Minsoo:Tamam anneanne...Anladım...merak etme...Evet hiç bir problem yok...Oldu...Görüşürüz!
Diyerek aramayı sonlandırdım.Neredeyse sıkıntıdan patlayacaktım.O kadar soru sordu ki anneannem, tabi uyarılarını yapmayı da ihmal etmiyordu.Kısa cevaplarla geçiştirdim.Her gün arayıp aynı şeyleri sorması bıktırıyordu .Aslında yurtdışında olmasına rağmen her gün arayıp sorması güzel bir şey.Hatta mükemmel.Ama böyle bıktıracak seviyede sorması biraz kötü.
...
Alt kattan çığlık duyduğumda koşar adımlarla odadan çıkıp alt kata indim.Salona geldiğimde Tae Yunjinin saçını çekiryordu.Yunjin'se Tae'nin boşta kalan elini ısırıyordu.
Göz devirdim bu hareketlerine.Ardından hızlı adımlarla gidip aralarına girdim.Ama ayıramadım.Bilin bakalım ne oldu?
Yunjini Taeden ayırmaya çalışırken onun elini bırakıp benimkini ısırdı.
Hiss ettiğim acıyla çığlık attım.
Minsoo:Aghhggg!...Yunjin!...Kendi-Aghh Elimm
Bağırdığım için irkilmişti.Geri çekildiğinde bağırarak söylenmeye devam ettim
Minsoo:Gerizekalımısın kızım sen!Niye benim elimi ısırıyorsun?
Yunjin:Ben özür dilerim...Bilmeden oldu.
Üzüntüyle söylediğinde sinirim biraz da olsa geçmişti.Ardından Tae'ye dönüp kulağına yapıştı.Çekiştirerek konuştu.
Yunjin:Hayvan herif!Maymun suratlı!Domuz poposu!Bozuk domates!Pislik!Tek hücreli!Beyinsiz!Muşmula suratlı!
Bunların hepsini tek nefese ve bağırarak söylemişti.
Tae'yse sadece kulağının acısından garip garip sesler çıkarıyordu.Bağırmasını sonlandırdığında konuştum.
Minsoo:Bırak onu!Noldu Yunjin?
Yunjin:Nemi oldu?!Bu gerizekalı bana az kalsın içine tükürdüğü kahveyi içiriyordu!
Tae lafa atladı.
Tae:Ne gerizekalısı be,sensin o bir kere!Sen benim kurabiyemi yemeseydin bunlar olmayacaktı!
Cidden nasıl bu kadar anormal ola biliyorlar anlamıyorum.Kahveye tükürmek nedir ya!?
Minsoo:Tamam.Yeter!
Hadi gidin hazırlanın.Dışarı çıkalım.Yarın okula gidicez.Hiç olmazsa bu günü iyi değerlendirelim.
Bir birlerine öldürücü bakışlarını atarak odalarına çıktılar.Ben de salonu toparlayıp odama çıktım.
...
İçeri girdiğimde ciğerlerim tıkanmış durumdaydı.Sigara kokusu nefes almamı zorlaştırırken bir yandan da dumanıyla görüntümü bulanıklaştırıyordu.İçeride hiçte hoş olmayan manzaralar görüyordum.Kafamı ne tarafa çevirsem orangutan çifleşmesi görüyordum .Cidden miğde bulandırıcı.Tam anlamıyla "İĞRENÇ".
Tae'lerle hemen masalardan birine geçtik.Ağır olmayan içkilerden istedik.İlk bardağı bekletmeden kafaya diktim.Büyük yudum başlarda hiç bir şey hissettirmemişti.Sonrasında boğazımdaki yanmayla yüzümü buruşturmuştum.Uzun süredir içmiyordum ve içince de kolaylıkla sarhoş ola biliyordum.
Beş bardak içmiştim.Devam etmek istedim ama miğdemde hissettiğim bulantıyla Yunjin'e haber verip mekanın çıkışına ilerledim.Temiz hava iyi gele bilirdi.Dışarı çıktığımda yavaş adımlarla ilerliyordum.Ciğerlerim oksijenle buluştuğunda derin nefesler alıp veriyordum.İyi gelmişti temiz hava.
Bir kaç metre uzaklıkta gördüğüm bank'la o tarafa yürüdüm.Gözlerimi kapatıp ortamın sessizliğiyle huzur dolu anlar geçirdim.Bir kaç dakikanın ardından burnuma oksijen yerine içki kokusu dolmuştu.İlk önce aldırmadım.Ama omzuma koyulan elle gözlerimi açtım.Yan tarafıma baktığımda,sakallı, siyah giyinimli, tam anlamıyla leş gibi kokan sarhoş birisi vardı.Zaman kaybetmeden elini omzumdan ittim ve oturduğum yerden hızla kalktım.Hiç bir şey söylemeden mekana doğru ilerledim.Ama bileğimden tutulan elle yürümemi durdurdum.
YOU ARE READING
^^SUÇLAMA^^[J.J.K]
General Fiction"Birisini tanımadan yapmadığı şeyle suçlamak sizce doğru mu?"
![^^SUÇLAMA^^[J.J.K]](https://img.wattpad.com/cover/185356988-64-k73034.jpg)