Bölüm 13: Sıcak Bir Yuva ve Arkadaş

746 41 2
                                    

Dolaştıkları 1,5 saat boyunca Nick hiçbir garip davranış sergilememişti. Bir şeyler gizler gibi bir hali de yoktu. Ayrıca oldukça sıcakkanlıydı. Roger'ın ayaklarına kara sular inmişti. "Bu kadar büyük alanı nasıl temizlediniz ve güvenli tutuyorsunuz?" diye sordu.

"Kolay olmadı ama burası eskiden bir siteymiş. Duvarlar oldukça kalın ve demir parmaklıklar sağlamdı. Bu yüzden içeriye hiç zombi girememiş. Geldiğimizde içeride sadece 11 kişi vardı. Yiyecekleri bitmek üzereydi. Biz onlara yemek verdik onlar da bize kalacak yer. diye cevap verdi Nick. "İşte bu da senin evin.".

Roger apartmanın girişine baktı. "Bütün apartman mı?" dedi. Nick kahkahayı patlattı. "Tabiki değil. İlk kat." dedi. Roger bozulduğunu farkettirmeden apartmana girdi.

Oda oldukça bakımlıydı. Duvarlar akmamıştı, pencereler kırık değildi. Kapıya baktı. Çok sağlam gözükmese de en azından birkaç saniye tutardı. Yatağına uzandı. Uzun süredir böyle rahat bir yerde uyumamıştı. Güzel bir uyku çekti.

Gece rahat uyumasına karşılık sabah işler zorluydu. Daha yeni olduğu için ona çiftçillik görevi vermişlerdi. Bütün tarlada uğraştı. Kahvaltı ve akşam yemeği yoktu. Fakat öğle yemeği olabildiğince güzeldi.

Acaba Philip hayatta mıydı? Peki ya Jake n'olacaktı? Aklı bu tür sorularla doluydu. Birden sırtında bir el hissetti. Nick "Terfi aldın dostum." dedi. "Senin için terfi istedim ve güvenliğe alındın."

"Ya buraya geldiğim insanlar?"

"Onlar hala ya aşçı ya da çifçi. Bir tek sen terfi aldın."

"Beni niye bu kadar kolluyorsun? Ya kötü biriysem?" dedi Roger.

"Hikayelerimiz benzer, tek fark sen daha çok grup değiştin. Arkadaşların bana neler olduğunu anlattı. Her şeyi teker teker hem de.". Roger bilgilerini ona vereni biliyordu ama sinirini bastırmaya çalıştı.

"Tamam, herneyse. Üniformamı ver de işe başlayayım."

Birkaç gün sonra Roger iyice adapte olmuştu. Yine de aklı hep dışarıdaydı. Acaba virüs ne kadar ilerlemişti? Belki başka kıtalarda yoktu. Oraya kaçabilirlerdi. Hemen kütüphaneye gitti. Haritayı eline aldı ve ülkenin en büyük limanını buldu. Yakınlarında askeri üsler vardı. Muhtemelen orada da hala hayatta olanlar vardı. Planı buydu. Kıtadan kaçacaktı. Sonra kendi kendine "Ya oralar da virüslendiyse?" dedi. O zaman n'apacaktı. Haritayı buruşturdu ve yere attı. Devriye gezmek bahanesiyle etrafı turlamaya başladı. Yarın uzun bir gün olacaktı ama uyumamayı tercih etti.

Zombi SalgınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin