Bavul işi bittiğinde Medhat'le aşağı inip yemek yedik.Yemekten sonra Medhat çalışma odasına çekilirken bizde Bayan Wilson'la sohpet ettik.Ona Türkiye'yi ve tatilimizi anlattım.O da bana benim gittiğim haftayı anlattı.

Medhat deli gibiymiş.Sürekli sinirli, huysuz ve mutsuzmuş.Herkese çatıp herkese kızıyormuş.Evde bir elinde viski bir elinde benim tişörtüm ve sigarayla dolaşıyormuş.Bir çeşit bunalım yaşıyormuş.

Bayan Wilson bunları anlatırken kötü oldum.Medhat'in o hali gözümde canladı ve gözlerim doldu.

Hemen çalışma odasına gittim.Kapıyı açtığımda Medhat masada oturmuş bir dosyayı inceliyordu geldiğimi görünce bana baktı ''Bir şey oldu canım?''Zoraki gülümsedim ve ona yaklaştım ''Hayır.''Masanın önünde durdum Medhat masadan kendini koltukla geri çekip kucağını açtı ''Gel bakalım buraya.''Usulca gittim kucağına oturdum.Yüzüme baktı elini yanağımda gezdirdi ''Gözlerinde neden yaş birikti sevgilim.'' Yaşları zorla durdurmaya çalıştım ''Bayan Wilson benim gittiğim hafta senin yaptıklarını anlattı.'' Yüzüme şefkatle baktı '' Zehra sen gitmiştin ne yapabilirdim ki?'' Ona dolu gözlerimle baktım ama kelimler ağzımdan dökülürken yaşlar da gözlerimden döküldü ''Gitme deseydin gitmezdim Medhat.'' Gözünü masaya dikip sonra tekrar bana döndü ''Gerçekten gitmek istediğini düşündüm ve engel olmak istedim.'' Burnumu çektim ''Evet buna ihtiyacımız olduğunu düşünmüştüm ama sanki hiç ihityacımız yokmuş gibiydi.Söz veriyorum bir daha senden gitmeyeceğim.Sen kovsan bile hep kalacağım.'' Bana sarıldı ''Gitmene izin vermeyeceğim canım.''

...

''Yaa bugün okula gitmek zorundamıyım sanki?'' Medhat takım elbisesini çoktan giymiş yattığım yatakta üzerime eğilmiş beni kaldırmaya çalışıyordu ''Evet zorundasın.Bende işe gitmek zorundayım.''Medhat bileklerimden tutmuş beni kaldırmaya çalışırken yalvarıyordum ''Lütfen biraz daha uyumama izin ver bari.'' Beni çoktan kaldırmış banyoya sürüklüyordu bile ''Hayır Zehra.15 dakika içinde kahvaltı masasında ol.'' Beni oturduğum klozetin üzerinde yalnız bırakıp odadan çıkmıştı bile.

Kendi çapımda küçük isyan ve itiraz sözleri içinde hazırlanıp aşağı indim.Medhat omletini yerken konuştu ''18 dakika oldu.''Masaya oturum soya sütünden bir yudum içtim ''Hakem uzatma 3 dakika verdi tatlım.'' Kahkaha attı ''Hızlı ol.Bugün 4 şantiyeye gitmem gerekli bir de toplantım var.'' Kafamı salladım ''Benim bugün az dersim var sonrasında kızlarla Hill'e giderim belki.'' Beni onaylarcasına kafasını salladı''Keyfine bak canım.Eğer şansım yaver gider işim erken biterse sana yetişmeye çalışırım.'' Gülümsedim ''Bu iyi olur.''

Okula geldiğimde ilk işim Serenayla birkaç ayın özetini konuşmak oldu.Ben Türkiye'deyken birkaç kez onunla ve Ayçayla konuştum ama bunlar yeterli değildi tabi.Yeni dönem başlamıştı.Hazırlık bitmiş artık 1. sınıf olmuştum fakat şu son olaylar yüzünden bir dersten kalmıştım.Dersin sınav tarihini panodan öğrendikten sonra Serenayla sınıfa girdik.Zaten bizim arkamızdan hemen profösör girdi.

Dersin sonuna doğru profösör bize haftanın belirli günleri staj yapacağımızı bunun elimizden geldiğince erken başlamasını ve bunun için şirket ya da özel avukatlara başvuru göndermemizi söyledi.

Bunu duyunca aklıma Medhat'in şirketinde onun dibinde olacağım fikri geldi.Gözlerimi çevirdim.Ben bunları düşünürken Serena bana halasının avukat olduğunu zaten onun işinin hazır olduğunu bu staj işinin onun için kolay ve rahat olacağından bahsederken bir anda durdu ''Hey suratın neden asıldı senin?'' Ona döndüm ''Medhat.'' Durdu ''auv haklısın şirketinde ayarlamıştır bile'' Derin bir iç geçirdim ''Evet.'' Elini elime koydu ''ve sen bu durumdan rahatsız durumdasın.'' Gözlerimi yere diktip elimdeki küçük kağıt parçasıyla oynamaya başladım ''Evet ama yapabilceğim bir şey yok.Aksini Medhat'e söylersem çıldırır.'' Omuz silkti ''Tatlım zor ama alışacaksın.'' kağıtla oynarken ''Haklısın.Alışacağım.''

Ders bitiminde Serenayla Hill'e gittik.Bir saat sonra Ayça da bize katıldı.2 saate yakın oturduk.Tam kalkmaya hazırlanıyorken Medhat'in birkaç dakika içinde yanımda olacağına dair mesajını aldım.Kızlar kalktılar ben de Medhat'i bekledim.

Medhat geldi ve yemek yedik.Açıkçası ben fazla yiyemedim sürekli yemeğimle oynadım.Şu staj işi canımı sıkıyordu Medhat'e onun yanında istemediğimi söyleyince yine kriz çıkacaktı.

"Canım neden yemeğinle oynuyorsun." Kafamı kaldırdım ve kaşları çatılı Medhat'e baktım "Staja başlamam lazım." Arkasına yaslandı "Staj yapmak istemiyor musun yoksa?" Çatali bıraktım "Elbette istemiyorum fakat..." Yüzünü ciddileştirdi "Fakat benim yanımda yapmak istemiyorsun." Sessizce cevap verdim"Evet." Arkasına iyice yaslandı "Pekala benim şirketimde yapma o zaman sende." Şaşkınlıkla ona döndüm "Sen ciddi misin?" Gülümsedi "Gayet ciddiyim." Ağzım bir an kulaklarıma ulaştı "Teşekkür ederim.Ben birkaç şirkete başvuru yapayım o zaman." Tek kaşını kaldırdi ve gülümsemeye devam etti "Buna gerek yok sevgilim." Anlamamış gibi baktım"Ama staja başlamam için lazım.Haa anladım sen serbest avukatla çalışmam gerektiğini düşünüyorsun." Arsızca güldü "Yoook şirket iyi." Affalladım "ee o zaman?" Beni korkutacak derece gülümsedi "Bak tatlım benim yanımda çalişmayacaksın evet. Ama ortağı olduğum şirketin avukatı aynı zamanda benim arkadaşımdır onunla çalışacaksın."

Gözlerim büyüdü "Ama sen demiştin ki..." Tehditkar konuştu "Yoksa itirazın mı var Zehra?" Yutkundum "Yani ben şeey..." Şarabından bir yudum aldı"Evet istediğin gün başlayabilirsin canım." Derin bir nefes aldım "Ama Medhat?" Ciddi ve sert baktı "Zehra!" Yüzümü buruşturdum "Pekala tamam yarın başlarım!" Keyifle arkasına yaslandı "Güzel."

Ertesi gün pudra kalem eteğim krem bluzumle tam bir avukat profilindeydim.Medhat'le beraber şirkete girdik ve 26ncı kata çıktık.

Katın girişindeki masada oturan minyon tipli esmer kiz bizi görünce saygıyla kalktı ve"Bay Hamilton sizi bekliyor efendim." Medhat ona saygıyla başını salladı ve odaya girdik.

"İşte patronun Troy Hamilton."

Buldum SeniWhere stories live. Discover now