Final

8.3K 863 414
                                    

bölüm müziği: the 1975 - be my mistake

Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.”

Sabahattin Ali

-

|Benim hayatım gömülü umutlarla dolu bir mezarlık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Benim hayatım gömülü umutlarla dolu bir mezarlık.

Soğuk bir ürperti parmaklarım arasından bacaklarıma doğru süzülürken üzerimizde birbirimiz için özenle ve büyük bir zorlukla güneşin gelişini karşıladığımız günlerde diktiğimiz takım elbiselerimizin içinde, evli çiftten çok aklını kaybetmiş insanlara benziyorduk. Ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden kaçmış, üzerimizdeki beyaz çarşafları yırtmış gibiydik.

Kim bu soğukta sahilde deli gibi koşturup soğuk suda yürürdü ki?

Elimi sıkı sıkıya tutan eli dudaklarım arasına götürerek ıslak bir öpücük bırakıp birkaç saniye zarif parmaklarını izlemiştim. Her bir detayı öyle güzeldi ki. Tırnakları, küçük beni, avucundaki ince kesik izi...  O anı dolu izi öptüğümde Taehyung'un o anki parlak fakat utangaç gözlerini hatırlayıp kıkırdamıştım. Bu güzel adam benimleydi.

Bir başkasıyla değil, benimle olmuştu.

Minnettardım, bunun için günlerce ağlayacak gözlerim kuruyana dek bunu devam ettirecek bir minnet vardı bedenimde. Nasıl olur da yalnızca varlığıyla dahi beni böyle mesut edebilir, ruhuma inen o siyah ve yakıcı sarmaşıkların üzerine usulca çöreklenip onları birer taze çiçeğe çevirebilirdi? Sessizliğinde dahi konuşurdu benimle. Aylar öncesinde bakmaktan çekindiğim şimdilerdeyse tüm utanmazlığımla onu süzdüğüm anlarda aklıma gelen en özel şeylerden biriyse atölyesinin karşısında oturup onun zarif ellerinde can bulan notaları dinlerken  kahvelerinin aniden önüme geçmesiydi.

O gece bana elini uzattığında nereden bilebilirdim ki o güzel eli sonsuza dek tutacağımı?

O güzel gözleriyle her şeye öyle anlamlı ve derin bakıyordu ki en gizlilerime sakladığım kıskançlığım gün yüzüne çıkıyor ve ben onun baktığı her şeyi kıskanıyor duruma düşüyordum. Zarif elleri yalnızca bana dokunsun, saçlarımın arasından hiç yok olmamasını dileyecek kadar bencilce seviyordum onu.

the pianist 'tk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin