Episode: •2•

1.4K 180 152
                                    

Yer: Min Yoongi'nin Arabası

"Kaç kişi var Joon?" Dedi Yoongi bir yandan araba kullanırken bir yandan da dikiz aynasından Namjoon a bakarak.

"2 kişi var. Birinin adı.. bir saniye.. heh.. Jung Hoseok ve Park Jimin" dedi Namjoon bilgisayar klavyesine hızlı hızlı birşeyler yazarken.
"İkisinin yaşı da 24"

"Hmm" dedi Yoongi "bu sağdan mı dönüyorduk?"

"Evet, 100 metre sonra tam sağımızda.."

Yoongi direksiyonu sağa çevirdi ve yola devam etti.

5 saniye sonra "işte burası, ama arka tarafa park edelim. Ne olur ne olmaz"

Yoongi başını sallayarak evin arkasına doğru sürdü.

"Güzel yermiş" dedi Jungkook camdan dışarı bakarken.

"Oy sen beğendin mi? Sana da mı alalım oy oy... Kes lan dangoz" dedi Taehyung ani ruh değişimiyle.

Jungkook tip tip bakarak tekrar camdaki yerini aldı.

"Buraya park ediyorum hacılar" diyerek arabayı ağacın altına doğru sürdü.

"Tamamdır çok iyi"

Yoongi el frenini çektikten sonra arkasını döndü.

"Uyuyorlar mı?"

"Bir dakika bakıyorum hemen" klavyede parmakları gezdikten sonra cevap verdi "kalp atışları uyuyan bir insan ile aynı düzeyde. Yani %90 uyuyorlar"

Yoongi kafasını tekrar olumlu anlamda salladı.

"Ya Namjoon sen bunları nasıl yapıyorsun? Kalp atışlarını falan.. Evin içinden nasıl anlaşılıyorki lan?" Dedi Jungkook anlamasa da bilgisayarda gözünü gezdirerek.

"Boşuna bakma, anlamazsın. Kimse anlamaz."

"Sen nasıl anlıyorsun o zaman? Biz bok muyuz?" Dedi Taehyung.

"Çünkü ben bunun eğitimini 24 sene aldım. Ha diyince olmuyor bu işler. 1 yaşında başladı benim hayatım. Ulan ben ergen olmadım ergen. Siz kendinizi tatmin ederken, ben sanal ortamda insanları dizginliyordum"

Taehyung ve Jungkook birşey demeyince Yoongi söze atladı.

"E hadi o zaman, başlasın macera"

Herkes eline telsiz aldıktan sonra, ağız maskelerini taktılar. Taehyung kasa açmaya yarayan gerekli eşyaları alırken, Jungkook bacak kaslarını açtırıyordu.
Namjoon, kahvesinden yudum alıp bilgisayardan kodlarla ilgileniyordu.
Yoongi ise sırt çantasını takarak, birkaç bayıltıcı spreyler alıyordu yanına.

"Tamamdır, hazırsanız çıkabilirsiniz" dedi Namjoon.

"Bak, şüpheli bir an yakaladığın zaman bize bildir Joon. Göt gibi kalmayalım sonra" dedi Yoongi tembihleyici tavırla.

"Biliyorum biliyorum, hadi.. acele edin"

3 silahşör arabadan indikten sonra eve doğru ağaçların aralarından yürümeye başlamıştı.

"Yoongi ben senin donunu mu giydim yanlışlıkla? Sıkıyor" diyerek isyan etti Jungkook eliyle bacak arasını açtırarak.

"Çok komik.. Koca götlü"

Jungkook öne geçti ve etrafı inceleyerek dev malikanenin bahçe kapısına geldi.

"Taehyung, aç şu kapıyı"

"Emredersiniz"

Taehyung mini çantasını çıkararak birkaç eşya aldı ve 10 saniyede bahçe kapısı ardına kadar açılmıştı.

Jungkook önden giderek etrafı kolaçan etti ve telsizi eline aldı
"Namjoon, sesim geliyor mu?" Dedi fısıltıyla.

"Evet geliyor kook"

"Giriyoruz biz? Bak, uyuyorlar dimi?"

"Dur tekrar bakayım........ evet %90 uyuyorlar"

Jungkook kafasıyla onaylayıp diğerlerine baktığında, Taehyung önden giderek kapının önünde diz çöktü ve minik çantanın içinden gerekli eşyaları çıkardı.

"Hadi hızlı ol" dedi Jungkook etrafa bakarken.

"Taehyung, hadi dostum." Dedi Yoongi eliyle omzunu sıkarken.

"Deniyorum" diyerek anlındaki teri sildi.

Jungkook tam birşey diyecekti ki kapı açıldı.

Yoongi ve Jungkook sevinçle açılan kapıya bakarken Taehyung ise "huh" diyerek mini çantayı bel çantasına geri koymuştu.

"Hadi, hızlı olalım"

Herkes yavaş hareketlerle içeri girdiğinde, televizyonun açık olduğunu gördüler. Ve karşısında da iki tane insan..

Hoseok çenesini kaşıyarak, çizgi filimden başını kaldırdı ve giriş kapısına doğru baktı..
Ve bakmasıyla 3 tane adamın da ona baktığını gördü..

"Kalan %10 luk dilimin ben anasını avradını okey masası üzerinde taş sektire sektire düzleyeyeyim.. Namjoon ben senin aletine yoğurt koyayım da-"

Yoongi nin kısık küfürünü yanlızca yanındaki Taehyung ve Jungkook duymuştu.

"Yoongi.. midem kalktı.." dedi Jungkook suratını buruşturarak.

"Susun lan.. adam şoka girdi heralde, baksanıza hâlâ bize şeyini arı sokmuş gibi möl möl bakıyor" dedi Taehyung ağzını fazla oynatmadan konuşurken.

Hoseok kendine gelerek işaret parmağı ile 3lü yü gösterdi.

"S-siz! Nasıl girdiniz evime? Yoksa hırsız mısınız? Hemen polisi arıyorum!" Hoseok tam telefonuna uzanacaktı ki Yoongi atladı.

"Ne hırsızı? Eeee.." etrafa bakarak zaman kazandı ve aklına gelen ilk şeyi söyledi "kapınız açık kalmış, biz de içerde kimse var mı, varsa söyleyelim diye içeri girdik"

Hoseok elini belinde birleştirdi.

"O zaman niye beni görünce 'şimdi sıçtık' bakışı atmaya başladınız?"
Hoseok alayla söylemişti.

"Peki sen niye bizi görünce bacak arasına çivili odunla vurulmuş gibi baktı-ah karnım!"

Yoongi dirseğini geçirmişti.

Ama Hoseok neyse ki Taehyung u duymamıştı.

"Öyle baktık çünkü.." televizyona doğru baktı "bu yaşta çizgi film izleyeni ilk defa görüyorduk" dedi eliyle televizyonu göstererek.

Hoseok televizyona baktı ve hızla dönüp utanarak kafasını kaşıdı.

"Ah, anladım. Peki o zaman teşekkür ederim!"

"Mal lan bu" dedi Jungkook sessiz olmaya çalışarak.

"Bencede" dedi Taehyung.

Yoongi ikisine de tekme attı.

Hoseok şaşkınlıkla bakarken, Yoongi ona gülümseyerek "O zaman biz gidelim artık"

"Peki, İyi geceler"

"İyi geceler"

Yoongi el sallayarak çıktı ve arkasından da iki kafadarı aldı.

"Ne oldu lan az önce?" Dedi Taehyung kaşlarını çatarak.

Kimse cevap vermeyip yürümeye devam etti.

Yoongi arabaya yürüyene kadar Namjoon a küfürlerini sallıyordu.
Taehyung ve Jungkook ise kulaklarını kapatmış, öyle yürüyorlardı.

Arabaya bindiğinde Namjoon hepsinin suratlarına baktı.

"Eee? Nerde ganimet?"

Yoongi kahkaha attı ve aniden sinirli haline geri dönerek eliyle nah çekti.

"Al bak burda ganimet"

The Robber | sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin