23.

4.8K 204 64
                                    


Bir kac saatin sonunda komp alanına gelmiştik. Sude ve Ece koşarak yanıma gelmişlerdi Esat yanımdan hiç ayrılmamişti Onunla çok iyi kanka olmuştuk. Gelene kadar anamdan girip babamdan çıkmıştı. Onunla doğüm günümüz arasında 2 gün vardı.

Aaa! Doğum günüm demişken basketbol maçının olduğu gün benim doğum günüm.

Bilinmeyen: Doğum günün için heyecanlı mısın?

Arca: Sen nerden biliyorsun?

Bilinmeyen: Dedim ya senin hakkında çoğu şeyi biliyorum diye.

Arca: Madem biliyorsun bana hediye olarak ne alacaksın? ☺️

Bilinmeyen: Sürpriz!!

Arca: Yaaa ufff 🙄

Bilinmeyen: 😉

Bir numaralı çadırda ben, Sude ve Ece kalıyorduk. Birden çadırdan içeri Göksu girdi.

Göksu: Kızlar size bomba bı haberim var. Bora ve Esat kavga ediyo koşun.

Hepimiz "NE" diye aynı anda bağırdık. Çadırdan fırladım. Esat ve Bora'nın yanına gittim. Esat Bora'yı altına almış ağız burun dağıtıyordu.

"YAPMA" diye bağırdım. Esat göz ucuyla bana baktı, dişlerini sıktı ve Bora'nın yakasını hırsla bıraktı. Yanıma geldi ve kolumu kavradı. O kadar sıkıyordu ki morardığına eminim. Gözlerim doldu ve yanağımdan bir damla yaş aktı. Kolumu bıraktı ve gözlerime pişman pişman baktı. "Özür dilerim" dedi ve gitti.

Koşarak Bora'nın yanına gittim. Kolundan tutup yavaşça kaldırdım. Doğukan ve Serdar  Bora'yı çadıra götürdü. Ece yanıma geldi bir yerimden birşey varmı diye baktı. Birşey olmadığını görünce derin bir oh çekti ve geri çadıra döndü. Bende uyku kalmadığından biraz gezecektim. Eceye gezeceğimi söyleyip hırkamı alıp ormana doğru yürümeye başladım.

Yaklaşık 15 dakikadır yürüyordum. İçimde bir endişe vardı ama ne olduğunu bilmiyordum. Biraz uzakta iki kişinin konuşmasını duydum.

Bilinmeyen(1): Kızı ne yapacaksın abi?

Bilinmeyen(2): Onu mezarına götürüceğim.

Duyduğum sesten sonra bir kahkaha sesi atılmıştı. "Noluyo lan" dedim kendi kendime biraz daha yaklaştım ve daha net görebileceğim bir ağacın arkasına geçtim. Ama...bu...olamaz!?

***

AKIN! Yine mi? Ama yanındaki kişi Esad'ın en yakın arkadaşı Eray değil mi? Kimden bahsediyorlardı.

Birden biri elini ağzıma kapattı. Gözlerim sonuna kadar açıldı. Beni geri çekti ve sırtımı göğsüne yasladı. Kafamı çevirdim ve kimmiş diye baktım. Daha kaç kere şaşıracaktım aceba?

Tuna'nın burada ne işi vardı? Beni takip mi etti aceba? Yok canım burdan geçiyodur beni görmüştür. Evet evet... Yoksa Tuna da mı onlardan.

Tuna'nın ayağına bastım bir yandan da çığlığı basmıştım. Hem çığlık atıyor, hemde koşuyordum. Kamp yerine geldiğimde ilk yanıma serdar geldi. Çok koruştum ve artık enerjim kalmamıştı. Bacaklarım beni daha fazla taşıyamadı.

Tuna yanıma geldi. Artık sinirkrizi geçiriyordum. Kendimi geri çekerek "Siz katilsiniz" dedim. Sesim? Sanki benim sesim değildi. Bir piskopatın, bir sorunlu insanın sesi gibiydi. Tuna yanıma diz çöktü ve elimi tutmaya çalıştı.

"DOKUNMA BANA" diye bağırdım. Artık deli gibi ağlıyordum. Daha yeni kabusumdan kurtulmuşken, birde böyle bir olay çok fazla gelmişti.

Sude ambulansı araken Ece ve Serdar beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Yaprak gibi titriyordum. Gözlerim bı anda karardı ve uykuya daldım.

***

❤️ İnşallah beğenirsiniz. Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın lütfen ☺️❤️

TATLI RÜYALAR GÜZELİM-TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin