Birden ayrımsadık ki ayrılık orada başlıyor

1.8K 162 242
                                    

🎼 Biliyorsun
Sana kendimi gösteremem
Sana kendimi veremem
Bitkin tarafımı sana gösteremem
Yeniden maske takacağım ve seni görmeye geleceğim
Ama seni hala istiyorum.





Ofise sinen yoğun pizza ve kahve karışımı koku mide bulandırıcıydı. Ortamın samimi ve rahat olması daima Ji Eun'un hoşuna gitse de, bugün dünyanın en güzel yeri bile rahatsız ediciydi. Sabahki evde kalma arzusu, zamanı orada geçirdikçe anıların ölü soğukluğu gibi sırtına değmesinden dolayı değişmişti. Her zamankinden daha cansız bir şekilde beş dakikada duş alıp kahvaltı bile yapmadan gelmişti iş yerine. Fakat fiziki olarak kendini yeterli hissetmediği için takım liderinden izin alarak bugün masa başında kalacaktı. Böylesi daha iyiydi.

Öğleden sonraydı ve Ji Eun ağzına kahve dışında hiçbir şey koymamıştı.Fakat ne gariptir ki aç da hissetmiyordu. Çalışanlar paket paket pizza yerken o mesai dışı olsa da rapor yazmış ve birkaç makale okumuştu. Son zamanlarda yeniden gündeme oturan Kuzey Kore'nin nükleer bomba misillemesiyle ilgili bir yığın bilgi ve düzenlenip sitede yayınlanması gereken incelemeler birikmişti. Sabahki baş ağrısının daha da şiddetlendiğini hissederken, uzun bir süre şarap ve türevlerini görmeyeceğine yemin etti.

Fotokopi almak için makinenin yanına gittiği esnada telefonunu kontrol etti. Ondan herhangi bir mesaj gelmeyeceğini biliyordu ama içindeki ilgi çekme arzusunu engelleyemiyordu. Aslında ne beklediğini kendi de bilmiyordu Ji Eun. Taehyung ile oturup ciddi anlamda konuşmaları gerektiğinin farkındaydı. Neden şüphe duyduğunu, bu raddeye getiren şeyin neler olduğunu ona anlatmalıydı. Kapıdan çıkmadan önce son kez söylediği şey geçti zihninden. "Ben hatırlıyorum Ji Eun."

Yüreği ateşe değen bir plastik gibi büzüşüp eridi. İçinde sıkışıp kalan o çığlık ve söyleyemediği kelimeler gittikçe artıyordu. Gerçekten ilişkilerini bu hale getiren kendisi miydi? Eşinin onu önemsediğini ve günler geçse de aralarında geçen şeyleri hatırladığını artık net olarak biliyordu. Buzdan duvarlar ören Ji Eun muydu?

"Kağıt sıkışmış Ji Eun." Birden elinde bir kutuyla beliren Min Ah fotokopi makinesinin içini açıp sıkışan kağıdı çıkardı ve endişeyle arkadaşına baktı. "Hey, sen iyi misin?"

Ji Eun burnunu çekerek sabahtan beri dışarıda haber hazırlayan arkadaşına gülümsedi ve kafasını salladı. "İyiyim Min Ah, işiniz erken mi bitti?"

Makinenin sesi kesildiğinde kopyaları alarak düzeltti ve şeffaf dosyanın içerisine koydu. Min Ah, "Evet, yağmur başlayınca dönmek zorunda kaldık." dedi ıslanan kumaş pantolonunu ve alnına yapışan nemli saçlarını göstererek. "Tanrıya şükür Do Hyun'un yanında şemsiye vardı da çok ıslanmadık."

Ji Eun elindeki dosyayla birlikte masasına giderken Min Ah da ona eşlik etti. "Ben de son düzenlemeleri yapıyordum." dedi Ji Eun masaya dosyayı ve telefonunu bırakırken. "Bir saate haberi yayınlayıp sonra geçen gün yaptığımız röportajı dinleyip yazıya geçireceğim."

"Benim de işim erken bittiğine göre sana yardım ederim, erken çıkarız." dedi Min Ah üzerindeki ceketi çıkarıp Ji Eun'un çaprazındaki masasına koyarken. Sonra elindeki kutuyu göstererek, "Sana donut getirdim. Hadi bir kahve yapıp birlikte yiyelim." dedi sevinçle.

Canı çekmese de midesine katı bir şey gireceğinden ve donut sevdiğinden hayır demedi. Bu durum aslında Ji Eun'a hiç uymuyordu. Taehyung ile birlikte tek oturuşta üç whooper gömebilme kapasitesine sahipti ama şimdi karnının acıktığını hissetmiyordu. Midesi bile üzgündü.

Ofisin mutfağına geçerken yolda karşılaştıkları takım liderine selam verdiler. Kendisi henüz yirmi yedi yaşında olmasına rağmen kendini geliştirip lider olabilmişti. Sıcakkanlı, bazen despot ve biraz fazla samimi biri olması dışında Ji Eun onu severdi.

infidad | kth Where stories live. Discover now