Bölüm 26

113 15 16
                                    

Töre
Bölüm 26
Melek gözlerini kapatmış ve korkmuş bir şekilde kalmıştır
Deniz ise ağlayarak ve şok gözlerle önce vurulan kişiye sonra Meleğe bakar
Vurulan kişi ne Melekti ne de Denizdi
Aras: Damla!! Der ve Kübrayla birlikte Damlanın yanına koşarlar
Aras: Damla! Hayır Damla!
Kübra: Biri Ambulans çağırsın lütfen!!
Melek yavaşça gözlerin açıp şaşırmış bir halde Damla'ya bakar
Melek: Damla? Olamaz!
Fırat elindeki silahı düşürür
Aras: Damla! Güzelim aç o güzel gözlerini!
Damla yavaşça gözlerini açar
Damla: Aras...
Aras: Sakın konuşma
Damla: Aras... Dinle beni... Ben herşey için Özür diliyorum senden... D-Doğruydu ben seni kıskanmıştım... der ve tekrar gözlerini kapatır
Aras: Asıl ben Özür dilerim Damla senden! Kübra benim Sevgilim felan değildi! Senin beni kıskandığını görmüştüm ve o yüzden bunu yaptım! Affet beni!
Melek Ambulansı aramıştır ve Ambulans yoldadır
Deniz: Aras! Damla nasıl? Der bağırarak
Kübra: Kalbinden vurulmuş! Çok fazla kan kaybetmiş!
Ambulans ve Polisler gelirler. Ambulans gelip Damla'yı alırlar. Polis ise Fırat'ı alırlar
Herkes Hastaneye gelir. Damla'yı Ameliyata alırlar ve Aras,Kübra, Deniz ve Melek Ameliyatın önünde beklerler
Deniz Aliyi arar ve Ali açar
Ali: Deniz? Neden arıyorsun beni?
Deniz: Abi bir dakika! Beni dinle! Damla!
Ali: Ne olmuş Damla'ya der ayağa kalkar
Deniz: Damla vuruldu! Hastanedeyiz! Oturduğunuz evin oralarında yakın bir Hastanedeyiz der kapatır
Eylül Aliye bakar
Eylül: Noldu Damla'ya? Konuşsana Ali!
Ali: D-Damla... Damla vurulmuş!
Eylül: Nasıl?
Ali: Hemen gitmemiz lazım! Hadi gel der giderler
Aras: Herşey benim yüzümden!
Kübra: Abi saçmalama! Senin ne suçun var?
Aras: Kübra Damla ya giderse? Onu çok sevdiğimi söylemeden giderse?
Kübra: Hayır! Gitmez! İnan bana!
Mertle Adamları Güney'le Songül'ün kaldığı eve gelirler ve kapıyı kırarlar. İçerde kimseyi bulamazlar
Mert: Gitmişler! Çabuk bulun şunları
Adamlar gidip ararlar
Güney arabayı sürüyordur ve Songül yanında oturuyordur
Güney: İnan bana. Bu iyi bir karardı
Songül: Ya tekrar kalbimi kırarsan?
Güney: Asla der Gülümser
Hemşire Ameliyattan çıkar
Hemşire: Hemen Acil kana ihtiyacımız var! Kan grubu AB+ olan var mı?
Aras ağlayarak Hemşireye bakar
Aras: Benim!
Hemşire: Hemen gelin benimle der ve birlikte gidip Arasın kanını alırlar
Aras: Damla iyileşecek mi? Durumu nasıl?
Hemşire: Maalesef durumu iyi değil. Çok fazla kan kaybetmiş. Doktor zaten size herşeyi söyleyecek
Aras: Nolur iyileştirin onu!
Hemşire: Elimizden geleni yapıyoruz der ve kanı alıp Ameliyata girer tekrar
Ali'yle Eylül gelirler
Ali: Noldu? Durumu nasıl?
Aras gelir yanlarına
Aras: İyi değil
Eylül: Ne demek iyi değil?
Aras: Çok fazla kan kaybetmiş
Ali: Anlatın bana çabuk herşeyi! Nasıl oldu bunlar?
Melek: Herşey benim yüzümden oldu
Ali: Ne demek bu?
Melek: Abim... Abim beni vuracaktı sonra nasıl oldu bilmiyorum ama Damla önüme atladı ve kalbinden vuruldu
Ali: Nasıl olur bu? Aras! Ben sana Damla'yı emanet etmemiş miydin?
Aras üzülmüş bir şekilde Aliye bakar
Kübra: Onun bir suçu yok Ali Abi!
Aras: Hayır benim suçum! Sahip çıkamadım ona!
Ali: Of her neyse. Bekleyeceğiz ve göreceğiz!
Songülle Güney bir Dağ evine gelirler
Güney: Artık burda kalacağız
Songül: Tamam der ve otururlar
Güney: Karnın aç mı?
Songül: Evet çok
Güney: Tamam gidip içerde bakayım birşeyler var mı diye der ve içeri geçip makarna bulup yapar
Songül Güney'in yanına gider ve güler
Songül: Ya sen makarna yapmaktan ne anlarsın
Güney: Vay öyle demek. Sen beni daha tanıyamamışsın bu konularda
Songül: Dur ya. Ben sana yardım edeyim der yardım eder sonra birbirlerine bakarlar
Doktor Ameliyattan çıkar
Eylül: Damla nasıl?
Doktor: Şuan iyi ama...
Aras: Ama ne?
Doktor: Damla eğer böyle giderse fazla yaşamayabilir
Aras: Ne diyorsun sen Ya?
Ali: Doktor bey! Bakın açık konuşur musunuz?
Doktor: Damla'nın kalp nakli olması gerekiyor. Eğer bir Kalp bulunmazsa ölebilir
Aras ağlayarak gider
Eylül: Ya bu Kalbi kimden bulacağız? Nasıl olacak bu?
Doktor: Bilmiyorum. Bekleyip göreceğiz
Deniz: Şimdi görebilir miyiz peki?
Doktor: Tabi ama fazla yormayın der gider
Aras: Sevdiğim Kız ölecekti yani... Gidecekti... Ve ben bunu sadece izleyecektim öyle mi? Asla...
Kübra Arasın yanına gider
Kübra: Abi?
Aras: Doktor başka ne dedi?
Kübra: Damla'ya bir Kalp bulunması gerekiyormuş
Aras: Öyle mi?
Kübra: Maalesef
Eylül'le Ali Damla'nın yanına gider
Eylül: Damla?
Damla ağlayarak Eylül'e bakar
Damla: Bu Yaşta ölecek miyim ben Öğretmenim?
Eylül: Hayır asla! Ne yapılması gerekiyorsa yapacağız! Sakın bir daha öyle şeyler getirme aklına
Damla: Belki buraya kadarmış...
Eylül: Asla! Der ve çıkar
Ali de peşinden çıkar
Aras Damla'nın yanına gider
Aras: Gelebilir miyim?
Damla: Tabiki
Aras Damlanın yanına oturur
Aras: Özür dilerim...
Damla: Neden?
Aras: Seni koruyamadım çünkü
Damla: Senin bir suçun yok ki
Aras: Damla... Gözlerini kapatmadan önce ne dediğini hatırlıyor musun?
Damla: Hatırlıyorum der ve kafasını yana çevirir
Aras Damlanın kafasını kendine çevirir
Aras: Utanma...
Damla: Özür dilerim. Bunu söylememeliydim... Senin Sevgilin var...
Aras: Hayır yok
Damla: Ama Kübra?
Aras: Kardeşim o benim
Damla: Ölen Kardeşin mi?
Aras: Evet. Yaşıyormuş der Gülümser
Damla: Bana neden öyle söyledin peki?
Aras: Çünkü beni kıskandığını görmüştüm der sırıtır
Damla: Aras der şakadan döver onu
Aras: Biz neyiz peki şuan? Arkadaş mıyız?
Damla: Bilmiyorum...
Aras: Sen beni ne olarak görüyorsun?
Damla: Arkadaştan daha fazlası. Sen?
Aras: Ben... Damla ben senden hoşlanıyorum...
Son
Vote ve Yorum bırakmayı unutmayın

TöreWhere stories live. Discover now