23

10.2K 1.1K 254
                                    

|Bay huysuz ve gri odanın renkli minderi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Bay huysuz ve gri odanın renkli minderi.

"Sana gereken kitaplar değil, bir zamanlar kitapların içinde olan bazı şeyler... Onu nerede bulursan al, eski plaklarda, eski filmlerde ve eski dostlarda; onu doğada ara ve onu kendi içinde ara. Kitaplar bir tür depo gibidir ve biz onlarda unutacağımızdan korktuğumuz şeyleri saklarız. İçlerinde büyülü bir şey yoktur. Büyü sadece o kitapların anlattıklarındadır."

Esmer, küçüğün kalemle işaretlediği yerleri birer birer okurken Jeongguk elindeki spagetti dolu tabaklarla yanına ulaşarak kıkırdayıp yanına oturmuştu.

"Gizli işler?"

Tek kaşını kaldırıp şüpheci ifadesiyle gülmemek için kendini tutarken büyük olan elindeki kitabı masaya bırakarak naif bir tebessüm sunmuştu.

"Hm hm, oldukça gizli işler."

Dudakları habersiz bir şekilde küçüğün alnından tatlı bir öpücük çalarak elindeki tabağı alıp koltuğa yaslanmıştı.

"Abin gelecekmiş yarın. Söylemedin bana. Ah, hatırlatma defterin olmasa..."

"Ah, seni zorlayacaktır. Gelmemesini söyleyeceğim."

"Hayır Taehyung abinin gelmesini istiyorum."

"Emin misin?"

Büyük olan, içindeki endişe kırıntılarını susturmak istercesine küçüğün gözlerinde keşfe çıkarken Jeongguk güvenilir ve kendinden emin bir şekilde gülümseyerek konuşamaya devam etmişti.

"Yüzde yüz!"

"Pekâlâ, pekâlâ."

Taehyung içindeki rahatlamayla birlikte derin bir nefes verirken abisinin sorun çıkartmayacağına dair verdiği sözü unutmaması tek temennisiydi. Namjoon anlayışlı bir adamdı fakat babasını kaybettikten sonra Taehyung'a karşı içindeki abilik duygularını sonuna kadar yaşadığını hissediyordu. Eh, bazı zamanlar kardeşini koruma duygusu biraz fazla olsa gerek esmeri bunaltıcı bir şekilde baskı altında bırakıyordu.

Biliyordu, Namjoon hiçbir zaman kendisinin kötülüğünü istemezdi fakat bu durum Jeongguk'u kırabilme ihtimalini bir kenara koymuyordu.

"Bu akşam gideceğiz öyle değil mi?"

"Gideceğiz tabii ki."

Jeongguk heyecanlı ifadesiyle parlak gözlerini büyük olanın kahvelerinde kaybettiğini hissederken spagettiden büyük bir parça alarak ağzını doldurmuştu. Esmer, küçüğün şişmiş yanaklarını baloncuk edasıyla elleri arasına alırken beyaz tenli geriye çekilerek tehtidvari gözlerini üzerine dikmişti.

"Tabii ki de ısırmayacaktım!"

"Bu konuda güvenimi kaybettiniz bay Kim."

"Oh öyle mi bay Jeon? Sizin dayanamayıp uykumda dişlerinizi koluma geçirip uyandırmanızdan daha korkuncu yoktur bence."

the pianist 'tk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin