Töre
Bölüm 1
Bir gün Selin'in kucağında bir Bebek vardı. Koray arabayı sürüyordur.
Selin: Koray bunu yapma. Torunumuzu başka bir Aileye veremezsin!
Koray: Kızımız bu Bebeği kendisi büyütemez! Başka çaremiz yok. Zaten Sevgilisi bırakıp gitti.
Selin: Kızımıza nasıl Çoçuğun öldü diyebildin? Eylül'ün halini görmedin mi sen?
Koray: Çok konuşma! Der uçurumun kenarına gelirler ve arabadan inip Fatih'in yanına giderler
Fatih: Hoşgeldiniz
Koray: Bulduğun Aileye söyle. Torunuma iyi baksınlar. Bu da Paran. Sana daha fazla Para göndereceğiz. Yeterki dikkat edin bu Kıza!
Fatih: Tamam merak etmeyin Koray Bey
Selin Bebeği Fatih'e verir
Selin: Eğer bu Bebeğe birşey olursa seni mahvederim!
Fatih: Merak etmeyin Selin hanım der bebeği alır
Koray Parayı verir ve Selin'le birlikte giderler
Fatih: MaşAllah. Eğer Para olmasaydı sana aslında bakmazdım. Yeni Aile felan da bulmadım. Bizimle yaşayacaksın. Ama neyse. Yeni Ailene hoşgeldin der Bebeği alıp gider
14 Yıl sonra
Damla: Elif! Elif! Nerdesin Kardeşim? Der bakar
Damla: Tamam Pes! Sen kazandın hadi çık artık ortaya!
Damla Elif'i bulmaz sonra eve gider ve Elifi orda bulur
Damla: Elif! Ben çok korktum Kızım ya! Nerdeydin?
Elif: Burdaydım Abla der gülerek
Damla: Sakın bir daha uzaklaşma benden bu kadar der sarılır
Elif: Tamam merak etme
O an Adamlar gelir eve ve Damla'yla Elif Adamlara bakar
Adam: Kızlar? Abiniz nerde sizin?
Damla: Siz kimsiniz?
Adam: Ben Mert Göktüküm! Songül benim Kardeşim! İkisi nereye gitti? Söyleyin çabuk!
Damla: Bilmiyorum!
Mert: Söyle bana der Damla'ya sinirli bakar ve yavaşça iter
Damla: Ah!
Elif: Durun! Ben biliyorum
Mert: O akıllı Kız. Söyle bakalım. Nerde Abin?
Elif: Evde biriyle konuşuyordu. Sahil felan demişti.
Mert: Aferin der Gülümser sonra sinirli Damlaya bakıp gider
Damla ayağa kalkar
Damla: Elif ne yaptın sen Ya? Of! Der bisikletini alıp sahile gider
Damla: İnşAllah yetişirim
Güney: Prensesim. Merak etme. Seni Ailenden bir gün isteyeceğim
Songül: Ne zaman Güney? Ya çok özlüyorum seni. Ailem seninle buluştuğumu öğrenirse gebertirler seni!
Güney: Birşey olmayacak. İnan bana der elini tutar
Songül: Senin hiç niyetin yok değil mi benimle Evlenmeye der elini bırakıp bir kaç adım atar
Güney: Olur mu öyle şey? Ama sen biliyorsun. Aslında Ailen seni bana vermez der peşinden gider
O an karşılarına Mert ve Adamları çıkar
Songül: A-Abi
Mert: Tutun Kızı!
İki Adam Songülü tutar
Songül: Bırakın beni! Abi yapma nolur! Güney kaç! Kaç!
Mert: Senin ne işin var lan Kardeşimin yanında? Der Güney'i alıp döver
Güney: Ah! Ah!
Damla gelir ve bisikletini yere bırakıp yanına koşar
Damla: Bırak Abimi bırak der Mert'i itmeye çalışır
Mert: Çekil şurdan der Damla'yı iter
Damla yerden taş alıp Mert'in kafasına atar
Mert: Ah! Ne yaptın lan küçük cadı! Der kafasını tutar
Damla biraz uzaklaşıp ağaçın arkasına saklanır
Mert: Benim seninle daha işim bitmedi küçük cadı!
Damla korkar
Mert Güney'in yanına eğilip silah dayar kafasına
Mert: Bana bak Eğer bir daha seni Songül'ün etrafında görürsem gebertirim seni der yumruk atar
Güney'in yüzünde kan vardır
Mert ayağa kalkar
Songül: Güney iyi misin? Güney?
Mert: Yürü! Yürü Kızım! Yürü!
Adamlar Songülü alıp götürür
Songül: Ya sen ne hakla onu döversin Ya? Ne hakla?
Mert: Bana bak! Ben seninle uğraşamam! Bitti artık Güney felan! Bu gün seni bir Erkek gelip isteyecek! Bitti artık!
Songül: Yapamazsın bunu bana! Yapamazsın!
Mert: Yaparım! Ne istersem onu yaparım! Der arabaya binip giderler
Eylül Taksidedir ve Annesini arar. Selin Telefonu açar
Selin: Kızım? Nerdesin?
Eylül: Urfadayım Anne. Harmanlıda
Selin: Kızım senin Harmanlıda ne işin var?
Eylül: Anne ben burda eski okulumda Öğretmenlik yapacağım. Hem ben Kızımı da kaybettim. Bu olanları atlatmam için iyi gelir. Biliyorum 14 Yıl oldu ama yinede iyi gelir
Selin: Peki. Ama Baban öğrenirse sinirlenir. Kendine dikkat et olur mu?
Eylül: Tamam Annecim merak etme sen der kapatır
Damla Güney'in yanına koşar
Damla: Abi! Abim! İyi misin der yere eğilir
Güney: Ah!
Damla: Abin yüzün kan içinde. Nolur ayağa kalkmaya çalış der Abisini kaldırmaya çalışır
Güney'le Damla eve giderler
Ali,Deniz ve Leyla Hayatın yanına gider
Ali: Hayat Anne biz Babamın mezarına gidiyoruz. Dua edip geleceğiz
Deniz: Ya biz neden boş bir mezarın yanına gidip de Dua ediyoruz Abi??
Ali: Deniz! Yeter artık!
Leyla: Anne istediğin birşey var mı?
Hayat: Yok siz gidin de Dua edip gelin
Leyla: Tamam Anne der arabaya binerler. Ali Denizin Sandalyesini bagaja koyar ve Denizi arabaya oturtur
O an Mertle Songül gelir
Songül: Abi bırak beni! Bırak!
Mert Songülü tutup Konağa götürür
Ali,Deniz ve Leyla Songülle Mert'e bakar sonra Ali arabayı çalıştırıp Mezarlığa sürer
Neslihan ve Hayat Mertle Songüle bakar
Neslihan: Mert? Ne yapıyorsun
Mert Songülü yere iter
Songül: Ah!
Neslihan: Kızım? İyi misin?
Songül olumlu olarak kafasını sallar
Neslihan: Mert sen ne yapıyorsun? Derdin ne senin
Hayat: Mert? Songüle ne hakla bunu yapıyorsun
Mert: Hayat Anne bu Kızı acaba ben Sahilde kiminle gördüm
Hayat: Kiminle gördün?
Mert: Güney'le!
Neslihan: Ne? Ne demek Güney'le!
Mert: Güney'le gördüm bas baya! Bu Kızı biz en iyisi evlendirelim! Hem de bu gün istemeye gelsinler
Hayat: Mert haklı! Bu böyle Olmaz!
Songül: Hayat Anne! Anne! Yapmayın bunu bana! Ben Güney'i seviyorum!
Mert: Hâlâ Güney diyor Ya! Hâlâ Güney diyor! Der saçından tutup odasına kilitler
Songül: Abi! Çıkar beni burdan! Lütfen!
Mert: Akıllana kadar burdan çıkamazsın!
Güney'le Damla eve gelmişlerdir ve Damla Güney'e pansuman yapar
Güney: Ah Songül Ah! Ama hiç merak etme! O Adam seni alamaz!
Damla: Abi? Sen hâlâ neden onu düşünüyorsun? Ya bir kendine bak! Yüzünün haline bak
Güney: Aşk nedir bilir misin sen Damla?
Damla: Bilmem. 14 Yaşındayım sonuçta
Güney: Bunu bir gün sende yaşayacaksın. O zaman sende beni anlarsın
Fatih gelir yanlarına
Fatih: Lan! Bu yüzünün hali ne böyle
Güney susar
Fatih: Seninle konuşuyorum! Konuşsana!
Güney: Kamyondan düştüm...
Fatih: Umut Bey bunu öğrenirse kapının önüne koyar seni! Niye dikkat etmiyorsun? Çoçuk musun sen?
Güney: Bir daha Olmaz Baba
Fatih gider
Neslihan: Zeynep! Zeynep!
Zeynep yanlarına gider
Zeynep: Buyrun Neslihan Hanım
Neslihan: Ya sizde utanma yok mu?
Zeynep: Bir yanlışımız mı oldu?
Neslihan: Oğlun Songül'ün peşinde! Söyle ona sakın bir daha Kızımın yanına gelmezsin! Yoksa Mert onu bu sefer geberttir!
Zeynep: Güney bunu yapmaz. Bir yanlışlık olmasın?
Neslihan: Mert yakalamış onları! Kovuldun burdan! Sende Oğlunda bir daha karşıma çıkmayın
Zeynep gider
Ali,Deniz ve Leyla mezarlıktadır ve Dua ediyorlardır. Deniz hariç.
Leyla: Mesutum... Kocam... Keşke daha yaşıyor olsaydın da Ali'yle Denizin nasıl büyüdüğünü görseydin. 14 Yıl oldu. Keşke ölmeseydin. Aliye baksan o senden çok büyük olmuş. Deniz desen senin gibi öfkeli. Ama ne yalan söyleyim senden daha yakışıklı
Deniz: Anne yeter! Babam buradaymış gibi konuşma! Bu Toprağın altında değil o! Herkes anladı bir tek siz anlayamadınız ya!
Ali: Deniz Babama biraz hatrın kaldıysa öyle konuşma! Annemi de üzme!
Zeynep eve gelir
Zeynep: Güney! Oğlum!
Güney: Anne?
Zeynep: Demek onların söylediği şey doğru! Sen Songüle Aşıksın!
Güney: Anne ben fena vuruldum ona! Çok seviyorum!
Zeynep: Unut Güney o Kızı! Hem bu gün istemeye gelecekler o Kızı!
Güney: Ne? Ne diyorsun Ya sen?
Zeynep: Maalesef
Güney odasına gider
Damla: Ah be Abi...
Kiraz Akşam için hazırlık yapıyordur
Denizle Leyla eve gelirler
Leyla: Kiraz? Noluyor burda?
Kiraz: Akşama Misafirler var. Songülü istemeye geliyorlar
Leyla: Ne? Nasıl ya?
Neslihan: Doğru duydun. Zengin bir Aileymiş
Hayat: Songül'ün başını baladık. Aliye de Mert'e de bulduk mu tam olur
Deniz sinirlenir ve bacaklarını tutar
Hayat: Sonuçta Adam oldular artık evlenmeleri de gerekiyor. Önce Songül sonra Mert sonrada Aliyi evlendirdik mi tamam
Deniz odasına sürmek isterken Vazoya çarpar ve vazo kırılır
Deniz: Bunu buraya bilerek mi koydunuz?! Der odasına gider
Hayat: Neye sinirlendi bu yine?
Neslihan: Ağrısı var yine. Sonuçta o da evlenmek istiyordur
Leyla: Yok canım! Mezarlıkta da kötüydü zaten Anne
Hayat: Neyse ne yapalım
Ali arabayı sürer ve karşısına telefonla konuşan bir kadın çıkar
Kadın: Ya dikkat etsene! Az daha çarpıyordun bana!
Ali: Ya asıl siz dikkat etmeliydiniz Hanım efendi. Sonuçta Telefonla konuşup karşıya bakmadan geçen sizdiniz!
Kadın: Ya siz ne demeye çalışıyorsunuz
Ali Kadının gözlerinin içine bakar
Ali: Eylül?
Eylül: Pardon? Benim adımı nerden biliyorsunuz
Ali: Ben Ali. Ali Göktürk. Hatırlamadın mı?
Eylül: Aaa Ali? Uzun zaman oldu Ya görüşmeyeli
Ali Gülümser
Ali: Gözlerinden anladım seni. Yine Çoçukluktan gibi baktın.
Eylül: Ben hiç değişmedim değil mi? Ama sen baya değişmişsin
Ali Güler
Güney: Benim Songülü kurtarmam lazım ya! Of Ne yapacağım ben?
Akşam olur
Misafirler gelmiştir
Hayat: Neslihan. Songül Kızımızı çağır bakalım
Neslihan: Tamam Anne der Songül'ün odasına gider
Neslihan: Songül hadi. Misafirler geldi der odaya girip etrafa bakar
Neslihan: Ama bu nasıl olur?
Son
Vote ve Yorum bırakmayı unutmayın
Törenin İlk Bölümü. İnşAllah beğenmişsinizdir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Töre
FanfictionDamla 14 Yaşında bir Kız Göktürk Ailesine berdel olarak verilip Çoçuk yaşta zorla Deniz diye bir Erkekle evlendirilir. Damla istemediği bir Hayatı yaşar...