Zombi Salgını

Bölüm 2: Sokak Ülkesi

Hergün çıkıp birçok zombi öldürüp geri giriyorlardı. Tam 5 günde bitirebildiler.

"İyi iş!" dedi Roger.

Sadece 4 günlük erzakları kalmıştı. Sokağın sonunda büyük bir market vardı. Yolda ise birkaç tane zombi vardı. Çıkmaz sokak olduğu için o zombileri de öldürüp tahta kazıklarla iyi bir duvar yaptılar. Artık bütün sokak temizdi. Fakat yinede akşamları sığınakta yatacaklardı. Herkesin aklında aynı soru vardı:

"Markette erzak bitince ne yapacağız?"

"Bize bir lider lazım." dedi Philip. "Aranızda lider olmak isteyen var mı?" dedi. Kimse ses çıkarmadı. "O zaman lider benim. İlk önce sokağın köşelerine gözcüler koymalıyız. Her köşeye 2 gözcü yeter." dedi.

Aslında bu durum Jake'i korkutuyordu. Ya bir açıklık kalırsa ne olacaktı? "

"Bence önce sokağı keşfedelim. Açıklık falan var mı bakarız..". Philip kabul etti. 3 kişi keşfe çıktılar. Geri kalanlar duvarı güçlendiriyordu. Roger silahları Jake ve Philip'e verdi. Bütün sokağı aradılar sadece tek bir açıklık vardı ama oradan da kimse geçemezdi.

Jake bacaklarının titrediğini Roger söyleyene kadar farketmemişti.

"Neden korkuyorsun? Burası güvenli işte."

"Ben buradan değil zombi istilasından korkuyorum" diye cevap verdi.

"Ben buradayken korkmana gerek yok. Zombiler hakkında herşeyi biliyorum." dedi Roger.

"Kendine bu kadar güvenme." dedi Philip. "Zombiler hakkında emin olamazsın."

Birden bir çığlık sesi geldi. Zombiler duvara saldırıyorlardı. Philip sniper'ı alıp çatıya çıktı. Sayabildiği kadarıyla 13 zombi vardı.

İşi bittiğinde "Bu bedenleri ne yapacağız?" diye sordu Jake. "Gömecek miyiz? Yakacak mıyız?"

Herkes Philip'e baktı.

"Tanıdıklarınızı gömeriz, geri kalanını yakarız." dedi. Kimse buna itiraz etmedi ve dışarı geçit olarak kullandıkları evin kapısından çıktılar. Zombilerin arasında tanıdıkları yoktu ama zar zor bakmışlardı. Çünkü çok pis kokuyorlardı. Taşıması çok daha zordu. İşi bitirdiklerinde Herkes bitkin düşmüştü.

"Eğer hergün böyle olacaksa biz bittik." dedi Jake.

"Malesef böyle olmak zorunda. Yoksa zombiler virüs yaymaya başlar ve hepimiz ölürüz." dedi Roger.

Güneş batmak üzereydi. Herkes sığınağa döndü.