Yunjin:MİNMİN!

Diye bağırmasıyla patlayan kulak zarım bir yana ,koşarak gelip kaburgalarımı kırarcasına sarılması ikinci tramva geçirmeme sebep olmuştu.Benim için endişelendi diye sevinsem mi, öldürürcesine sarılıyo diye ağlasam mı? Bilemedim.

Zar zor çıkardığım isyankar sesle onu kendimden uzaklaştıra bilmiştim.

Minsoo:Yun-jin...öl...dürecek...sin...bırak ne-nefes aliym.

Yunjin:Ne kadar korktum haberin var mı?Seni kaybetme korkusuyla altıma kaç kere yaptım haberin varmı?Seni kaybetme korkusuyla depresyona girdim haberin varmı?Seni kaybetme korkusuyla çikolata krizine girdim haberin varmı?Sevgilimle bile ayrıldığımda bu kadar üzülmemiştim.

Dedi sonlara doğru ağlayarak.Ne kadar acı çeksemde kendimi mutlu hissediyordum.Kendimi gerçekten önemli hissettirmişlerdi.

Geri çekildiğinde baş parmaklarımla akan göz yaşlarını silip yanağına öpücük kondurdum.Gülümseyerek

Minsoo:Özür dilerim pudingim.Beni bu kadar önemsediğinizi bilmiyordum.Galiba bilmeyecektim de iyi ki kazayı geçirmişim .

Son cümleme kaşlarını çatmışlardı ikiside.

Yunjin:Ne demek iyi ki geçirmişim kazayı!Ya sana bir şey olsaydı?Ben ne yapardım.Matematikte,yıl sonu sınavlarımda kim yardım ederdi?

Tae:Evet hem ben daha çok korktum.Oyun arkadaşımı kaybedeceğim diye.Yalnız oynamak çok kötü.Hele Yunjin le daha da kötü, bir b*k beceremiyo.Kazanmaktan sıkıldım.Gerçi seninle de oynarken sık sık kazanıyordum ama yinede Yunjine göre iyisin sen.

Minsoo:Aşk olsun demek o ihtiyaçlarınız için ölmememi istediniz öyle mi?

Yunjin:Hey şaka yaptım.

Tae:Evet bende ,bende.

Kollarımı çiçek yapıp dudağımı büzdüm ve küçük çocuklar gibi tirip atma moduna geçtim.

Tae:Yaa gerçekten özür dilerim.Şaka yaptım.Tabi ki bir oyun için endişelenmedim.

Yunjin:Evet evet ben de .Tepkini ölçmek için söyledim.Aff et

İkiside yavru köpek bakışları attıklarında dayanamayıp sarılmıştım.Tabi kablolar yüzünden ve ağrım yüzünden düzgünce sarılamamıştım.

Minsoo:Aff ettim.Sizi seviyorum.Siz benim ailemsiniz .Değerlilerimsiniz.

İkiside bir ağızdan

Tae,Yunjin:Bizde seni seviyoruz

Uzun bir sarılmanın ardından ayrılmıştık.

Ama bir anda aklıma gelen şeyle yataktan kalkmaya çalıştım.Aniden yaptığım için başım dönmüştü ve bu yüzden hafif sendelemiştim.
Tae ve Yunjin hızlıca kollarımdan tutarak destek vermişlerdi.Beni yeniden yatağa oturtduklarında tekrar ayağa kalkmaya çalışmıştım.Ama Tae engellemişti.Yunjin odadan koşarak ayrılmıştı doktora haber vermek için.

Tae:Hey MinMin sakin ol.Kalkamazsın!Nereye gidiyorsun?!

MinMin:Tae benim Micha yı görmem gerek.Bırak gidiym.

Tae:Sakin ol bu halde gidemezsin!

MinMin:Ben iyiyim sadece durumu nasıl onu merak ediyorum.

Tae:MinMin sakin ol dedim sana, gidemezsin!İyi değilsin diyorum.

MinMin:Ben iyiyim Tae onu hemen görmem lazım!

Tae:Göremezsin!

MinMin:Neden?İyiyim diyorum sana!

Tae:Ama o değil.

MinMin:Nasıl iyi değil?Yoğun bakımdamı?

Tae:Hayır MinMin.

MinMin:Peki ya nerdee?

Tae:Sakin ol MinMin.O...O...artık...bizimle değil.

MinMin:Açık konuş anlamıyorum!

Tae:O öldü!

MinMin:Hayır olamaz?O ölmedi yalan söylüyorsun.O yoğun bakımda.Ben gidip onu görücem.

Bir daha ayağa kalkmaya çalıştım ama Tae omuzlarımdan tutup sarsmaya başladı.

Tae:MinMin o öldü!Anla artık!Öldü!

İnanamıyordum.O...O ölemezdi.Ondan ne kadar nefret etsemde yine de üzülüyordum.Ona değer veriyordum.Ama bana yaptıklarını hatırladığımda yeniden nefret etmiştim ondan.Göz yaşlarımı yaralı ve kablolarla kaplı ellerimle sildim.
Yeniden yatağa yattım.Ve karşımdaki boş duvarı izlemeye koyuldum.Tek bir kelime bile etmiyordum.Sadece Micha'nın bana yaptıklarını düşünüyordum.Tae nin bakışlarını üzerimde hissettiğimde kafamı çevirip duygusuzca

MinMin:Tae çık dışarı.Yalnız kalmak istiyorum.

O da ikiletmeden çıkmıştı odadan.
Odada büyük bir sessizlik vardı.Gözlerimi kapatıp yatağa sırtüstü yatmıştım.
Kapının açılma sesini duyduğumda gözlerimi açıp o tarafa çevirmiştim kafamı.

MinMin: Yalnız kalmak istiyoru-

Sözüm yarıda  kesilmişti.Ben Tae sanıyordum.Ama..bu...Jungkook'tu.Ne işi vardı burda?

O bana kızarık gözleriyle sinirli bakışlar atarken ben de anlamsız bakışlarla karşılık veriyordum.Yavaş yavaş yaklaştı, ağzını açıp tek kelime etmeden.Ortamın sessizliğini bozan sadece onun her adım attığında odada yankılanan adım sesleri ve benim gerginlikle yutkunma seslerimdi.Bir metre mesafe bırakmıştı aramızda.

Jk:Senin yüzünden.

Dediğinde anlamsız bakışlar atmaya devam ediyordum.

Minsoo:Anlamadım?

Jk:Katil!

Diye aniden bağırdığında irkilmiştim.Ne yalan söyleyeyim birazda tırsmış ola bilirdim.

Jk:Senin gibi katilleri cezalandırmak gerek.

Minsoo:Jungkook ne diyorsun anlamıyorum.Katil kim?

Jk:Senin yüzünden kaybettim ben onu!Katilsin sen!Katil!

Bağırarak daha da yaklaştı ve soğuk ellerini boğazıma dolayıp sıkmaya başladı.

Jk:Katil!

Diye bağırmayı da ihmal etmiyordu.Çırpınmaya başladım.Engel olamıyordum.Nefes almam git gide zorlaşıyordu.Nefessiz kaldığımda artık bilincimi kaybediyordum.İkinci defa kendimi korkunç, uçsuz bucaksız karanlığın kollarına istemsizce teslim ediyordum...

^^SUÇLAMA^^[J.J.K]Where stories live. Discover now