Karşılaşma

4 0 0
                                    

Merhaba arkadaşlar. Yıllar sonra yine karşınızdayım. Buraları unutmuşum kusura bakmayın. Aşırı uzun bir zaman oldu buraya girmeyeli. Ama geri döndüm. Kitap yazmaya devam edeceğim. Uzatmadan kitaba geçelim. Uzun bir bölüm oldu. İyi okumalar.

---------------------------------------------------------------------------------

Eve vardığımda yorgun hissediyordum. Sanırım uykumu alamamışım. Bugün erken uyurum muhtemelen. Her neyse. Kahvaltı hazırlamaya başladım. Yumurta kırdım ve domates, salatalık doğradım. Çay demledim. Bunları yaparken babam uyandı ve bana yardım etmeye geldi. Hızlıca hazırlayıp kahvaltımızı yaptık. Kahvaltı esnasında markette yaşanan olaylardan bahsettim. Sonuna kadar sessizce dinlerken paniklemişti ve bana kızdığını hissettim.

Babam bana "Kızım niye düşünmeden böyle bir hareket yaptın? Ya sana bir zarar verseydi? Sana bir şey yapabilirdi. Sakın bir daha böyle düşüncesizlikler yapma." dedi.

"Baba özür dilerim. Evet haklısın bir şey yapabilirdi ama yapmadı. Ona güvenebileceğimi hissettim o an. Zarar verebilecekken vermediği için de kötü biri olmadığını görebilirsin."

"O an vermemiş olabilir ama vampir mampir diyor bu çocuk. Doğru olmasa bile öyle birinin yanında olması çok riskli. Herkes her şeyi yapabilir. Aklını başına topla lütfen. Vampir diye bir şey yoktur."

"Baba onu gördüm. Gözlerinden de hareketlerinden de çok belliydi. Sen inanmayabilirsin ama ben inanıyorum. Ve deneyimsiz olan ve kötü olanlar için çok dikkatli olmalıyız. Bunun farkında olman lazım senin de. Ben zaten farkındayım ve korkuyorum. Belli etmiyor olsam bile..." Babam beni korkusuz ve düşüncesiz sanıyor.

"Kızım ne saçmalıyorsun. Yok öyle bir şey. Korkacaksan gerçek katillerden kork. Gerçek olmayan varlıklardan değil."

"Onlardan da korkuyorum. Neyse, daha fazla bunu konuşup tartışmak istemiyorum."

Moralim fazlasıyla bozulmuştu. Sinirlerim de. Elbette inanmayacaktı ve böyle tartışacaktık. Uzatmak istemediğim için hemen bulaşıkları yapıp odama çıktım. Babam da işe gitti. Odamda biraz telefona baktım, arkadaşlarımı aradım ve konuştuk ama onlara bu durum hakkında bir şeyden bahsetmedim. Bana deli gözüyle bakmalarını istemiyordum.

Onlarla konuştuktan sonra kitap okumaya başladım. Tam kitapta heyecanlı bir yere gelmiştim ki bir tıklama sesi duydum. Balkondan gelmişti. Bakmaya gittiğimde Uzay'ı gördüm.

Ona "Ne işin var burada?" dedim.

"Sinirlerimiz üzerimizde sanırım bugün." diye tepki verdi.

Ona ters tepki verdiğimden dolayı anlamıştı. "Evet gergin ve sinirliyim."

"Neden peki? Ne oldu?"

"Seni ilgilendiren bir şey değil. Boş ver."

Ona onun hakkında konuştuğumuzu ve babamla tartıştığımı söylemek istemiyordum. Ve bir tepki vermesine izin vermeden hemen tekrar sordum. "En son neden buradasın diye sormuştum. Marketteki görüşmemize doyamadın galiba? Özledin mi beni?"

"Ah evet seni çok özledim bebeğim. Sana doyamadım." deyip beni odama doğru hafifçe ittirdi. Gerilmiş ve şaşırmıştım.

"Ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Dediğim gibi seni çok özledim. Seninle birlikte olmak istiyorum. Yatağa geç."

Oha! "Abarttın yalnız. Hem benim sevgilim var. Yapma böyle şeyler."

Yalan söylemiştim ama başka çarem yoktu. Gerçekten korkmuştum ve korktuğumu göstermemek için rol yapıyordum ve benden uzak durması için bu duruma bir el atmam gerekiyordu.

Naabot mo na ang dulo ng mga na-publish na parte.

⏰ Huling update: Mar 21 ⏰

Idagdag ang kuwentong ito sa iyong Library para ma-notify tungkol sa mga bagong parte!

VampirismTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon