Bölüm 9- Ömer

15 4 7
                                    

Uzun zamandan sonra ilk defa böyle eğlenmiştim. Öykü pek eğlenmesede. Ediz'i banyoya götürüyordum. Her yeri un içindeydi. 

Banyo yaptırırken o sırada da Öykü Nehir'i yıkıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Banyo yaptırırken o sırada da Öykü Nehir'i yıkıyordu. Yıkama işi bitince çocukları giydirip aşağıya indiğimizde her yer tertemiz Burak bize gülümseyerek el sallıyordu. Öykü hala sinirliydi. Kahvaltıyı da hazırlamazdı bu sinirle. "Hadi hazırlanın kahvaltıya gidelim" dedim. Öykü gözlerini devirerek yukarı çıktı. Burak "Ömerciğim ya ben gelmeyeyim Öykü yoksa beni bu sefer öldürür" dedi. Kahkaha atarken arkamdan Öykü boğazını temizledi ve daha fazla gülersen seni de öldürürüm dedi. Burak'a göz kırpıp dışarı çıktık. Burak ve Öykü Dora'yla Görkem'i Burak'ın arabasına oturttu. Bende Ediz'le Nehir'i oturttuktan sonra yola çıkacaktık ama Öykü Burakla gitti. Ee haklı sabahki olaydan sonra güvenmiyordu. Burak göz devirip arabayı çalıştırdı. Emniyet kemerimi takarken Ediz "Baba fotoğrafımızı çeksene" diye söylenince onlara yetişemedim. Nehirle çok iyi anlaşıyorlardı. Arabayı sürmeye başlamıştım ki o sırada Öykü mesaj attı. "Çocuklar napıyorlar" diye. İkna olması için Edizle fotoğrafımızı çekip

 İkna olması için Edizle fotoğrafımızı çekip

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Merak etme una bulanmadılar :D" yazdım. Mekana geldiğimizde Nehir ve Ediz direkt oyun alanına gittiler. Öykü biraz daha yumuşamıştı. Burak "Yılbaşından önce bir yemek organize edelim hep beraber, hem uzun zamandır diğerlerini göremiyoruz hem de moral olur herkese " dedi. Bu fikir hoşuma gitmişti. Damla öleli 3 ay olmuştu ve 3 aydır kimse birbirini doğru düzgün görmüyordu. Mert ağır bir depresyondaydı. Çocukları almak istediğinde Öykü vermediği için tartışmışlardı ve çocuklarını göremiyordu. Bu yemek herkes için iyi olacaktı. Damla olsa o da böyle düşünürdü. Öykü "Tamam, bakarız" dedi. Burak anında "O zaman 28 aralık yazıyorum gruba" dedi. O sırada ben de Mert'i aradım. Cevap vermedi. Kaldığı yeri sadece bana söylemişti. Öykü ve Burak'a bir şeyler uydurup kalktım. Evine gittiğimde kapıyı ilk yarım saat açmadı. Uyku sersemliğiyle açıp tekrar içeri gitti. Evin içine girdiğimde Damla'nın Görkem'in ve Nehir'in resimleri yerdeydi. Yanına gittiğimde Mert "Çok özledim be abi. Kokusunu, gülüşünü, kızmasını bile çok özledim. Çocuklarımı çok özledim" dedi. Mert'in yerine kendimi koydum. O çok bile dayanmıştı. Öykü'yü kaybetsem ben yaşayamazdım. Ortalığı biraz daha yumuşatmak için yemek programını söyledim. Önce yok olmaz falan dedi ama en sonunda ikna ettim. "O zamana kadar kendine çeki düzen ver, çocukların seni böyle görürse daha çok üzülürler" dedim ve yerdeki resimleri topladım. Mert bana sarılıp ağlamaya başladı. Hayatımda ilk defa yaşıyordum. Kardeşim gibi gördüğüm bir adamın kollarımda çaresizce ağlamasını. Onu teselli edip çıktım evden. Ben de gözyaşlarımı tutamamıştım. Hemen Öykü'yü arayıp "Seni seviyorum" dedim. Öykü şaşırdığından bir kaç dakika cevap veremedi. "Eve gelince anlatacaklarım var" deyip kapattım telefonu. Eve geldiğimde Burak hazırlıklara başlamıştı bile masa dizaynını hallediyordu. Öykü'ye Mert'i anlattım önce kızıp bağırdı çağırdı ama en sonunda ikna edebildim. Nehir konuşacaklarımızı duymuş ki yanımıza gelip "Teyzoş babam ne zaman gelecekmiş" dedi. Nehir'i kucağıma aldım ve "4 gün sonra gelecekmiş öyledi dedi. Bir de Nehir'e kocaman sarıl benim yerime öp dedi" dedim ve sarıldım. Dora benim için ne ifade ediyorsa Nehir de öyleydi. Onların biz de kalmasından rahatsız değildim ama babalarının da onları görmeye hakkı vardı. Mert'in gelmesini sabırsızlıkla bekliyordum...

Geride KalanWhere stories live. Discover now