6. İYİ ve KÖTÜ

703K 32.8K 156K
                                    

Keyifli Okumalar!

Şarkılar: Mount Eerie, Soria Moria
Gripin, Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar

Şarkılar: Mount Eerie, Soria MoriaGripin, Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazı ilkler son kez yaşanırdı ve bazı sonlar ilkler kadar acıtmazdı.

Kendimi son kez yaşanan bir ilkin içinde gibi hissediyordum. Bu ilk, kendimi siyah bir paltonun içinde gizlediğim ve o paltonun yakalarına taktığım ihanet rozetlerimin yere düşmesiyle oluşmuştu.

Yankı bana sarılmıştı, hayatım boyunca istediğim birisi ilk defa bana sarılmıştı. Birinin kolları arasında olmanın güven verdiğini okumuştum, duymuştum, izlemiştim fakat bu his güven gibi değildi. Bu his bana donmak üzere olduğumu hatta çoktan buz kestiğimi ama Yankı'ya sarılınca kurtulduğumu, eridiğimi, çözüldüğümü hissettirmişti.

Bu his bana bir insanın başka bir insanı donmaktan kurtaracağını göstermişti ve bunun belki de Yankı'nın kollarıyla ilgisi yoktu. Uzun zamandır, dünyaya gözlerimi açtığımdan beri farkında olmadan donmak üzere olabilirdim çünkü bütün duygulara öylesine yabancıydım ki tanımlayamadığım duygularım bile sıcaklık karşısında çözülmeye başlamıştı.

Donmak üzere olduğunda uyursan ölürsün, derlerdi. Şu zamana kadar uyuduğumu yeni anlıyordum fakat tekrardan dirilmek benim için zor olmamıştı.

Boynuna o kadar sıkı sarılmıştım ki parmaklarımın ensesindeki saçlara dokunduğunu yeni kavrayabiliyordum. Parmaklarımın ucuna yükseldiğim yerde dizlerim titriyor, Yankı bana sarılmasa yere düşeceğimi biliyordum. Aşağıda tuttuğum kolumda öyle şiddetli bir acı vardı ki tahammül edemeyeceğim bir düzeye gelmişti fakat yine de ondan ayrılmadım ve sıkıca kapattığım gözlerimden acıdan dolayı yaşlar akmaya devam etti.

Kolları belimdeydi ve sıcak avuçları sırtıma baskı yapıyordu; ensemden damlayan her ter onun parmaklarına kavuşuyordu. Kokusunu alamıyordum çünkü nefesim kesiliyordu. Tek bildiğim boynunun sıcaklığıydı, yanağıma değiyordu. Kalbinin atışını ise göğüs kafesimde hissediyordum fakat benim acıdan dolayı ne kadar hızlı atarsa atsın onun sakin, düzdü.

Yetimhanenin içinde koşuşturmacalar olduğunu az çok işitebiliyordum ve adım sesleri gitgide bizim olduğumuz yere doğru yaklaşıyordu fakat ben yine de ondan ayrılmadım, o ise beni iteklemedi. Belki çok kısa bir zaman sürmüştü ama bana uzun yıllarımı almış ya da uzun yıllarımın körlüğüne renklerini vermiş gibi gelmişti.

Art arda adımlar çoğaldı ve içeriye birilerinin girdiğini hissettim. Yankı'nın başı hafifçe döndü. Gelen her kimse sırtımdaki elini çekti ve o kişiye karşı bir şeyler yaptı. Kim olduğunu bilmiyordum ama merak da etmiyordum.

Uzun saniyeler sonra "Helin," dedi Yankı kulağıma doğru. Ensesinde duran elim omzuna doğru düştü ve parmaklarımın ucunda durmak yerine sağlam bir şekilde yere bastım. Başım göğüs kafesine yan bir şekilde geldi, gözlerim hafifçe aralandığında kapıya doğru baktım.

SOKAK NÖBETÇİLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin