Olacak İş Değil!

83 9 11
                                    

Taşınıyorum! Hem de İzmir'e. Hep taşınmak istemişimdir ve en sonunda oluyor. Ama benim için gereksiz şeyleri atmak çok zor oldu ve ben çok dağınık bir insanımdır. Ya hayır ben şeyi de anlamıyorum. Sırf İstanbul'un havasından ve trafiğinden sıkıldık diye taşınıyoruz biz. Tabi bir de üniversitem İzmir'de ve babam beni çok özlüyormuş kışları. O yüzden karşı çıkmadım.

Ah, size kendimden bahsetmedim! Ben Duru Alya ama sadece Alya ismini kullanıyorum. Nedeni annemin bana hep Alya demesiydi. Hiç Duru demedi. Ve annem hastalığı yüzünden öldü. Onu özlüyorum. Her neyse. Üniversitede son sınıfa geçtim ve tercüman olacağım. Hayalim bu. Ve ben sürekli hayal kurarım. Hayal dünyam çok geniştir. Olmadık şeyler düşünürüm. Doğaüstü varlıklara inanırım. Arkadaşlarım da sürekli dalga geçer veya beni korkutmaya çalışırlar.


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Hey, Alya yine nerelere daldın. Yardım etsene kızım. Belim koptu burada benim."

Babam bana seslenince hayal dünyamdan sıyrıldım. "Afedersin babacığım taşınınca neler yapacağımı düşünüyordum da. Hemen yardıma geliyorum. Kusura bakma."

Babamın yanına gittim. Babam çok karizmatik bir adamdır. Bunda iş adamı olmasının da faydası var. Babamı çok seviyorum. Bir sürü hatama rağmen hep iyi yaklaştı, hiçbir zaman elini kaldırmadı bana. Annem de aynı babam gibiydi. Çok sabırlıydı o da. Hep yanımdaydı. Ta ki üniversite sınavına kadar. Her şey o zaman oldu. Ben sınava hazırlanırken hastalığı daha da kötüleşti. Sürekli hastaneye gitmesi gerekiyordu ama zor olduğundan onun hastanede kalması gerektiğine karar vermiştik. Tabi sürekli ziyaret ediyordum fakat sınava da hazırlandığımdan o da zordu. Sınav haftası yaklaşınca annem iyi gibi oldu bu yüzden pek ziyaret etmemiştim ve sınava yoğunlaşmıştım. Sınav da iyi geçmişti, istediğim bölümü ve yeri tutturmuştum bunu da anneme söylemiştim ama annemin ölümüyle hayatım mahvolmuştu. O yaz berbattım. Psikolojik olarak yardım aldım, tedavi oldum. Okulum İzmir'de olduğundan okul başladığında direk orada olmalıydım ama hiç istemiyordum. O zamanlarda babam bana destek olmuştu. Babamın desteğiyle İzmir'de gidip yurtta kalmaya başlamıştım. Yaz tatillerinde İstanbul'a dönüyordum bir tek.Bir de 15 tatilde. Yani bugün olduğu gibi. Şimdiyse babam benimle birlikte olmak istiyordu. Orada ev tutacağız artık. Yurtta kalmayacağım yani. Babamın gelmesinin nedenlerinden biri de işinin İzmir'e taşınması. Evi de sattık. Yani artık İstanbul'la hiçbir bağımız kalmadı.

Babamla birlikte valizleri yerleştirmeyi bitirdikten sonra arabaya bindik ve havaalanına doğru yol almaya başladık. Çok heyecanlıyım nedense. Ama yorgunluktan çok uykum gelmişti. Müzik dinlemeye başladım. Genellikle hareketli şarkılar açtım uyumamak için. Biraz zor da olsa uyumamayı başardım ama mayışmıştım.

Havaalanına geldiğimizde gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum. Fakat uçağa binene kadar dayandım. Uçakta uyudum ve uyandığımda İzmir'e gelmek üzereydik. Güzel zamanlama uykucu. Kendi kendime uykucu mu demiştim ben yoksa biri zihnime girip mi bunu söylemişti anlamadım. Saçma gelebilir ama gerçekten biri benim zihnime girmiş gibiydi. Fakat buna eminim diyemiyorum. Nedense etrafıma bakasım geldi. Ve birinin bana baktığını fark ettim. Gözleri simsiyahtı fakat birden gözlerinin rengi değişmeye başladı. Sarımsı bir renk olmuştu. Korktum ve önüme döndüm.

"Noldu kızım? Bir sorun mu var?"

"Yoo hayır. Sadece çok sıkıldım." dedim. Babama bunu söylersem endişelenirdi. O yüzden ona söylememeye karar verdim.

Tekrar arkama baktığımda o yoktu. Çok şaşırdım ve etrafıma bakmaya başladım. Nereye gitmiş olabilirdi ki birden? Tuvalete gitse görürdüm. Allah allah. Çok tuhaf.

VampirismWhere stories live. Discover now