o n ü ç

2.9K 167 14
                                    

mesajları okurken kahkahalarla gülen ateş'i izliyordum.

ne kadar güzel bir gülüşü vardı bu çocuğun böyle.

"exten next olmaz, ha? baya iyi kapak yapmışsın."

ateş'in benimle konuştuğunu yeni yeni fark ederken hızla toparlandım ve gülümsedim.

küçüklüğümden beri ailemle hep pikniğe geldiğim göl kenarına gelmiştik. ona akın'la mesajları okutup görevimizi başarıyla yerine getirdiğimizi söylemiştim.

"ne kadar güzel bir yer burası!"
ateş etrafı incelerken ben hâlâ ona bakıyordum. kendime gelmem gerektiğini hatırlayıp silkelendim.

"değil mi? buraya küçüklüğümden beri ailemle pikniğe geliriz."

"hadi ya! keşke biz de yiyecek bir şeyler getirseydik o zaman."

"getirmediğimizi kim söylemiş?"

söylediklerimle ateş'in gözler parlamıştı, kıkırdadım.

sırt çantama uzanıp hazırladığım iki sandviçi çıkardım.

"sen harikası-"

ateş konuşmasını bitiremeden elimdeki sandviçi ağzına tıkıştırmıştım ve kahkahalara gülüyordum.

o da ağzındaki parçayı bitirdikten sonra benimle birlikte gülmeye başlamıştı.

akın'la asla böyle günler geçirememiştim. o genelde barları, kulüpleri, lüks restorantları severdi. asla benimle göl kenarına gelip ekmek arası basit bir sandviç yemezdi. daha resmi davranırdık ama şu an ateş'le kendim olduğumu hissedebiliyordum. gerçek kendim. istediğim gibi.

"teşekkür ederim." aniden böyle bir şey söylememle ateş gözlerimin içine merakla baktı.

"ne için?"  

"bilmem, söyleyesim geldi öyle."

ateş samimi bir şekilde gülümsedi, ben de ona aynı şekilde karşılık verdim.

uzun zamandır ilk defa gerçekten mutlu olduğumu hissediyordum.

exten next olmaz Where stories live. Discover now