İNTİKAM

16

İlk başta Gregory olduğunu düşünse de gördüğü kişiyle keşke Gregory olsaydı diye düşünmekten alıkoyamadı kendini...

Alfred keskin gözlerini yüzüne dikmiş davetkar bir bakış sunuyordu kendisine. Katherin çenesini dikleştirip büyük yeşil gözleriyle Alfred'e meydan okumaya başladı. Birbirine kilitlenmiş kılıçlarını Alfred bozdu. Kendi kılıcını Katherinin kılıcına sürterek geri çekti.  Belki konuşmuyorlardı ama bakışlarıyla birbirlerine meydan okuyorlardı.

Alfred kılıcını çektiğinde Katherin ne olduğunu anlamadan Alfred kendi kılıcına sert bir darbe indirmişti. Bu darbeyle biraz gerileyip durdu. Anlaşılan bir düello yapacaklardı. En iyisi odaklanmaktı. Alfred'in bir kaç darbesini zorlukla karşılayıp Alfred'in dansını izledi. Babasının yöntemiyle savaşacaktı.

Alfred'in çok hükmedici ve saldırgan bir ritmi vardı. Katherin onunla gerçekten dans etmenin nasıl bir his olduğunu düşündü.  Sonra kafasını sallayıp kılıcına odaklandı. Alfred kendisine yine sert bir darbeyle saldıracakken arkasında ağaç olduğunu farketti. Kaçacak alanı yoktu. Alfred'in kılıcı kendisine doğru gelirken nefesini tuttu.

Alfred'in duracağı yoktu. Ağaca sürtünerek yana döndüğünde Alfred'in kılıcının ağaca saplandığını gördü. Fırsat bu fırsat diyerek kılıcını kaldırıp Alfred'e hamle yapacakken kendisi kılıcını kaldırana dek Alfred kılıcını saplandığı yerden çıkarmış, kendisinin güçsüz atağını karşılamıştı.

Alfred çok sert kılıç salladığı için Katherin ona karşı hücuma geçemeyeceğini anladı. Belki de dansını ona göre degiştirmeliydi. Hücum edemiyorsa kaçmalıydı. Bu düşünceyle Alfred'in gelen darbesini karşılamak yerine sakin ve çevik bir şekilde yana kaydı. Darbesi sert olan Alfred ise boşlukla karşılaşınca tökezledi. Fakat yılmıyordu.

Tökezlemeyi güzel toparlayıp arkasına hızla hamle yaptı. Katherin darbeleri karşısında geri geri ilerliyordu. Nefes nefese kalmış alnında terler birikmişti. Alfred'in bir sonra ki atağı o kadar hızlıydı ki Katherin kaçacak vakit bulamamamıştı. Kılıçları yine birbirine kenetlendi. Katherin var gücüyle karşı koymaya çalışırken Alfred kılıcını çekip yeni bir hamleye hazırlandı. 

Alfred kılıcını aniden çekince kılıcını yukarı doğru Alfred'in kılıcına dayamış olan Katherin'in kolu oluşan boşluk sebebiyle birden geriye gitmişti.  Omzunda kesif bir acı duyunca gözlerini kapatıp geri geri ilerlemeye başladı.  Gözünden bir yaş süzülmüştü. Ayağı birşeye takılınca kendini yerde buldu. Düşmenin etkisi ile kılıcı elinden fırlamıştı.

Herşey o kadar hızlı gerçekleşmişti ki Katherin gözlerini kapatıp açıncaya dek kendini yerde bulmuştu.  Ve Alfred'in kılıcını da burnunun dibinde...

Katherin kılıcın ucundan bakmaya başlayıp Alfred'in gözlerinde durdu.  Alfred'in gözlerinde zafer ışıltısı vardı. Katherin inatla gözlerini onun gözlerine dikti. Nefes nefese kalmıştı ve göğsü hızla inip kalkıyordu. Aralarındaki tek ses Katherin'in sesli soluklarıydı.

Bir müddet sonra Alfred'in dudağının kenarında alaycı bir kıvrım oluştu.  Gözleri küçümseyici bir hal alırken "Gregory iyi kılıç kullandığını söylemişti. " diyip kendisinin derste attığı alaycı tek hecelik kahkahadan attı. Katherin hem Alfred'e yenilmiş olmanın siniriyle hem de Gregory'i utandırmış olmanın utancıyla kaşlarını çatıp inatla Alfred'in gözlerine bakmaya devam etti.

Alfred üstten aşağılayıcı bir bakış attıktan sonra kılıcını usulca çekip mağrur bir şekilde arkasını döndü. Katherin böyle yenilmeyi hazmedememişti. Alfred birkaç adım atmıştı ki Katherin hala soluk soluğa olduğu için kesik kesik çıkan sesiyle inatçı bir şekilde konuştu. "Aşağılık hırslarınızı benim üzerimde tatmin etmeniz ne kadarda mide bulandırıcı Lord Alfred. " diye hırsla konuşunca ilerleyen Alfred kısa biran durdu.