🌉-26-🌉

2.5K 223 90
                                    

Bir okuyucum Jimin için kullandığım tabirden rahatsız oldu halbuki bu bir hikaye gerçek değil ona bakılırsa ikisi de gerçek hayatta polis değiller ya da Lisa ve Kook kardeş değil

Başka kitaplarda da Jimin kötü pozisyon alıyor ama onlarda hiç kötü yorum görmedim bu sadece hikaye amaçlıdır lütfen böyle şeylerden rahatsız olmayın

İyi okumalar

______

Bedenim zangır zangır titrerken ona her şeyi anlatmakta biraz zorlandım. Yattığım yatağın ayağına bakıp durmuş, ben bitirene kadar bir kelime dahi etmemişti.

Ama bitirdiğimde de bir şey dememiş, şaşırtıcı bir sakinlik ile ayağa kalkmıştı. Ve sadece tek bir kelime söyleyip, odadan çıkıp gitmişti:

"Hataydı." Dedi... Sadece hataydı?

Bense ne hissetmem gerektiğini bilemedim. Üzerimden kocaman bir yük kalkmıştı orası kesin. Ama Jungkook'un bana sinirlendiğine eminim. Ona anlatmamıştım, ki anlatmalıydım. Ama onu korumanın tek yoluda buydu... Ah başım!

"Chim iyi misin?"

Mingyu içeri girip yanıma oturunca kaşlarımı çattım. Şimdi fark ettim de beklediğim tepki kesinlikle bu değildi.

"İyiyim sanırım. Jungkook çıktı gitti."

"Fark ettim. Aşırı sakindi ve çok daha tuhaf bir şey oldu."

Kaşlarımı kaldırıp onunla ilgilendiğimi belli edince ağzındakini çıkardı.

"Bana sarıldı! Jeon Jungkook, amirim, sevgilin, bana sarıldı. Ve teşekkür etti Jimin. Sonra da normal bir tempo ile yürüyüp gitti."

"Gitti mi? Öylece mi?"

"Öylece. Kaçırdığı keçilerini aramaya gitmiş olabilir."

Göz devirsem bile haklıydı. Çünkü bende kaçırdığım keçilerimi aramayı çok uzun zaman önce bıraktım. Ulan iyiki polis olmak istedim, k-drama oyuncusu olsam rolüm bu kadar dram içermez.

"Aman bırak arasın. Belki bulurda ateş topu halinde geri gelir."

Sonrasında ise götümü ona dönüp yatmıştım. Evet yaram acıdı, deli gibi, çığlık atmak istiyorum. Ama hayır, güzel laf dedim bozamam bunu.

*

İki gündür Jungkook'tan haber alamadık. Üzülüyordum hemde çok. Keşke anlatmasaydım, kesin çok sinirlendi. Belki de geri döndü Lisa'nın yanına? Sonuçta kız tek başına hastanede kalamazdı uzun süre. Evet kesin, Jungkook yine gitti.

Sıkıntı ile nefes verip batan güneşe baktım. Uykum yoktu ama uyumak istiyorum. Aklımı Jungkook'tan alamıyorum onu düşündükçe içim daralıyor resmen. Şuan yanımda olupta bana sarılması için her şeyimi verebilirdim.

Ama bir yandan da onu korumak için yaptım bunları. Ama o bunu anlamıyor ve beni en çok kırıp üzen şeyde bu.

Köpek gibi sevdiğim heriften nasıl nefret edebiliyorum?

Başımı iki yana sallayıp kafamı yastığa koydum. İki güne taburcu olacaktım, sonra ise her yerde arayacaktım sevgilimi. Ve beni affetmesi için her şeyi yapmaya hazırdım.

*

Gözlerimi açtığımda baş ucumdaki küçük lamba yanıyordu sadece. Duvardaki saate bakınca akşam dokuz olduğunu gördüm. Yatakta gerindikten sonra Mingyu'ya bakındım ama odada yok gibi duruyordu. Derken sifon sesi duyunca tuvalet kapısına çevirdim kafamı. Mingyu oradan çıkınca rahatlamış hissettim.

"Oh, uyandın mı Chim?"

"Evet, yemek servisini kaçırdık mı?"

"Uyuyordun ama ben aldım tepsiyi."

Masanın üzerindeki tepsiyi gösterince gülümsedim. Hala sıcak duruyordu.

"Jungkook geldi mi hiç? Ya da aradı mı seni?"

Yüzü düşüp başını olumsuz anlamda sallayınca hemen burnumun direği sızlamıştı. Beni önemsememesine katlanamıyordum.

"Chim yapma lütfen. Eminim bir kaç işi-"

"Bana bir şey olmasın diye beni görevlere götürmek istemeyen bir adam o. Şimdi ne değişti Tanrı aşkına?! Sadece onu korumaya çalışıyordum!"

Yatağa oturup bana sarılmış ve saçlarımı okşamaya başlamıştı. Ama bunu o değil Jungkook yapmalıydı.

"Biliyorum Chim. Bunların hepsini iyi niyetle yaptın. Sen iyi birisin. Belkide sadece kafası karışmıştır. Gelecektir eminim. Seni seviyor o."

"Üzgünüm Mingyu ama benim artık şüphelerim var."

_______

Geç geldi biliyorum ve boşa uzatıyor gibi hissediyorum ama öbür bölüm final yapmayı planlıyorum onu bu kadar geciktirmeyeceğim ama söz.

Babay.

Fichu, Police! _JiKook_Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin