"buyur anne beni çağırmışsın"

"akşama harire tatlısı yap da çayın yanında yenilir"

"ya anne niye ben yapıyorum"

"herkesin işi var Dilan sen pek güzel yaparsın hem bizde epeydir yemiyorduk"

"tamam tamam yaparım" Fatma hanım mutfaktan çıkarken Dilan da tatlının malzemelerini çıkarmaya başladı

"Dilan neyin var"

"bir şeyim yok yenge" Dilan malzemeleri çıkardığı kaba dökerken olabildiğince Feyza'ya çaktırmamaya çalışıyordu

"var bir şeyler ama bize söylemiyorsun masada yareni de kırdın senin arkandan bir şey demeden odasına çıktı, sorun ne ise bizimle paylaşabilirsin"

"yenge sonra konuşalım mı?"

"Ferman ağamı" Feyza Dilan'a yaklaşıp sadece Dilan'ın duyacağı şekilde fısıldadı

"yenge onunla ne alakası var ya" Dilan mutfaktakilere duyurmamak için hemen Feyza'yı susturdu

"onunla tanıştığın günden beri ruh halin çok değişken e şimdi de yemeğe geliyor sen çok gerginsin yani aklıma başka bir şey gelmiyor"

"biri duyacak şimdi bir şey var sanacak lütfen "

"tamam susuyorum ama şimdilik bu konuyu sonra konuşacağız, bir de yarenin gönlünü al haksız yere bağırdın üzdün"

"tamam şu tatlıyı yapayım gidip özür dileyeceğim"

"iyi madem bende sana yardım edeyim, tatlının adı ne sanırım farklı bir tatlı "

"adı harire buralara özgü bir tatlı ama çevre illerde de yaygın"

Dilan tatlıyı yaparken Feyza ile Mardin'e özgü yemeklerden konuşmuşlar sonrasında Dilan yarenin yanına gidip özür dilemiş ve gönlünü almıştı.

Akşama kadar ev toparlanmış ve yemekler yapılmıştı, masa hazırlanmış sadece Ömer ağaların gelmesini bekliyorlardı. Ferman ağa ile birlikte içeriye giren Ömer ağa ve arkalarından gelen Alparslan ile Baran konağa girdiklerinde Fatma hanım hepsinin yüzündeki gerginlikten bir şeyler olduğunu fark etmişti ama hiçbir şey demeden karşıladı

"hoş gelmişsin oğlum, tekrardan başın sağ olsun"

"hoş bulduk Fatma hanım sağ olun"

"Fatma hanım neymiş ben senin iş arkadaşın mıyım Fatma teyze de bana" Fatma hanım Ferman'ı sıcak bir şekilde karşılarken Feyza, yaren ve Dilan sadece hoş geldiniz demişlerdi

"sofra hazır isterseniz direk masaya geçelim Ömer bey"

"tamam Fatma hanım"

"ben izninizle bir lavaboya gideyim"

"tabi oğlum Baran misafirimize eşlik et"

"bey hayırdır pek keyfiniz yok gibi yoksa ters bir şey mi var"

"sonra konuşuruz hanım" Ömer bey masaya geçerken Baran ile Ferman da gelmiş ve herkes masadaki yerini almıştı.

Yemeğin sonuna kadar kısa konuşmalar haricinde herkes sessizliğini korumuştu

"Fatma teyze ellerinize sağlık yemekler çok güzel uzun zamandır ev yemeği yememiştim"

"afiyet olsun Ferman oğlum, konaktaki çalışanların yapmıyorlar mı"

"ben, konağa gitmiyorum..."masada ki büyük sessizlik fermanı rahatsız etmişti insanların kendisine acımasını vah tüh demelerinden nefret ediyordu o yüzden kalkmak için yeltendi

SÖZ AŞKIWhere stories live. Discover now