13

11.8K 1.6K 376
                                    

|Bu öyle bir yara ki iyileşmeye başladıkça daha çok kanıyor.

Ayakları tozlu ve taşlarla dolu çıplak bir şekilde basıyor, her adımında derin bir acı duyuyordu.

Yüzü, kan revan içinde biçare bir şekilde aksayarak sokakta yürümeye devam etti.

Açlıktan hiç olmadığı kadar midesi bulanmış, bir yudum su için birinin ayağına kapanacak raddeye gelmişti.

Çok değil bir kaç dakika önce sokak serserileri tarafından vücuduna yediği kin ve nefretin can bulduğu tekme ve yumruklara maruz kalmıştı.

Daha fazla dayanamayarak yere düştü tekrardan.

Ayakları hissettiği bu acıyı kaldıramıyordu.

Midesinden yükselen safra tadı ile aç olmasına rağmen defalarca kez öğürdü.

Burasıydı işte.

Jeon Jungkook'un evi her zaman burasıydı ve son nefesini de burada verecekti.

Bu gerçek belki de ilk kez bu kadar acıtmıyordu. Kabullenmişti.

Yorgun gözlerini çenesinden süzülen kanın kirli zemine damlaların ondan bir iz bırakmasını bir süre izledi.

Yeniden her zaman ki gibi ayağa kalkmak istemişti. Ancak o kadar yaralıydı ki bunu yapabileceğinden emin değildi.

"Sevgilim."

Küçük olan duyduğu sessiz ve naif tınıyla zor da olsa kafasını kaldırdı. Ona uzatılan ellere bir süre baktı. Ayağa kalkmaya hâli yoktu.

Kirli ve yaralanmış ellerini Taehyung'un ellerine teslim ederek ayağa kalktı.

"H-hyung canım, canım acıyor."

"Geçti."

"Jungkook."

Küçük olan korkuyla gözlerini araladığında yanı başında ona endişeyle bakan adama hızla sarılarak rüyanın etkisiyle ağlamaya başlamıştı.

"Sadece rüyaydı." Taehyung kadifemsi sesiyle küçüğün saçlarını okşayıp kulağına onu rahatlatmak için kelimeler fısıldıyordu.

"Çok kötüydü."

"Ben burdayım, sana asla zarar gelmesine izin vermem tamam mı?"

Taehyung onunla mı uyumuştu?

Küçük olan ona sarılmış bedenle biraz geriye giderek Taehyung'un kollarından kurtulup ayağa kalkarak lavaboya ilerledi.

Hâlâ rüyanın etkisinden çıkmamıştı.

O kadar sefil bir hâldeydi ki.

"Jungkook?"

Duyduğu kalın tınıyla daha fazla düşünmemeye çalışarak yüzüne bir kaç kez yıkayıp dışarı çıkmıştı.

Çıkmasıyla Taehyung'un ona sarılması ise bir olmuştu.

"İyi misin?"

"İyiyim hyung."

Küçük olan ellerini esmerin sırtında birleştirerek başını göğsüne gömüp gözlerini kapatmıştı.

"Rüyalar gerçek değildir, bunu söylememe gerek yok değil mi?"

Hayır, gerçeğin ta kendisiydi. Bir kaç gün sonra asıl seninle yaşadığım bu rüya gerçek değil hyung.

the pianist 'tk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin