"Seni akıllı biri sanıyordum Asya. Bana gelip 'seni tanıştırmak istediğim bir erkek arkadaşım var.' deseydin gözümde bu kadar küçülmezdin."

Asya tutamadığı gözyaşları ile gözlerime bakıp, "Abi..." diye fısıldadı.

"Asya odana çık, inan bana bu gün senin yüzünü görmek dahi istemiyorum."

Arkamı dönüp salona doğru gittiğimde Asya'nın koşma sesini duyabiliyordum. Koltuğa oturup ellerim ile yüzümü kapattım.

Yanıma doğru yaklaşan ayak sesleri ile başımı kaldırdım, Beren karşımda duran küçük ahşap masaya oturdu ve ellerimi tuttu.

"Asya'ya çok ağır konuştun." dediğinde gergince başımı iki yana salladım.

"Yeterince hak etti." deyip burnumdan soludum, "Ömer'i kıskandırmak için yaptığı aptal planlara bak. Ömer'i de döveceğim kardeşimi bu hale nasıl getirdi."

Beren gözlerini devirip, "Saçmalama." diye diretti, "Bak bu onların ilişkisi Asya'nın yaptığı doğru demiyorum ama o yaptığı hatanın farkında."

"Bu saçma kıskançlık yüzünden belalı çocuklara bulaşırsa ne olacak? Etrafta böyle olan çok insan var. Ömer... cidden onu savunduğumu veya onu övdüğümü düşünme ama o iyiydi. Asya'yı gözüm kapalı emanet edebileceğim birisiydi."

Beren yanaklarımı sıkıp, "Ya demek Ömer'in, Asya için iyi biri olduğunu kabul ediyorsun." dedi.

"Ağzımdan daha fazla laf alamazsın."

Beren gülerek yanıma oturdu ve başını omzuma koydu, "Tamam, bu gece konuşmayın ama yarın muhakkak konuş o çok üzüldü."

"Bazen üzülmek iyidir, hatasını daha iyi anlar."

Beren, karnımda belirgin olan kaslara vurup, "Demir!" dedi.

"Tamam yarın olsun bakarız."

****

Beren'in Anlatımı

Çalan alarm ile birlikte gözlerimi açtım ve telefonuma ulaşarak beynimi işgal eden alarm sesini kapattım. Gözlerimi ovarak  yattığım yerden doğruldum ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra daha da ayılmış bir hale gelebilmiştim.

Odamdan çıkıp Asya'nın odasına doğru yürüdüm kapısını açıp içeriye girdiğimde yatağının toplu olduğunu gördüm. Tahmin ettiğim gibi, bizden önce kalkıp gitmişti. Yeniden kendi odama girdim ve hızlıca telefonumu elime alıp Asya'yı aradım.

Asya telefonu meşgule attığında derin bir nefes aldım, yeniden aramak için hamle yapacakken gelen mesaj ile durdum.

'Bir kaç gün eve gelmeyeceğim, beni merak etme.'

Mesajı umursamadan Asya'yı aradığımda telefonuna ulaşılamıyordu. Yeniden ve yeniden denesem de sonuç aynıydı. Er ya da geç açacaktı bu telefonu!

Dolabıma gidip günlük yuvarlak yaka şifon midi boy olan kırmızı elbiseyi aldım ve hızlıca üzerime geçirdim. Ayakkabı olarak ise krem rengi bir topuklu ayakkabı giyindim. Saçlarımı dalgalandırdım, makyajımı da tamamladıktan sonra hazırdım. Koridoru geçip merdivenlerden inerken mutfaktan takırtı sesleri duydum. Adımlarımı mutfağa yönlendirip içeriye girdiğimde gördüğüm manzara ile gülümsedim.

Demir tabağın içinde coco pops döküyordu, beni fark edince elinde ki coco popsa bakıp boğazını temizledi daha sonra coco popsu masaya bırakıp, "Bence bu eve bir çalışan alalım, sabahları kahvaltı hazırlamak çok zor." dedi.

Gülerek yanına gidip dolaptan bir tabakta kendime çıkarttım ve Demir'in tabağının yanına koyarak içine coco pops doldurdum.

"Bence sadece kahvaltı için istemiyorsun, akşam yemeği için de istiyorsun."

Büyük Patron 2Where stories live. Discover now