Zombi Salgını

Bölüm 12: Sınav

15 saat hiç durmadan gittiler. Bu süre boyunca hiç yaşam belirtisi görmediler. En sonunda bir AVM buldular. AVM yıkıntıların arasında, yaklaşık 3 metre yüksekliğinde 2 sıra telle çevriliydi. Kapı raylı sistem olmalıydı. Kapıya yaklaştıklarında bir grup insan arabanın etrafını çevirdi. Herkes tek tek indi. Oldukça iri bi' adam onları tek tek kelepçeledi. Roger oldukça rahatsız olmuştu. Birden kafasına bi'şey çarptığı hissetti ve yere yığıldı. Dünya yavaş yavaş bulanıklaştı ve karardı.

Ayıldığında gözleri bağlıydı. Saman olduğunu düşündüğü bir yığının üzerinde oturuyordu. "Nerdeyim ben?!" diye bağırdı. Cevap gelmedi. Yalnız olduğunu sandı ama birisi gözlerini açtı.

İçerisi oldukça parlaktı. Hafif nemli ve sıcaktı. Elleri ve kolları bağlanmıştı. Etrafına baktı. Birlikte geldiği herkes oradaydı. Duvarlar tellerle kaplanmış tahtaydı. Zemin tahmin ettiği gibi saman kaplıydı.

   İçeri maskeli bir adam girdi. "Şimdi sınav vakti!" diye bağırdı ve odadaki 2 kapıdan soldakine vurdu. Kapı açıldı. Boğazlarından bağlı bir düzine zombi kapının arkasındaydı. Maskeli adam bi'kaç demir parçası koyup gitti.

   "İşte şimdi bittik" dedi Roger kendi kendine. İpler birden koptu. Roger ipleri çözmeyi denedi ama oldukça sert bağlanmıştı. Teller aklına geldi. Sivri kenarları olmalıydı. Ellerini bağlayan ipi taktı ve kopardı. Bir zombi üstüne atıldı ama tekme attı ve onu yere devirdi. Ayaklarını çözdü hemen. Ayağa kalktı. Demir parçalarına uzandı ve ona saldıran zombinin beynini dağıttı.

   Diğerleri de ondan geri kalmamıştı. Bütün zombiler öldürüldü. Roger etrafına bakındı. 3 kişi zombilere yem olmuştu. Adamın çıktığı kapıya yöneldi. Tam tıklatacakken kapı birden açıldı ve Roger kafasına beyzbol sopasını yiyip yere yığıldı. Son gördüğü şey odaya 24 kişinin girdiğiydi.

   Tekrar uyandığında yatakta yatıyordu. Elleri bağlanmıştı. Yanında yaşlı bir kadın oturuyordu. Yaralarına pansuman yapılmıştı. Kadın kalktı ve dışarı çıktı.

   10 dakika sonra odaya siyah kazaklı, yaklaşık 1.87 boyunda, esmer bir adam girdi. "Yaşam Bahçesi'ne hoşgeldin. Artık bizim için çalışacaksın." dedi. "Sizin için neden çalışayım?" dedi Roger.

"Burada çalışırsan hayatta kalırsın. Çalışmazsan dışarı atılırsın ve muhtemelen ölürsün." diye karşılık aldı. "Sence de mantıklı değil mi?"

   Roger kabul etti. Adam, Roger'ın bilmediği bir dilde bir şeyler bağırdı. Odaya 2 kişi girdi ve Roger'a bir iğne vurdular. Roger yine kendinden geçti. Artık bayılmaktan sıkılmaya başlamıştı.

   Uyandığında koltukta oturuyordu. Yine o adam vardı karşısında. Bu adam bi'yerden tanıdık geliyordu. "Biz tanışıyor muyuz?" dedi Roger.

"Ben Nick." diye cevap aldı. "Nick Flash."

  "Roger, sadece Roger. Bu kadarını bilsen yeter." dedi o da.

   "Gel hadi sana yeni evini göstereyim." dedi. Roger bu adama hiç güvenmiyordu ama mecbur onunla beraber gitti.