi." Bucky hızla cevap verdi açık şekilde utanmıştı.
"Nerede oynuyoruz?"
(Zaman atlama)
Steve o gece kesinlikle çok iyi dans ediyordu. Asgard alkolü etkisi altında olmalıydı yoksa asla böyle dans etmezdi.
"Y/n Harika görünüyorsun." Stevie sana iltifat ettiğinde dans pistinin kenarından Bucky'yi siz ikinize bakarken gördün.
"Teşekkür ederim." Gülümseyerek cevap verdin.
"Sende mükemmel gözüküyorsun eski rahip, Steve'e noldu?" Dans derken dalga geçtin.
"Y/N." Thor seni yüksek sesle selamladı ve bir ihtimal kemiklerini kıracak şekilde sana sarıldı.
"Seni görmek harika." Seni dahada sıktı.
"Alamıyorum." Konuşmaya çalışırken nefes almaya çalışıyordun. "Nefesim..."
"Ah üzgünüm." Dedi sırıtarak.
Bucky'nin ayağa kalkıp çıktığını gördün, muhtemelen odasına gidiyordu.
"Üzgünüm beyler birazdan gelicem." Hemen nişanlını bulmak için peşinden gittin.

Odanın önüne geldiğinde ne olduğunu kafanda sorgulamaya başladın sana bağıracak mıydı, kavga edecek miydiniz? Ve tam kapıya vuracakken kapı açıldı.
"Hey neden partide değilsin?" Başını eğdi, bu beklediğin bir tepki değildi.
"Hey sen iyi misin, kimse ayrılmadan partiden ayrılmazdın." Endişeli şekilde sordun.
"Evet, iyiyim."
"Emin misin, bana her şeyi anlatabilirsin biliyorsun."
"Siz gerçekten iyi arkadaşsınız ha!" Sana sormaktan çok kendi kendine konuşuyor gibiydi.
"Steve ve ben mi?"
"Evet."
"Evet biz iyi arkadaşlarız." Gülümsedin ve Bucky'e baktın.
"Nişanlımın arkadaşları benim arkadaşlarım."
"Beni hala seviyorsun değil mi?"
"Bucky biz nişanlıyız seni tabiki de seviyorum hatta sana aşığım." Dedin gülerek.
Gülümsedi ve dudağını ısırdığında dudağında yaramaz bir gülümseme oluştu. Ellerini saçlarına götürdü.
"Güzel." Dedi
"Çünkü kime ait olduğunu bilmeye ihtiyacın var." Kapıyı ayağıyla kapatmadan önce seni odanın içine çekip kolları arasına alıp kendi ile duvar arasına aldı.
"Hımm." Kendi kendine mırıldandın. "Kime aitim, oh yine mi? Gerçekten hatırlamıyorum..." dedin ve dudağını ısırman işi daha da kötüleştirdi.
Seni derince öpmeden önce ellerini sabitledi. Tekrar öptü ama bu sefer tutkuluydu.
"Sen benimsin." Öpücüklerinin arasından söylemişti.
Daha fazla tutamadın ve dudaklarından bir inilti koptu. Hayır neden bunu yapmıştın, ona istediğini vermek istemiyordun en azından şimdilik.
Erkeksi kıkırtısını duymuştun. "Neydi o?" Masumca sormuştu. "Bu..." biraz durdu.
"Bir inilti."
Dudağını ısırmıştın sende böyle bir etki yaratmasından nefret ediyordun.
"İnleyebileceğini söylemedim değil mi, ben izin verene kadar bunu yapmayacaksın. Beni anlıyorsun değil mi ha?"

Êgêrie // Marvel ImagineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin