🌉-7-🌉

6.7K 474 342
                                    

"Hadi Jimin! Sandiviçler biterse aç kalırız."

"Geliyorum Hobi."

Word dosyasını da kaydettikten sonra sandalyemden kalktım ve bilgisayarı uyku moduna aldım. Masasına yatmış ve öfleyip pöfleyerek kalemle uğraşan amirime baktım. O sırada bu bürodaki yakın arkadaşım Mingyu gelmişti.

"Amirim, öğlen yemeği vakti."

"Bana hastalıklı varlık dedi Mingyu~"

"Kim efendim?"

"Benden nefret ediyor Mingyu~"

"Amirim, kim?"

"Bana dokunma diye cırladı Mingyu~"

"Söyleyecek misiniz?"

"Bana yumruk attı Mingyu~"

"Efendi-"

"Bana bakmıyor bile Mingyu~"

"KİM LAN KİM?!"

Canım arkadaşım aniden ellerini masaya vurunca ve Jeon'un ilgisini çekince, aptal gibi sağa sola bakınmış ve benle göz göze geldikten sonra omuz silkmişti.

"Hiç kimse."

Sonra da masasından kalkıp gitmişti. Mingyu ise ağlayacak durumdaydı.

"İnsanı böyle çatlatıp bırakan birini daha da görmedim ya~"

"ㅋㅋㅋㅋ ağlama Mingyu. Aptalın teki o."

Kıkırdamış ve yanıma doğru gelmişti. Ardından beraber yemekhaneye -büromuzun yanındaki kafeye- gittik.

*

O bok kafalı Jeon kömçük ağzını bir daha şapırdatacak olursa-

"Amirim sessizce yer misiniz?"

"Noyo?"

Ne zıkkımlanıyorsan onu...

"Makarnayı, daha, sessiz, ye. Yalvarırım."

"Bon goyot sossoz yoyorom!"

Hıı bende eben.

Gözümün teki seyirmeye başladığında masadan sakinliğimi koruyarak kalktım.

"Herkese afiyet olsun."

"A-aa, Jimin dokunmamışsın tabağına?"

"Pek aç değildim Chen-Su noona. Acıkırsam yerim bir şeyler."

"Peki, sen bilirsin."

Sonra kafeden çıkmış ve büroya geri dönmüştüm. "Amirim" sıfatlı yürüyen hormon her yerde asabımı bozuyor kahretsin!

*

Öğlen molası bitmişti ve şimdi de fotokopi makinesi başında nöbet tutuyordum. Hayır amirim bana inat olsun diye aynı vakanın YÜZ tane kopyasını istemedi tabi ki, iftira atmayın çok ayıp!

"Sakin ol Jimin. Bunu da atlatırsın. Yaparsın aslanım. Hadi koçum. İyiyiz iyiyiz..."

Kendimi destekleyecek şeyler söylüyordum ama ne kadar işe yaradığı tartışılırdı.

"Hey!"

Ne var anasını satayım NE?!

"Evet amirim?"

Elime yan kafenin poşetini tutturunca bakakaldım.

"Bu nedir?"

"Kek ve latte. Açsın biliyorum."

Fichu, Police! _JiKook_Where stories live. Discover now