Özel Bölüm

34.6K 1.8K 305
                                    

Katherin gözlerini açtığında havanın hala karanlık olduğunu gördü. Yatakta hafifçe doğrulup yana döndü. Kocasının yüzü pencereden sızan ay ışığında öylesine huzurlu görünüyordu ki bir süre izleme ihtiyacı hissetti.

Alfred'i ilk gördüğü zamanlarda da hep ay ışığında görmüştü. Ve kocası en az ay kadar kusursuz ve güzeldi. Sert ve pürüzsüz yüz hatlarını incelerken gözlerini kapatıp Tanrı'ya yeniden şükretti. Hayatının bir anda bu kadar harika olması, dahası Alfred gibi bir adamın karısı olmak öylesine inanılmazdı.

Ve O, kocasını her defasında Tanrı'ya tekrar tekrar şükredecek kadar çok seviyordu.

Tekrar yorganın altına girip kocasının göğsüne sığınırken Alfred uyandığını belli eden mırıltılar çıkardı. Komutanlık alışkanlıkları hala devam etse de Katherin ile uyumaya alışmıştı. Karısını sıkıca sararken kendilerini tekrar uykunun kollarına bıraktılar.

Sabah Katherin elbisesiyle boğuşurken gömleğinin düğmelerini ilikleyen Alfred yüzünde çarpık bir gülümsemeyle kadınını izliyordu. Düğmeleri iliklemeyi bitirdikten sonra Katherin'in arkasına yaklaşıp elbisenin ucundan tutarak düzeltti. Katherin rahat bir nefes alırken Alfred ise kollarını Katherin'e dolamıştı bile. Karısına arkadan sarılıp ensesine uzun bir öpücük kondururken Katherin derin bir nefes verip "Alfred. Kahvaltıya inmeliyiz." diye ikaz edercesine konuştu. Alfred burnunu saçlarının arasında gezdirirken huysuz mırıltılar çıkarıyordu.

"Bugün kahvaltıya inmesek olmaz mı?" diye küçük bir çocuk gibi sızlanırken Katherin kıkırdayıp Alfred'in kollarından sıyrıldı. Alfred'e kaçamak bir öpücük verip "Akşamı bekle." diye davetkar bir tonda fısıldayıp neşeyle arkasını döndü. Alfred kaşlarını huysuzca çatarken "Bu yaptığına haksızlık denir Leydi Windson" diye bağırdı. Odadan çıkmış olan Katherin'in ardından giderken Katherin arkaya doğru "Ben hala bir Glunge'im Lord Windson" diye neşeyle şakıdı. Ailesinden geriye bir tek kendisi kaldığı için Glunge soyadını kaybetmek istemiyordu. Bu yüzden Alfred ile sürekli didişiyorlardı.

Öte yandan kahvaltı masasında oturan Dük Windson onların merdivenlerden gelen seslerini duyuyordu. Gözlerini devirirken çayları dolduran Erica'ya muzip bir ifade ile fısıldayıp "Her seferinde aynı şey" dedi. Sesini biraz kalınlaştırırken Alfred'i taklit ederek "Sen artık bir Windson'sun Katherin kabullensen iyi olur." derken aynı şeyleri söyleyen Alfred'in sesiyle Erica kıkırdadı.

Dük Windson devam ederken sesini inceltip Katherin'i taklit ederken "Ben hala bir Glunge'im Lord Windson siz de bunu kabullenseniz iyi olur." diyip sesini tekrar kalınlaştırdı. "Bunu akşam odamızda konuşalım Katherin." derken Erica kahkahalara boğulmuştu.

Dük Windson salondan içeri giren Katherin ve Alfred ile birlikte Erica'ya doğru eğilip imayla "Akşam odalarında bunu konuşmaktan daha önemli şeyler yaptıklarına bahse girerim." derken Erica utangaç bir kıkırtı çıkarıp salondan çıktı. Katherin ve Alfred masaya yerleşirken beraber Dük Windson'a "Günaydın." demişlerdi.

Sessizce kahvaltılarını ederken sessizliği bozan Dük Windson olmuştu. "Akşamki baloya katılacak mısınız?" diye sordu. Alfred ağzını peçeteyle silerken başını olumlu anlamda salladı. Katherin ile balolara gidiyor, elinden geldiğince onu korumaya çalışıyordu. Arkasından konuşsalarda Dük Windson'un gelini olduğu için yüzüne söyleme cesareti bulamıyorlardı.

Öğle vakti Alfred ile bahçede otururlarken gelen at nalları ve ardından bahçeye giren Pedro ile Katherin oturduğu yerde doğruldu. Kendilerine doğru gelen Pedro'ya gülümseyerek bakarken Alfred'in homurdanmalarını duyuyordu. Pedro ile sıkıca sarılırken de Alfred'in kötü bakışlarının hedefi olmuştu. Alfred ile kısa bir selamlaşma yaşayan Pedro yerine geçerken gelen ikinci bir nal sesiyle bahçe kapısından içeri Valerie girdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 06, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin