3.9

6.3K 391 106
                                    

Selam, geri döndüm.

Uzun zamandır burada olamamak hayatımda ki en belirgin boşluklardan biri gibiydi, tabii her ne kadar buradan gitme nedenim çözülemesede. Temelli gitme ihtimalim vardı ve bunun olmaması için elimden geleni yaptım.

Önceki kadar aktif ve neşeli olamasamda arada burada olup sizin yorumlarınızla biraz daha iyi hissedebileceğimi umuyorum.

Öyleyse sohbet edelim biraz. Nasılsınız?

Uzun zamandır bölüm atmadığım için 3000 kelimelik bir bölümle geldim. İyi okumalar.

🎬

[ Jungkook ]

Taehyung delinin tekiydi. Onu tanıdığım ilk günden beri benim uslanmaz bir çocuk olduğumu iddia eder ve bundan yaka silkerdi. Doğru, ondan daha aktif ve arsızdım ama onunda benden alt kalır yanı yoktu tabii. Bir zamanlar en yakın arkadaşım olan ama şimdi sevgilim olan çocuk ilişkimiz başladı başlayalı daha ilgi ister bir hale gelmişti. Bana kalırsa gay veya biseksüel bile olduğunu bile bilmiyordum ve gram bir şey çaktırmamıştı. Bu zamana kadar gerçekten bir anonim ile konuştuğumu zannetmiş ve Taehyung'un bir şeylerden habersiz yaşadığını zannederdim ama bir şeylerden haberi olmayan bendim. Şimdi ise sıradan ama öyle güzel ilişkimiz vardı ki kendimi bazen içinde bulunduğum durumun gerçekliğine ayak uydurmakta zorlanırken buluyordum.

Ben gerçekten aşkından bitmiş bir adamdım.

Şimdi ise evden içeri girerken oldukça aceleciydim çünkü biran önce onun kolları arasına girmek için sabırsızlanıyordum. Sahi, o geceden sonra daha çok bağımlı olmuştuk birbirimize çünkü o gece tamamen birbirimizin olmuştuk. Hayalini bile zor kavrarken Taehyung altımda adımla inlerken ne kadar da güzeldi. Kırmızı saçları çarşafıma dağılıp gözyaşlarını benim için akıtırken ve kalçasını bana istekle iterken başımı öyle döndürmüştü ki kapı eşiğinde bunları düşünmem sonucu anahtar elimden düşmüş ve ben sersemlemiştim.

"Jungkook? Bebeğim yukarıdayım!" sesiyle odak noktam merdivenlere yönelirken eğilip anahtarı aldım ve kapıyı örtüp kilitledim. Taehyung odamızda olmalıydı ki beni karşılamaya bile gelmemişti. Bugünlerde keyfi pek bir yerindeydi. Özellikle seviştiğimiz geceden sonra daha bir mutluydu. Ağrıyan kalçasına rağmen yüzünden gülücükleri eksik olmuyordu ve ara sıra utangaç haline dönüyordu. Merdivenlerden yorgunlukla çıkarken odasından gelen müziğe gülümsedim. Ben yokken böyle eğleniyordu işte kendi kendine.

Billie Eilish - 8 çalıyordu.

İçeri girdiğimde kesinlikle şortlu pijama takımlarıyla başındaki bandanasını geriye çekmiş ve yere oturup aynanın önünde kendine maske yapan Taehyung'u görmeyi beklememiştim. Bir eliyle maskenin tüpünü tutuyor, diğer eliyle yedirip şarkıyı mırıldanıyordu ki aynadan beni görmesiyle gülümsedi ve elindekini bırakıp ayağa kalkarak bana doğru koştu. Kollarımı beline sarıp dudaklarımı hızla dudaklarına bastırırken gözlerimi kapattım.

Çok özlemiştim.

Yavaşça bedenini çevirip duvara yaslarken dudaklarımı aralamış ve gün boyu ayrı kaldığım dudaklarını öpmeye başlamıştım. Bana sunmaktan zevk duyduğu alt dudağını emip dişlerimi hafifçe sürttüğümde mırıltılar çıkarıp temiz eliyle saçlarımı çekiştirdi. Bel boşluğunu okşayıp kendime bastırırken aynı anda kendim de ona yaslanıyordum ki dudaklarımdan çekilip nefes nefese gözlerime baktı.

"İstediğim dudak koruyucusunu getirdin mi Jungkook?" dediğinde güldüm ve dudaklarına öpücük kondurup cebimdeki vişneli dudak kremini çıkarıp ona uzattım.

freckled boy | taekook✔Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon