Zeynep utanarak hemen gözlerini ayirdi ondan. Ellerini cekti ve öylece dona kaldi. Öyle cok utanmisti ki Rabbinden, ilk defa bir erkegin gözlerine bakmisti, ellerini tutmustu... Mahcuptu ama onunda yüreginde Kördügümler baglaniyordu sanki. Yanaklari kizarmisti... Selvi boylu selimin yanindan kacmak isterken Selim öylece karsisinda duruyordu. Sanki Zeynepi engelliyordu. Yürüyemiyordu...

Selim ona sicak sesiyle, utanarak ve titreyerek " özür dilerim, hakkini helal et, sana dokundum" demisti...

Zeynep sesini duymustu. O nasil bir ses di. Dilini dügümledi. Sanki eriyordu karsisinda. Icinden Allaha tövbe ederek yüregini bastirmaya calisiyordu. Ve sessizce "helal olsun, ben özür dilerim" dedi...

Selim sanki gitmek istemiyordu. Orada kalmak istiyordu... Ama nasil olurdu ki? Uygun olmazdi. nefsi ile mücadele ediyordu. Ve ona yenilmemek icin arabasina dogru yürüyordu. O an bir ses duydu " Zeynep'im" diyordu. Nerden bilesin ki onun isminin Zeynep oldugunu, hic aldirmadan arabasinin kapisini acti...

Hemen ardindan bir kücük cocuk geldi "abiii, abii dur" diye cagriyordu o kücük cocuk. Arkasina döndügünde o tatli cocuk ona Zeynepin düsürdügü künyesini uzatti " bu senden düstü az önce abi" dedi. Selim o an tebessüm etti. Bu Zeynepin elini tuttugunda, o hizla kirdigi künyesiydi . "Zeynep" yaziyordu. Selim hemen ona bakiniyordu. Arabasinin kapisini örtüp Kalbine yürüyordu. Ama ne görüyor orda? Zeynepin yaninda bir erkek vardi ve Kolunu tutuyordu.

Cok kötü olmustu Selim o an. Kalbi sizlanmisti. Ama budefa kirginliktan. Neden kötü olmustu ki ? Galiba yüregi akiyordu o tevafuka... Hemen bakislarini dindirerek arabasina dönüyordu.. Künyeyi elinde sıkı sıkı tutarak avuclarinda sakliyordu...

"Abi- abi buldum anahtar bendeymis" diye bir ses duydu. Kapisini kapatmadan önce duydu. Zeynep di bu.. Ne demisti ki Zeynep, abi mi demisti...

Selim o an tebessümünü gizleyemedi yüzünden. Öylesine sevindiki. Kapisini kapatti ve yavasca uzaklasti oradan... Umudunu allaha baglamisti. Belki birdaha görürüm diyerek yoluna devam etti.

Zeynep merak ediyordu aceba gittimi diye. Görücekmi onu bidaha diye... Ama kalbi hissetmiyordu o sicakligi... Sanki uzakligini farkindaydi.

Ve yillarca anlatti Rabbine Zeynep bugünü. Ismini de o gün ögrenmisti orada. selim abi diye seslenmisti o kücük cocuk. Künyesini ona uzattiginida görmüstü. Ama neden aldi ki? Hep sorardi bunu kendisine...

..........

Sabah olmustu. Hemen cantasini hazirliyordu. Okul kitaplarini kalemini cantasina yerlestiriyordu... Sabah namazin ardindan feracesini giginip, basörtüsünü bagliyordu. Herzaman ki gibi mütevaziydi o. Üniversitede bile parmakla gösterilen bir kizdi. Avukat olucakti. Basi hep yerde ve göz kapaklari perdeysiydi.

Okuluna gitmeden önce icinden niyet etti " allahim senin rizan ile okumaya gidiyorum, senin rizan ile evime dönmek istyorum" dedi. O hep niyet ederdi. O cünki herseyi Allahin rizasi ile yapmal icin cabaliyordu..

Son yiliydi. Üniversitede hemen ön siraya oturup kitaplarini cikarmisti. Arkadasi yanina oturup onun bu utangac halini cok seviyordu bu yüzden onu kizdirmadan derse baslamazdi. Cok yakin arkadasiydi Melike...

hoca derse girdiginde sessizlik baslamisti. Ve bir projeyi anlatiyordu. Bütün ögrenciler büyük bir dikkat ile dinliyordu. Bir proje basliyordu ve zeynep hic de memnun olmamisti bu projedem. Her siniftan bir ögrenci bu projeye katilacakti. Baska üniversitelere gidip bir hafta boyunca ordaki derslere katilamalari gerekiyordu. Zeynep bunlari duyduktan sonra düsüncelere dalmisti. Nasil giderdi baska bir sehire. Ailesinden uzak. Hic uygun olurmuydu yalniz? Zeynep hic sesini cikarmadan sessizce oturuyoru. Oysa baska ögrenciler bu projeye katilmak icin hocalarina israrla kendilerini secmeleri icin parmak kaldiriyordu. Ama profosörün aklinda bir isim vardi zaten. " zeynep".

" zeynep bu projeyi senin yapmani istiyorum. Buna en uygun seni görüyorum. Derslerinde cok iyisin ve bir haftalik eksiklik sana zor gelmeyeceginden eminim" diyordu. Oysaki zeynep istemiyordu. Ama biseyde diyemiyordu ki. Erkeklerin hepsi susmus zeynepin sesini duymak icin onu dinliyordu. Cünkü zeynep sesini erkeklere duyurmamak icin ne kadar imkan varsa bunu kullaniyordu. Onlar ise onun sesini duymak icin cok merakliydilar. Cünkü böyle bir kiz dan ikincisi yoktu. Iffetini bu derecede koruyan... Ve bu yüzden susma mecburiyetinde kalmisti.

Ögretmen hemen bunu bir kabul olarak algilayip onu listeye yazmisti...

Ders sonunda ögretmenin yanina gidip bunu yapmak istemedigini söylese bile kabul etmiyordu hocasi. Eger yapmassa dersden onu geri birakicani söylemisti... "Zeynep sana güveniyorum. Bana hakkiyla ordan güzel bir sunun hazirlayacagindan eminim. Ve bununla derslerine cok iyi bir arti yapicaksin".

" ama hocam ben nerde kalicam, yanliz basima olmaz" demisti zeynep.

"Yanina melikeyi yada yusufu alabilirsin" diyip eline formülarlari tutsturup cikmisti ordan...

Tek care melikeydi. Ve oda zaten onu yanliz birakmazdi. Kabul etmisti...

Annesi ne kadar istemesede " sana güveniyorum kizim, sen rabbinin rizasi ile okuyorsun, hakki ile projeni yapicagindan eminim" demisti

............

Ve tam 3 ay gecti. Selim üniversitede hocasina birseyler sormak icin odasina giderken hocasi ona "selim baska sehirden bir ögrenci gelicek bugün saat 10 da, onunla okulda ilgilenmeni ve yardimci olmani istiyorum. Buna en uygun sensin" diyordu. " tabi hocam siz nasil uygun görürseniz" diyip kabul etmisti.

Hocasi eline kagittaki bilgileri verip dersine gitmisti...

Selim kagidi okurken Zeynep in ismi yazdigini gördü...

Icinde bir an bir mutluluk hissetmisti. Ama olabilirmiydi böyle bisey. Gercekten o olabilirmiydi. Hayir diyip kendini ümitlendirmemeye calisiyordu. 3 yil gecmisti. Belkide evlenmistir diye onun olabilcegini düsünmüyordu...

Ve saat 10 du. Dersdeydi selim. Kapi tiklanmisti. Ve yavasca acildi...

Kalbim SeninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin