63. Bölüm: *Geç kalmak...*

1K 51 23
                                    

helöööö... n'abersiniz bakalım? bölüm biraz geç kaldı kusura bakmayın. ama buradayım... 

bölüm şarkısı; Tuğkan - Dönesim Geldi... 

bölümü Fatmakllll ithaf ediyorum. oyların için teşekkür ederim...

***************

Her şey karşılıklı bu dünya da. sen bir şey aldıysan hayattan, o da senden alacak. Tek bilmediğin zamanı... ne zaman? hayat ne zaman dönüp hesap soracak senden? Şimdi mi? çünkü bedelleri unutmaz hayat. Bir de tutulmamış sözleri... her şeyin bir bedeli var bu hayatta. En çok da mutluluğun...

Alaz'ın gözlerimin önünde acı çekmesi, üzgün olması, benim onun gözlerinin önünde ağlamam ve ikimizin de hiçbir şey yapamaması...

*

Ezgi gitmek istese de tabiki izin vermemiştim. "Ezgi neler olduğunu anlatacak mısın?"

"Bir şey olmadı. Sadece gitmek istedim o kadar."

"Buraları hızlı çekimle geçip bir an önce gerçekleri söylediğin kısma gelebilir miyiz?" Dedim göz devirerek.

"Simal tamam, hiçbir yere gitmiyorum. Hadi git kitap oku, kulaklık tak ama beni rahat bırak." Dedi.

"A-ha. Kesin çok önemli bir şey oldu."

"Seni Alaz bıraktı. Niye?" Diyerek konuyu değiştirdi. Derin bir nefes verdim yüzüm düşerken. Anlatmak isteseydi ben sormadan anlatırdı zaten. Ya da bu kadar konu değiştirmeye çalışmaz ve en önemlisi beni rahat bırak demezdi. Bunu herkese dese bile bana demezdi.

"İstediğin gibi olsun." Diyerek arkama yaslanıp kitabımı elime aldım. odaya bir sessizlik çökerken Ezgi derin bir nefes alıp dayanamayıp konuştu.

"Emrah beni öptü" demesiyle gözlerim kocaman olurken hızla kitabı kapatıp ona döndüm. "Hangi Emrah? Deniz mi?" Yanakları kızarırken beni başıyla onayladı. "Oha. Ne zaman? Nasıl oldu?" Dedim son günlerimin aksine heyecanla.

"Simal bakma öyle. Bir anda oldu her şey." Dedi utanarak.

"Sen ne yaptın?"

"İttim." Dedi fısıldarcasına.

"peki... seni üzen ne? Seni öpmüş olması mı? yoksa başka bir şey mi var?" diye sordum ciddi bir şekilde. Son zamanlarda ikisinin çok yakın olduğunun farkındaydım. Onların birlikte olması beni mutlu ederdi ama Ezgi'yi üzenin ne olduğunu merak ediyordum.

"bilmiyorum... ama..." yanakları pembeleşirken dikkatle ne diyeceğini bekledim. "galiba. Beni öptüğüne üzülmedim. Sorun şu utandım ve kafam çok karışık ve.... Korkuyorum."

Bana bakmıyor sadece parmaklarıyla oynuyordu. Egemen'e gerçekten aşık olmadığının farkındaydı ama birine gerçekten aşık olduktan sonra aynı şeyleri yaşamaktan korkuyordu. Hele ki karşısında ben ve Alaz gibi bir örnek varken... "Ezra kafanın karışık olması önemli değil. Önemli olan kalbinin ne dediği..." gözleri beni bulurken hafifçe gülümseyip devam ettim. "ben bu olacakları bilsem yine Alaz'ı severdim. Aşktan kaçılmaz. Sen kaçtıkça o seni daha güçlü bir şekilde sarıyor."

*

Sabah beni yataktan kaldıran ise Aslı ve Derin'in beni ısrarla aramasıydı. Onlar hala beni hayata döndürme çabaları içindeydiler. Dünkü verdiğim sinema sözünü bugün tutmamı istiyorlardı. Akşam üstü buluşuruz diyerek itiraz etmelerine izin vermeden kapatmıştım telefonu. Ezgi'yle bütün gece konuşmuştuk. Bu yüzden ikimizde çok geç yatmıştık. Kitaba dalmışken saatler çok çabuk geçmişti. Ezgi odasında neler düşünüyordu bilmiyordum ama gidip öğrensem iyi olurdu.

Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin