1.1

39.7K 3.2K 3.9K
                                    

"Bir kase daha patlatayım mı?"

Gülümseyerek ona baktığımda çıplak bacaklarından birini benim bacağım üzerine atmış ve gülerek kafasını olumsuz bir şekilde sallamıştı. Güzel bebeğim. O kadar kusursuz ve harikaydı ki..

"Böyle daha rahatım." Güzel TaeTae'm kafasını omzuma koyarken biranda burnunu tişörtüme sürtmüş ve bir sorun var gibi kafasını hızla kaldırmıştı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken biranda kucağıma çıkmasıyla açılan gözlerimle birlikte yutkundum. Burnunu tişörtümden boynuma doğru sürtüyordu ve sikeyim her dokunuşunda daha da yanıyordum.

"Parfümünü mü değiştirdin Jeon?" Boynuma nefesini üflerken sorduğu sorunun içeriğine odaklanamamış ve bana olan yakınlığına bir kez daha kendimi tutmuştum. Son zamanlarda gerçekten de sınırlarımı zorla şekilde hareket ediyordu ve buna şimdi ki hareketleri de dahildi.

Kalçası tam aletim üzerinde yerleşik duruyordu.

"Birlikte denediğimiz koku güzelim." dedim fısıltı şeklinde. Dayanamıyordum işte. Ellerim yavaşça belini sararken bile o masum ifadeleriyle kucağımda beni koklamaya devam ediyordu. O kadar güzel ve özeldi ki..

"Çok...yakışmış." Tam o anda dudaklarını şah damarım üzerinde sürtüp yanaklarıma kadar yumuşak dudaklarının sürtünme hissiyle takip ettiğini hissettim. Kollarım istemsiz daha da sıkılaşmıştı. Ciddi anlamda deli oluyordum.

Koca evde ikimiz yaşıyorduk ve güzel bebeğim kucağımda kollarımın arasındaydı.

"Taehyung.." istemsiz mırıldanmamla hemen yanımdaki şakaklarına doğru dudaklarımı bastırdım. Deli oluyordum yemin ederim öyle deli oluyordum ki çıldırma eşiğine gelmiş haldeydim. O öyle harika ve güzeldi ki tarif etmekte bile zorlanıyordum. Bana aitti. Güzel Taehyungum sadece bana aitti.

"Hm.." Yumuşak saçları yanaklarıma hissiyatını bırakırken kolları omuzlarıma doğru çıktı. Yavaşça gözlerimi ona çevirdiğimde gözlerini kapatmış olduğunu gördüm. "Gözlerimi öper misin?" fısıltısı tam dudaklarımı okşarken tekrar yutkundum ve kapalı gözlerine dudaklarımı bastırdım. Tam o anda tek elim istemsiz bir şekilde çıplak bacağına dolanmıştı. Sıcacıktı. Yumuşacık ve pürüzsüzdü. Bacakları...esmer bacakları...

"Üşüyor musun?" dedim mırıldanarak. Tanrım öyle bir haldeydik ki biri görse kesinlikle bizi sevgili sanardı. Olmasak bile Taehyung benimdi işte. Güzel bacakları altımda hareketlendi ve bana biraz daha dolanıp bacağında duran elimin biraz daha yukarı çıkmasına neden oldu. Bundan rahatsız görünmüyordu. Aksine garip bir şekilde bunu istiyor gibi görünüyordu.

"Isıtsana beni." Hafif kıkırtı içeren soruuyla gözlerimi kapatıp burnumu boynuna doğru indirdim ve onun yaptığı gibi kokusunu içime çektim. Yemin ederim hayatımda bu kadar mükemmel kokan birisine daha şahit olmamıştım. Bahar gibi kokuyordu. Esmer teninde bütün evreni keşfedebilirdim.

Kucağımda ki bedenini sıkılaştırıp yavaşça koltuğa doğru yatırdım ve ağırlığımı vermeden üzerine uzandım. Tam kenarda duran pembe polar battaniyeyi bir çırpıda açıp üzerimize örttüm. Şimdi mi? Ah..aralık bacaklarının arasında ki bedenim ve birbirimize dolanmış halimizle ona biraz daha sokuldum. Kolları boynumda ki rotasını değiştirmemiş, gülümseyen gözlerle beni izliyordu.

Gözlerin Taehyung...kendimi orada buluyorum.
Teninde.

"Sıcacıksın Jeon." gülümseyerek dudaklarını ısırınca adeta yutkundum ve bakışlarım donuklaştı. Ne yapıyorduk biz böyle? Ne yapıyordun bana Taehyung? Sabrımın son damlalarını yaşıyordum ve birkaç damla sonrası kendime hakim olamayabilirdim işte. Dayanamıyordum. Taptığım dudakları dişlerinin arasında ezilmişti ve istemsizce baş parmağımla dudağını okşamıştım. İşte yavaşça dudağını dişlerinin arasından kurtarmıştı ve kızarık ıslak alt dudağı bana zaferini kazanmışcasına bakış atıyordu. Tanrı şahidim ramak kalmıştı.

O siktiğim dehşet dudağını zevkle emmemek için kendimle verdiğim savaşa yenilmeme ramak kalmıştı.

Kim Taehyung.
Beni deli ediyorsun.

"Seni sevgimle ısıtacağım Taehyung." Kendimi biraz daha ona bastırınca gözlerinden geçen ifadeleri bir bir inceledim ve gözlerimi dudaklarına indirdim. Bunu fark ettiği için boğazında hareketlenen adem elmasını bile hissettim. Bedenimi hissediyordu. Sıcak bedenimi ona bastırırken bana karşı çıkmıyordu ve tek elinin parmakları boynumda yaslı dururken hafifçe kıpırdanıp sıkılaştı.

"Beni daha çok ısıtmalısın." İşte bana doğru fısıldamıştı. Onu ısıtmalıydım. Onu dudaklarımla ısıtmalı, kollarımla sarmalıydım. Kendime daha çok yaslamalı onu baştan çıkarmalıydım. Alnından süzülen ter damlasına bile dudaklarını bastırmalıydım. Ellerim vücudunda gezmeli ve onu ateşe çevirmeliydim.

Burnumu önce burnuna sonra dudaklarına sürttüm. Yemin ederim dudakları ateşten kavrulur haldeydi. Biliyordum. Onu baştan çıkardığımı hissediyordum ve bu daha da delirmeme neden oluyordu. "Neden bu kadar güzelsin?" çenesine doğru fısıldadım. Çenesini öptüm. Küçük küçük. Boynuna indim ve kelebek öpücüklerimi kondurdum.

İtiraz etmedi. Parmakları boynumda hareketlenip kendine yaşadığında. bile itiraz etmedi. Sustu. Sadece sustu ve öpücüklerimi hissetti." Yanıyorum Jeon." dedi o an. Yandım. Tutuştum. Kafamı kaldırıp gözlerine baktım ve bana garip bir şekilde bakan gözleriyle karşılaştım. Ne olduysa o anda oldu işte.

Kendimi tutamadım.

Aletimi sertçe ona doğru ittirmemle ağzı açıldı ve titrek bir nefes kaçtı dudaklarından. Şaşkındı. Gözlerini kırpıştırıyor ve dudaklarını yalıyordu. Tekrar ittirmemle inledi. Gerçekten inledi. Sesli inlemesi dudakları arasından kaçarken ensemdeki saçlarımı çekti.

"J-Jeon.." işte tam olarak buydu. İsmimle inliyordu. Benim için inliyordu. Onu delirtiyordum değil mi?

"Söyle güzelim." dedim hırıltılı bir şekilde. Gözlerimin içine sertçe bakarken hızlı bir nefes verdi ve belini hafifçe kaldırıp sertleşmiş aletime kendini dokundurdu. Hissettiği sertlikle kafası hafifçe hareketlenip geriye ve yana doğru kayarken yine o hareketi yaptı. Dudaklarını ısırdı. Rotamızı aşmış ve ani atağımla sağlıklı düşünemez olmuştuk.

Kim Taehyung aklımı kaçırmamı sağlıyordu.

"Y-yanıyorum.." dedi titrek bir nefesini dudaklarından bırakırken. Üzerine daha çok abandım. Kendimi daha çok sürttüm. Sertleşiyordu. Altımda sertleşiyordu. Konuşmadım. Burnumu boynuna yaslarken daha çok bastırdım kendimi. Nefeslerim sıkılaşmış ve delirme eşiğine gelmişti.

Dinlendim. Onu yormamak ve karmaşaya sokmamak adına dinlendim. Ne yapıyordum böyle? Birkaç dakika boynunda dinlendim ve kafamı kaldırdım.

İşte gördüğüm şeyle adeta hayatımın şokunu yaşarken aslında çoktan bacaklarının gücünü kaybedip kendini saldığını o an anladım.

Uyuyordu. Gerçekten uyuyordu.
Yutkunup hafifçe ona seslenirken aldığım sessizlikle şaşkınlıkla kalakaldım.

Ya Kim Taehyung bunun yanlış olduğunu düşünerek benden kaçmak istediyse?

freckled boy | taekook✔Where stories live. Discover now