Beni Ölümüne Sev ki Sana Gülümseyeyim

186 13 6
                                    

Rose öfkeyle bardağı sıktı. Lanet Morgan.

O adamdan tiksiniyordu.

Iris bir haftadır ortada yoktu, ne kadar sıkıcı. Rose ikinci gün sabrını kaybederek onun yerine gelen beyinsiz hizmetçiye Iris'in nerede olduğunu sorduğunda aldığı cevap Morgan'ın emirleri gereği artık onun yerine kendisinin geleceğiydi.

Tiksinç fare. Kaçış biletini kendisinden uzaklaştırıvermişti.

Bardağı öfkeyle masaya bırakıp kendisini ilgisizce izleyen hizmetçiye döndü. Onun kendisini küçük gördüğünün farkındaydı, bu kadın Rose'dan daha iyi olduğunu sanıyordu.

Hah. Rose bir Dior'du. Kimse ondan daha iyi olamazdı.

-Çay olduğunu iddia ettiğin bu iğrenç şeyi önümden kaldır hemen dedi buz gibi bir sesle. Kafanın içinde bir beyin taşımadığının farkındayım, ama en azından tad alma duygun normal bir insana yaklaşacak seviyededir diye ummuştum, bir kez daha hayal kırıklığına uğrattın. Tebrikler.

Kadının vücudu öfkeyle gerilse de sessizce çayı önünden aldı. Kadının bu tepkisizliği Rose'u sinirlendiriyordu.

-Aslında dedi. Geri getir o çayı.

Kadın ona kaşlarını kaldırsa da fincanı geri yerine koydu. Rose tatlı bir şekilde gülümsedi.

Ve çayı kadının kafasından aşağı boşalttı.

-Boşa gitmesin dedim dedi Rose ilgisizce kadının şok olmuş ifadesine bakarken. En azından korkunç kokunu örter bu.

Kadının dişleri öfkeyle kenetlendi.

Rose sırıttı.

Kimse, ama kimse bir Dior'a aşağılayıcı bir şekilde davranıp yakayı sıyıramazdı.

---

-Biliyor musun, bütün ailem her zaman benim yöntemim konusunda çok meraklıydı dedi Wendy dünyanın en ilgi çekici şeyiymiş gibi tatlısını incelerken.

Karşısındaki sessizce ona baktı, o da merak ediyordu.

-Yani övünmek istemem ama bu işte en iyileri benim dedi Wendy mutlu bir şekilde gülümseyerek. Onları bile istediğim yöne çekiyorum bazen ve bir türlü nedenini anlayamıyorlar. Nasıl yaptığımı bilmek ister misin?

Konuğu kafasını salladı, gerçekten bilmek istiyordu. Wendy sırıttı.

-Pekala, bakalım. Sevgili kuzenlerimden biri insanları kendisine aşık etmeye bayılıyor, onları böyle kontrol ediyor. Bir diğeri ise onları ilgiye boğuyor, onun gibi birinden gelen bu aşırı ilgi insanları sarhoş gibi yapıyor ve bu ilgiyi kaybetmemek için her şeyi yapıyorlar. Çok sevgili küçük kuzenim insanları kendisinin tam istediği şekilde davranabilsinler ve düzgün düşünemesinler diye ölümüne kızdırıyor. Sevgili oradan oraya zıplayan "pire" kuzenim ise insanları kendi yarattığı durumlara çekip belli seçenekler sunuyor onlara, kısaca Tanrı'yı oynuyor. Ablam ve abime gelince, şey ablam genelde insanları korkutmayı tercih eder, abimse hayatı bir satranç gibi görüyor. Bütün bu yöntemlerin ortak yönünü fark edebildin mi?

Konuk olumsuz anlamda kafasını salladı. Bütün bu yöntemlerin hepsi farklıydı ve hesi de muhtemelen çok etkiliydi. Wendy kıkırdadı.

-Hepsi kendilerini öne çıkarıyorlar diye açıkladı. Belli bir paterne bağlı kalıyorlar hep. Onlara bakınca onların tehlikeli olduğunu biliyorsun ve yöntemlerini bir süre sonra anlayabiliyorsun. Ed her zaman çevreye flörtöz bir hava yayıyor, Si her zaman ilginin merkezinde, Rosie hep öfkeli, Izzy hep yalan söylüyor. Kitty her zaman korkutucu ve Edgar her zaman rasyonel. Beni nasıl tanımlarsın?

Hai finito le parti pubblicate.

⏰ Ultimo aggiornamento: Mar 09, 2019 ⏰

Aggiungi questa storia alla tua Biblioteca per ricevere una notifica quando verrà pubblicata la prossima parte!

TANRILAR VE CANAVARLARDove le storie prendono vita. Scoprilo ora