"Biz böyle bir şeyi ne zaman aldık, aşkım?" Off sabah sabah ne saçma konular konuşuyoruz biz!

Şahin'in engin ara yol bilgisi ve kirası belimizi büken evimizin yakınlığı sayesinde İstanbul'un sabah trafiğine takılmadan ajansa ulaşabildim. Danışmadan kartımı okuturken sabah programlarının aranan yüzü Kuşum Aydın misali herkese günaydın dedim ama inşallah benim günüm de aydınlanır.

Sabahları kahvesini yudumlayıp afyonunu patlatan biri olmadığım için yol üzerinden aldığımız poğaçaları ajansta her daim emir ve görüşlerimizi bekleyen demleme çayla birlikte, löp löp yağ ve selülit olması niyetiyle mideme indirdim.

Aynı anda da tabletten sunumuma göz gezdiriyordum ki sabah neşem karşıma kuruluverdi.

"Begümcüğüm, sen kalori almaya sabahtan başlıyorsun ama olmaz ki böyle, hiç sağlıklı değil, sağlıkçılar öyle diyor." Neyse ki sana fikrini soran olmadı silikon vadesi! Evet vadi değil vade! Bugün banka reklamı sunumu yapacağım için finans terminolojisini dilime entegre ediyorum. Bir parkın orta yerine benim heykelimi dikmelisiniz yetkililer! Tabii şehirde imara açılmamış bir yer bulabilirseniz.

Şu güzelim Şehr-i İstanbul'u grileştirenler, rant amacıyla yazık edenler sonradan ekran karşısına geçip 'Çevreyi güzelleştirdik ağaç diktik' diyor ya hah işte benim de o anda, sinirden saçlarım dik dik oluyor!

"Sağlıkçılar bununla yetinmeyip sabahın bu saatinde mesaiye başlamak, yoğun stres altında çalışmak ve fazladan mesai yapmanın da sağlığa zararlı olduğunu ekliyorlar Banu Hanım, bu konuda ne düşünüyorsunuz?" Hah işte öyle dondurulmuş geyik kafası gibi kalırsın olduğun yerde silikon vadesi! Gerçi yüzündeki dolgulardan dolayı sinirlendin mi yoksa güldün mü anlaşılmıyor pek ama ben şu an şok olduğunu düşünmek istiyorum.

"Ay sen negatif yük dolmuşsun hayatım, sunum gerginliğinden olsa gerek. İstersen ben, senin için bu sunumu yapabilirim?" İstemem! Senden istediğim tek şey beni ve kendimi yalnız bırakman! Daha evrene Kuzey'i buraya getirtmek için enerji göndereceğim.

"Çok incesiniz Banu Hanım ama gerek yok." dediğimde göğüslerini mancınık misali karşısındakine fırlatacak kadar bedenini saran beyaz elbisesinin üzerinden elini beline yerleştirip "Dimi? Kilo verdiğimi sen de fark ettin." Demesin mi?

Tartıda daha eksik çıkmak için beynini aldırdığını düşünüyorum! Yoksa bu kadar eksik akıllı olması mümkün değil üstadım! Haksız mıyım?

Yüzümde zoraki bir tebessümle emme basma tulumba gibi başımı salladım.

"Günaydın, Begüm. Günaydın Banu Hanım." Hakan, kız seni Allah gönderdi! Ya da basit mantıkla, mesai saati başladı... Banu kişisi de Hakan'ın gelmesiyle yanımızdan ayrıldı. Nasıl huzur doldum bir anda anlatamam!

"Ee, Şu Alman bankasının hazırlıkları nasıl gidiyor? Geçen ay yayınlanan Tarım bankasının reklam ekibindeydim. İstersen yardımcı olabilirim?" Sabahın bu saatinde overdose* (aşırı doz) Banu'ya maruz kalmama engel olduğun için bugün gözüme daha bir evli görünüyorsun Hako.

"Teşekkür ederim Hakan ama daha fikri seçme aşamasındayız. Birkaç fikir var aklımda. Al taslaklara bak istersen." Tableti karşımda kahvesini yudumlayan Hakan'a uzattım.

Taslakları inceledikten sonra eklemeler yapmak adına küçük bir beyin fırtınası yapmaya başladık.

"Bak, şu fikir çok güzel. Buna yoğunlaşabilirsin. Markanın, ayrıcalıklarını müşteriye daha kaliteli görsellerle sunabiliriz. Daha önce denenmemiş bir fikir olduğu için oldukça ses getirecektir. Bakarsın bu yıl, en yaratıcı reklam filmi ödülünü sen kucaklarsın." Ay hadi inşallah! Ödülle birlikte Kuzey'i de kucaklasam hiç fena olmaz. Kürsüde konuşma yaparken de şey derim '2018 yılı bana çok güzel şeyler getirdi, mesela, reklam filmini çektiğimiz bankanın CEO'sunu...'

Sinsirella MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin