1.Kısım

31.9K 758 64
                                    

Öylesine zor birgün gündiki Zeynep icin. Intiham hayatinin parcasiydi. Her haline yinede sükrederdi. O isyandan kacinir hamd ederdi.

O gece Seccadesini serdi ve Namazini kilmaya niyet etti, o nasil bir Namaz di... Niyet etmeye baslarken gözlerinden akiyordu yüregindeki Allah aski. Tekbiri zor getirerek hickira hickira namazini kiliyordu. Secdeye her indiginde kalkmak istemiyordu. Allahin ona olan yakinligini hissediyor ve günahlarindan sessizce tövbe ediyordu... O öylesine temiz bir kizdi ki. Namazda Edepten boynunu kaldiramazdi.

Namazi bittikten sonra ellerini sema ya kaldirarak dua etmeye basladi. Öylesine bir maneviyat vardi ki o oda icerisinde, görmemek mümkün degildi.. O yaniyordu, dili Allah' i zikrederdi yüregi o tevafuku... Ve her namazinda Rabbinden diler, ondan baskasina acamazdi yüregini.

"Ya Rabbi geldim huzuruna, actim ellerimi, dayadim kalbimi.. Allahim sen Sabir verensin. Senin merhametinin sorgu suali olmaz.. Allahim yüregim yaniyor. Onu aklimdan cikaramiyorum. O nasil bir tevafuk idi ki, öylesine güzel bulusturdun bizi.. Allahim yillar gecti ve onu ömrümde birkez görmek nasib oldu. Gönlüm ona akti... onu düsünmeye bile korkuyorum bana kizarsin diye. Ama gönlüme söz geciremiyorum... Sen ne olursun benim yardimcim ol... AMIN"

O gece sabaha kadar Kur an okudu. Öylesina sarilmistiki Kur an'i kerime Allah aski diye yaniyordu...

Gözleri yorulsada vazgecmiyordu okumaktan...

Birakamiyordu ki ayetleri. Sanki okudukca icindeki özlem atesi az da olsa diniyordu. Saatlerce okudu saatler ardindan gözleri artik okuyamicak hale geldi. Kur an'i ni öperek onu yerine yerlestirdi ve yatagina uzandi. Istediği tek sey gözlerini yumup uyumakti.

O gece Zeynep cok güzel bir rüya gördü..

Selim'i.. Tevafukunu gördü. Zeynep beyazlar icinde cok güzel bir elbiseye bürünmüstü. Etrafinda güller vardi. Hepsi de Peygamber efendimiz S.a.v. imin kokusu gibiydi. Onlara yaklasip kokluyordu ki karsisinda Selim'i gördü. O ise yere bakiyor, elinde bir kirmizi gül tutuyordu. Zeynep gözlerine bakamiyordu. Ellerini sıkı sıkı bir biriyle tutustururken Selim ona Gülü uzatiyordu. Ve sessizce " bu bizim ilk bulusmamiz olucak, bu sana ilk yüregimin isbati olucak. Rabbim bizi ilk Teheccüh namazimizda bulusturcak" diyordu.

Zeynep bu sözlerden sonra hemen uyanmisti. Öylesine mutluydu ve saskindi ki, elleri, kalbi titriyordu. Sessizce rabbine sükrederek abdest aldi Zeynep, ayni Selim gibi. Yaradan ikisine de ayni rüyayi göstermisti. Bir birlerinden habersiz ayni vakitte seccadelerini serip Allaha yürüdüler. Tek bir cekerek Allahi andi onlar...

Zeynep hemen Namazin ardindan Sükür namazi kiliyordu. Rabbine binlerce sükrediyordu. Tekrar o Tevafuk gününü anlatmaya baslamisti. Hic bikmadan her gece anlatirdi.. Her anlattiginda ise gözlerinden yaslar süzülürdü..

Allah onlari bir Camide görüstürmüstü. Selim aslinda Zeynepe cok uzak bir sehirde yasiyordu. O gün Zeynepin sehrine bir eski Hocasini ziyarete gelmisti. Ve tekrar yola sehrine gitmeye cikarken namaz vaktine yetismek icin önüne gelen ilk Camiiye yol almisti. O camide o gün Kermes vardi... Zeynep kalabalik yerde bulunmayi sevmesede o gün annesini israri ile oradaydi...

Selim namazini kildiktan sonra disariya cikarken hizli adimlarda yürüyordu. Cünki o cok yakisikliydi. Uzun boylu, yesil gözlü bir Selim di. Kizlar ona bakiyordu. O ise edebinden bir kez olsun basini kaldiramamisti ve hizli adimlarla ordan uzaklasmak istiyordu.. Taa ki Zeynep de ordaki erkeklerin bakislarindan uzaklasmaya calisarak hizli adimlarla yürürken... Birbirlerine carptilar. Zeynep düsücekken Selim hizlica elinden tutup gözlerinin icine bakti... Sanki o bakislarda kayboluyordu.

Selim öylece dona kalmisti. Zeynebin o yesil gözlerine, uzun kirpiklerine ve o güzel sürmeli gözlerine... Elleri titremeye baslamisti... Kalbi bir amansiz agriya tutulmustu. Sanki daha hizli atmaya baslamisti.

Kalbim SeninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin