Bölüm-34

23.9K 1K 87
                                    

Elime vazoyu alıp, aynaya doğru fırlattım. Artık kendimden tiksiniyorum!. Yüzümün sağ tarafı yanmıştı.

O lanet hastaneden 1 hafta önce çıkmıştım. Yaralarım iyi oluyordu ama yüzüm olmuyordu! Doktorlar her ne kadar geçeci desede geçmiyordu. Kahretsin!!

O psikopat patronun bana yaptıklarından dolayı şikayetçi oldum. Şu hakettiği yerde. Kuzey'i ise görmek bile istemiyorum. Aptal babası yüzünden hayatım karardı. Zaten ablam Barış abinin yüzüne bile bakmıyor, adını duymak dahi istemiyordu.

Dizlerin üstüne çöküp, göz yaşlarımı geri göndermeye çalıştım. Ağlamayacaktım. Ne olursa olsun ağlamayacaktım. Güçlü olacaktım.

Oturduğum yerden kalktım ve saçlarımı yanık tarafa toplayarak görünmemesini sağladım. Artık ne kadar görülmeyecekse? (!)

Kapıyı açıp, odamdan çıktım. Aşağı indiğimde sürtük annem ve ablam üzgün bir biçimde oturuyorlardı. Yine birşey olduğu belli.

Ablamlar beni görünce burukça gülümsedi.

-Otur Esin, sana birşey söyleyeceğiz.

dedi ablam, anneme bakarak.

Ablam daha fazla dayanamayıp, ağlamaya başladı.

-Neler oluyor?

-B-babam.

Babam mı? O pisliğin adını bile duymak istemiyorum. Ama şimdi nedense kalbimde hareketlenme oldu. Çünkü ondan hala korkuyorum, aynı zamanda nefret ediyorum. Bana yaptıklarını hala dün gibi hatırlıyorum.

-N-ne olmuş ona?

Ablam ilk bana sonrada anneme baktı.Annemde daha fazla dayanamadı ve ağlamaya başladı.

-Ağlamayı kesip, ne olduğunu söyleyecek misiniz?

diye bağırdım. İnsanı merakta bırakıyorlar. Aslında babam olacak herif umrumda bile değil ama ne olduğunu öğrenmek istiyorum.

-B-babam...öldü.

Ne?!! Bana onca acıyı yaşatan adam ölmüş müydü? İçimde tarif edilemez bir duygu oluştu. Üzülme, sevinç hiçbir şey yoktu. Neden ama? O pisliğn öldüğüne sevinmem gerekiyorken neden hiçbir şey hissetmiyorum.

-Nasıl ölmüş?

dedim güçlü görünerek. 

-Akciğer kanseri.

O kadar içkiyi içerse olacağı buydu. Zaten ölümünün böyle olacağını az çok tahmin ediyordum.

-Mezarına gitmek istiyorum.

Bana bunca acıyı yaşatan kişiyi son kez görmek istiyorum. Beni bu hale getiren adamı...

-A-ama Esin.

-Hayır abla görmek istiyorum.

-Peki ama ben gelmem.

Ablamı başımla onaylayıp, anneme döndüm. İlkten gözlerini kaçırdı. Oda babamdan nefret ediyordu. Görmemek istemesi gayet dolay.

Anlamıyorum bütün acıları ben çekiyorum, babam yalnız beni dövüyor ama ben onu görmek istiyorum. Bu tam bir salaklık, ama babamı o iğrenç evi son kez görmek istiyorum.

-O adamın mezarını görmek bile istemiyorum.

-Mezarı İzmir'de mi?

-Evet.

-Sabahleyin İzmir'e gideceğim.

dedim ve cevap vermelerini beklemeden odama çıktım. Dolabımdan sırt çantası aldım ve içine bir kaç kıyafet,pantolon ve tişört koydum.

Fazla birşeye ihtiyacım yoktu zaten. Bilgisayardan İzmir'e yarın için gidiş bileti aldım. Saat 06:00'da.Dönüş almadım neden bilmiyorum geri dönmeyi düşünmüyorum. Burada kalmak için bir nedenim yok. Kuzey, Aslı, Tuna yok! Beni buraya bağlayan herhangi bir şey yok. Aptalca bir neden bile yok!

Tabiki de geri dönmeyeceğimi ablamlara söyleyemem. Annemin umrunda bile değilim ama ablamı bilmiyorum. Bu duruma alışsa iyi olur.

Daha fazla oyalanmayıp, pijamalarımı giydim ve yatağıma uzandım. Gözlerimi kapatıp, bu dünyadan kurtulmayı diledim.

********

Sabah alarmın sesiyle yatağımdan kalktım. Saat sabahın beşiydi. Neden çaldı ki bu alarm. Daha sonra beynime dank etti. Ben bugün İzmir'e gidiyorum. Beni sevmeyen babam için, ona içimdekileri anlatmak istiyorum.

Dolabımın karşısına geçtim ve yırtık siyah dar paça pantolonumu giydim. Üstüme yine siyah salaş bir tişört geçirdim. Saçlarımı düzleştirdim ve çantamı alarak, aynanın karşısına geçtim. Yüzümdeki yanıkları kapatıcıyla geri kapattım. Oturduğum yerden kalkıp son kez odama baktım. Burada olamamak üzücü.

Aşağı indiğimde ablam oturmuş, beni bekliyordu. Gözleri ağlamaktan şişmişti. Ablam yanıma gelip bana sıkı sıkı sarıldı. Göz yaşları tişörtümü ıslatmaya başlamıştı bile.

-Geri dönmeyeceksin değil mi?

dedi ablam, ağlayarak. Ablam sandığımdan fazla zeki. Burada kalamayacağımı biliyordu. Yaşadıklarım berabattı ve yalnız kalmaya ihtiyacım var.

Ondan ayrılıp, omuz silktim.

-Belki gelirim, bilmiyorum.

Bence buraya gelmem büyük bir hataydı. Geri dönmeyi düşünmüyorum.

-Okul için rapor aldım. İzmir'e git ve düşün. Seni daima bekleyeceğim.

Daha fazla burada kalamam. Ablama son kez bakıp, evden çıktım.

Sokağın sesizliği ve boşluğu ile yürümeye başladım. Arkamı dönüp ablama bakamıyorum bile. Eğer bakarsam gidemezdim. Ama buradan gitmem lağzım.

Tuna'yı, Aslı'yı, Emir'i ve en önemlisi Kuzey'i unutmam lağzım.

Otobüs garına gelince durdum. Son bir kez İstanbul'a baktım burada kalmamın anlamı yoktu. İzmir otobüsene binip, yola koyuldum.

Artık herşey benim için bitmişti...

Arkadaşlar geçen bölümlerde Esin İzmir'e gideceğni söylemiştim. Bazı okuyucularım inanmamıştı ama gerçek oldu.
Arkadaşlar kısa oldu biliyorum ama derslerden yazacak vakti bulamıyorum. İnş. Yb'yi beğenirsiniz.
+45 beğeni ve +20 yorum istiyorum.♥♥♥

Asi KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin