TATLI RÜYALAR GÜZELİM-TEXTİNG

11.

♥Çok geç oldu ama kusura bakmayın sınav haftası olduğundan yazamıyorum. Neyse sizi tutmayım. Iyi okumalar canlarım.♥

***

Akın bana meydan okuduğundan basketbol müsabakası yapacaktık. Takım seçmek işini ilk ben yapacaktım.

Güya tolerans gösteriyor ama benim ne kadar iyi oynadığımı bilmiyor tabi.

Ben " Eymen " diye başladım.

" Muhammed abi " (12. Sınıf)

" Can abi " (12. Sınıf)

" Altan "

" Berkay "

" Emir "

" Yiğit "

" Cahit abi " (12. Sınıf)

" Ahmet "

Sinirlenmeye başlamıştım. Çünkü hep iri cüsselileri alıyordu.

" Batur " diye üstüne basa basa söyledi. Daha fazla dayanamadım ve

" Tuna! " diye bağırdım.

" Doğukan! " diye bağırdı.

İkimizde o kadar kızgındık ki millet korkmuştu haliyle. 4 periyotdan oluşuyordu. Ve biz kazanacaktık. Üzerimi değiştirip geldiğimde hepsinin salyası akıyordu. Yavşaklar.

Takım kaptani olarak takımı topladım ve konuşmaya başladım.

" 4 periyotuda biz alacağız. Kendinize güveniniz tam olsun. Sizlere güveniyorum. Başarabileceğimizi biliyorum. Kazanacak mıyız?"

" KAZANACAĞIZ " diye bağırınca gülümsemem genişledi. Bir adım önce çıkarak " Top mu? Yer mi ? " diye sordum.

" Yer " deyince büyük bir gülümseme ile ona baktım. Anlamamış olacak ki mal mal baktı. Sahanın sag tarafını seçti ve oyuna başladı.

Topu Yiğite attım ve ileriye atıldım. Yiğit Berkay'a, Berkay'da Ahmet'e attı. Karşıma iki hayvan çıktı ve önümü kesti. Dişlerimi sıktım ve topu bana atmalarını söyledim. Ahmet topu bana attığında Tuna'ya potanın altında beklemesini işaret ettim.

Tuna anlamış olacak ki hemen potanın altına geçti ve topu ona atmamı bekledi. Basketbol topu ile şov yapiyordum resmen.

Dikkatleri dağıldığında zıpladım ve topu Tuna'ya attım. Tuna'da şov yapmazsa olmazdı. Oda 3'lük bir atış yapıp saçını yana attı. Herkez beşlik yaparken akının turpa döndüğünü görünce keyfim yerine geldi.

Sonucu soruyorsanız tabiki biz kazandık. Ama onlarda iyi hırs yaptılar. Bir an korkmadım değil yani. Ben kızım onlar erkek. Aramıza 'everest' girer yani.

Basketbol takımı ile dışarı çıkarken
ben en arkadan geliyordum. Basketbol oynarken Aklıma hiç bilinmeyen gelmemişti. Ben de güya bilinmeyenin kim olduğunu öğrenecektim. Olduğum yerde sinirle tepinirken mesaj geldi.

Sude: Kanka kantine iniyoruz. Takımı topla ziyafet var. 😉

Arca: Tamam kanka.

Takıma bir hışımla döndüm ve

" Millet ziyafet var "diyince kim olduğunu çıkartamadığım bi ses

"Hatun mu var?" Diyince ayakkabımı çıkartıp kim dedigine baktım. Tuna arsız arsız sırıtırken ayakkabımı 'canım ayakkabımı' suratına fırlattım. Ağzı götüne dönerken keyifle sırıttım.

"Hah işte şimdi tamamlandın. Bir şeye benzemiyordun ayakkabıyı suratına yiyince şimdi benzedin işte."

"O zaman buna ihtiyacın yoktur." Diyip koşmaya başladı. Peşinden koşup ayakkabımı almaya çalıştığımda Tuna vermemiş aksine ayakkabımı daha sıkı tutup daha hızlı koşmaya başlamıştı.

Herkes hunharca gülerken biran durdum ve durumumuza baktım. Komik bir durumdaydık cidden. Bende kahkahalarla kendimize gülerken telefonuma bir mesaj daha geldi.

Bilinmeyen: Gülmeyi kes! Herkes sana bakıyor. O gülümseme sadece benim!

Mesajı okuduğumda kızarmıştım. Yüzümdeki gülümseme ise sırıtmaya dönmüştü.

Tuna'dan zorlada olsa ayakkabımı aldıktan sonra takımı kantine gönderip bende üzerimi değiştirmek için soyunma odasına gitmiştim.

***

♥İnşallah beğenmişsinizdir. Ben çok beğendim. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum.♥