Part-18

34.1K 1K 38
                                    

Uyandığımda yüzümü onun boynuna gömmüştüm.Beni sımsıkı sarmıştım.Başımı kaldırıp ona baktım uyuyordu.Nasıl da güzel uyuyordu.Erkeksi ciddi yüz hatları vardı ama huzurluydu.Onu uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalktım.Hava çoktan kararmıştı.Manzaraya uzun uzun baktım ve düşünmeye başladım.Hayatımın en güzel yaşlarından birisindeydim, gençtim,güzeldim,bebi sevdiğine inandığım biriyle beraberdim, o yakışıklıydı, zengindi.Derin bir nefes alıp arkama döndüm.Yüzünden huzur akan yakışıklı adama baktım.Yanına yaklaştım.Eğilip nefesini dinledim.Yanağını öptüm.Kokusunu içime çeke çeke öptüm.Bir şeyler mırıldanıp arkasını döndü ve uyumaya devam etti.Ne kadar da seksiydi.Ensesinden öptüm.Uyumaya hala devam ediyordu.Odadan sessizce çıktım.Üst kata çıkan merdivenlere doğru ilerdim.Tam karşıda ki odaya girdim.Tahmin ettiğim gibi oda Medhat'e aitti.Oda sütlü kahve tonlarıydı.Yatağın bir yanında yerlere kadar uzanan cam vardı.Bu odanın manzarası daha güzeldi.Yatağın karşısında tuvalet aynası ve masası vardı.Üzerinde bir sürü parfüm.Karşısına geçip çekmeceyi çektim kol düğmeleri pahalı saatler vardı.Yatağın diğer yanındaki siyah kapıdan çektim.Sağ tarafta banyo vardı.Düz gittiğinde ise giyinme odası vardı.Bir sürü takım elbise vardı.Bir taraf hep takım elbiselere ayrılmıştı.Diğer taraf ise günlük kıyafetlere.Birkaç kıyafetine dokundum daha sonra oradan çıktım.Tekrar manzarası olan camın önüne geçtim.Önünde balkon olduğunu fark edip çıktım.Havayı ciğerlerime kadar çektim.Gülümsemeden edemedim.Odadan çıkarken Medhat'le burun buruna geldim.Gülümsedim.Boynuna sarılıp yanağını öptüm:

-''Günaydın Sevgilim'' bu tepkime ilk şaşırdı.Sonra aynı şekilde karşılık verdi:

-''Ne yapıyordun burada?''

-''Odanı merak ettim.''kıkırdayarak:

-''Yoksa yine yatağımda yuvarlandın mı?''

-''Ah nasılda unuttum dur hemen yapayım.''Kollarından sıyrılıp yatağa atladım yuvarlanmaya başladım.Yanıma geldi.Tek hamlede beni üzerine çıkardı.Gülüşüyorduk.Eğildim ve dudaklarını öptüm.Gözlerimin içine baktı:

-''Sen nasıl bir şeysin böyle.''

-''Bİlmiyorum.''

-''Kendini benim gözümden görebilsen keşke.''

-''Bunu çok isterdim.''

-''Sana aşığım Zehra.''

-''Galiba bende.'' Gülümsedi.Beni göğsüne yatırdı.Ona bakıp:

-''Medhat hani ben ilk gün banyonun kapısını kilitleyince neden bana o kadar büyük tepki gösterdin.'' Yattığı yerden birden kalktı oturdu.Yüzü bembeyaz oldu.Elini saçlarının arasında gezdirdi.Dalmıştı.Omzuna dokunup:

-''Medhat ben bir şey sordum?''

-''Kilitli kapılardan pek haz etmem.''

-''Neden?''

-''Çünkü öyle.''

-''Bir nedeni olmalı.''

-''Boşver şimdi onu'' yerinden fırladı.Elini tuttum:

-''Anlat Medhat lütfen .''

-''Ben sıkıldım bir şeyler yapalım mı?''

-''Medhat.''

-''Zehra kurcalama lütfen''

-''Peki ama bir gün anlatacağına söz ver olur mu?''

-''Tamam söz.''

-''Beni bıraksan ben haftalarca evde pijamayla dolaşırım ve yataktan kalkmadım.''

-''Haha peki öyle olsun.''

-''Piyano çalabiliyor musun?''

-''Evet.''

-''Hadi çalsana bana.''

-''Piyano pek tarzım değil kemanda daha iyi olduğumu düşünüyorum.''

-''Ciddi misin?''

-''Evet.''

-''Çal lütfen.''

-''Peki'' Giyinme odasından bir keman kutusu getirdi.

-''Hey ben baktığımda bulamadım ama hem neden orada saklıyorsun.''

-''Özel bir sebebi yok.Bu arada sen benim kıyafetlerimi mi karıştırdın.''

-''Hayır ya.''Tek kaşını kaldırdı.

-''Rahat olabilirsin tatlım ev bizim istediğin şeyi karıştırabilirsin.''Gülümsedim o da bu sırada kemanı kılıfından çıkardı ve çalmak üzere boynun altına yerleştirdi.Arkasını bana dönerek manzaraya karşı çalmaya başladı.Çaldığı şarkıyı hayatımda hiç duymamıştım ama çok güzeldi.O parmaklarının kemanda gezdirirken tüylerim diken diken oldu.Hayran kalmıştım.Aniden durdu.

-''Neden durdun çok güzel gidiyordu.''

-''Bu şarkıyı daha bitiremedim çünkü''

-''ne yani senin besten mi'' Kafasını salladı.

-''Medhat sen büyük bir yeteneksin.''

-''Abartma canım o kadar .'' Kemanı kutusuna koydu ve yatağın yanındaki koltuğa usulca koydu.Bana yaklaştı.Yumuşacık elleriyle boynumu kavradı ve öptü :

-''Bu şarkıyı bana yazdıran bir melek var biliyor musun? ve ben ona minnettarım''

-''Adı var mı?''

''Hı hı.''

-''Ne peki''

-''Zehra Abozeid.''

Birden yüzüne baktım.

-''Zehra Abozeid mi?''

-''Evet.O benim hep yanımda her an yanımda.''

-''Dediklerinden bir şey anlamıyorum.''

-''O benim karım.''

-''Medhat korkmaya başladım ne diyorsun''

-''Onu canlı gördüğüm an anladım.O benim karım, o benim meleğim,o Zehra Şimşek değil, o Zehra Abozeid.''

''Bu şarkıyı bana mı yazdın?''

-''Ömrünün sonuna kadar Zehra Abozeid olmayı kabul edersen?''

-''Yoksa bu bi evlenme teklifi mi?''

-''Hayır.Bu sadece evlenme değil hayatının sonuna kadar beni seveceğinin, benimle yaşayacağının, yaşlanacağının,evimin kadını olmanın, soy adımı taşımanın, benimle mutlu, huzurlu bir hayatı yaşamanın teklifi, Tabi sen buna evlenmek diyebilrsin...''Olduğum yerde kalakaldım.Bunu beklemiyordum.Bu çok ani olmuştu.Yüzüne şaşkınca baktım.Gözlerime şefkatle huzur verircesine bakıyordu.

-''Medhat ben...sanırım uyusam iyi olacak.'' Kolumdan tuttu.

-''Aniden olduğunu biliyorum fakat bende planlamadım Zehra birden oldu.''

-''Medhat gel oturup konuşalım.'' yatağa oturttum ve başladım:

-''Ben buraya okumaya geldim.Kariyer yapmaya.Aynı zamanda seninle birlikte olmaya.Evlilik şuan bana çok uzak.Önce kariyer yapmam lazım.Şuanlık bu teklife verecek bir cevabım yok.Seni üzmek ya da kırmak istemiyorum.Seni seviyorum.Seni gerçekten çok seviyorum.Ama şuan evlilik benim için söz konusu değil.Ben ne bir evliliği yürütebilceğimi düşünüyorum ne de evli bir kadın olarak kendimi.''

-''Anlıyorum.''

-''Sadece bu şimdi olmaz.''

-''Eevet haklısın.'' Yanımda oturmuş hayal kırıklığına uğramış adama baktım.Sarıldım ve yanağından kocaman öptüm.

-''Seni seviyorum Medhat.''

-''Seni seviyorum Zehra.''

Buldum SeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin