31. bölüm: Bir yeri tanımak

1.1K 54 9
                                    

*DÜZENLENDİ*

Multi, Ezgi Mira

Keyifli okumalarr....

***********

Karşımda birbirine girmiş ikiliyi görünce tedirgin olmadım ya da şaşırmadım. Sokakta bile kavga edenleri görünce küçük de olsa merak ederdi insan ama ben artık karşımdaki manzaraya şaşırmıyordum. Alaz ve Pamir... Yaptıkları tek şey buydu zaten; kavga etmek.

Hakan hoca soru çözümü ile ilgili ikişerli gruplar oluşturuyordu ve Alaz'ın grup arkadaşı Pelin olurken benim grup arkadaşım Pamir olmuştu. Alaz buna itiraz etmişti ve onun peşinden bende onun Pelin'le birlikte çalışamayacağına itiraz etmiştim. Hakan hoca Alaz ve beni eşleştirecekken bu sefer de Pamir Pelin'le çalışmak istemeyerek istemişti. O sırada ders bitmiş ve hoca sınıftan ayrılmıştı. Tabii Alaz'la Pamir'de birbirine girmişti. Gerçi Pamir tek cümlesiyle Alaz'ı kışkırtmıştı ya neyse.

"Kaderin işi işte. Simal ile benim birlikte olmamız için çabalıyor." Dedi eğlenerek ve dudaklarında ruhsuz bir gülüş belirirken devam etti. "Tıpkı Elçin ve seni birleştirdiği gibi."

Hiçbir şey söylemeden onları ayırmaya çalışanların arasına bile girmeden sınıftan çıktım ve soluğu Müdür odasında almıştım. Pamir'le en azından farklı sınıflarda olursak her şey daha iyi olabilir. Denemeye değer.

Yeni Müdürü buna ikna etmek zor olmamıştı hatta sandığımdan kolay olmuştu. Ben en olmadı babamı bile aramayı düşünmüştüm. Müdür odasından çıkarken cebimde titreyen telefonumu çıkardım. Kavga bitmişti anlaşılan.

"Kavga bitmiş ve yokluğum fark edilmiş sanırım."

"Neredesin Simal?"

"Bahçeye çıkıyorum."

"Geliyorum." Dedi ve kapattı. Okul kapısından çıktığımda durup Alaz'ı beklemeye başladım. Alaz' a kızgın ya da trip atıyor değildim ama Pamir bana her yaklaştığında bu kadar sinirlenmesinin sebebini bilmek hakkımdı sanki.

"Nereye kayboldun birden? Arkamı döndüm yoksun."

Gülümsedim hafifçe. "Öğrenirsin yakında." dediğimde kaşları çatıldı ve hoşnutsuzca homurdansa da uzatmadı.

*

Saatlerdir kalkmadığım masadan kalktığımda kafamın içinde dönüp duran formüller vardı. Kendimi koltuğa bırakırken mutfağa inip yiyecek bir şeyler hazırlasam daha güzel olabilirdi ama şu an yorgundum ve kendimi beş dakika izin verebilirdim. Gözlerimi kapatırken titreyen telefonumun sesiyle yeniden araladım ve arayana baktım. Kayıtlı olmayan bir numaraydı. Kaşlarım havalanırken açıp kulağıma götürdüm.

"Efendim."

"Simal?"

"Pamir?" dedim şaşkınca.

"Nasılsın Simal?" diye sordu sanki sürekli konuşuyormuşuz da araması çok normalmiş gibi davranması kaşlarımı çatmama sebep oldu. "Sen arayıncaya kadar çok daha iyiydim. Ne istiyorsun Pamir?" Ayrıca numaramı nereden bulmuştu bu?

"hadi ama bu kadar kaba olmamalısın. Hem Alaz da yok. Konuşmamız aramızda kalır."

"seninle konuşmak istediğimi mi sanıyorsun?"

"evet."

"yanılıyorsun Pamir çünkü seninle konuşmak istemiyorum. Bu yüzden de kapatıyorum." Telefonu kulağımdan çekip kapatacakken duyduğum soruyla durdum.

"Elçin'in kim olduğunu biliyor musun Simal?"

Kapatmam gerekiyor ama neden kapatamıyorum? Telefonu tekrar kulağıma götürüp sessiz kaldım. Hiçbir şey bilmiyordum ve en çok merak ettiklerimden biri de buydu. Elçin kimdi? Bu yüzden kapatamıyordum.

Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin