Bölüm-43

19.4K 921 118
                                    

Okuldan çıkarken bugün Aslı'yı hiç görmediğimi farkettim. Galiba bugün okula gelmedi. Ne kadar berbat bir arkadaşım! Bu konu hakkında daha fazla durmadım ama söz konusu Aslı. O derslerin hiçbirini kaçırmayan ineğin teki. Tabi ineği kötü anlamda kullanmıyorum, sadece fazla çalışkan olduğu için kullanıyorum.

Merakıma yenik düşüp, Aslı'ların eve doğru yürümeye başladım. Zaten buraya o kadarda uzak değil. Saatime baktığımda daha 6'ya geliyordu. Eve geç kalmam.

-Naber kanka?

Dedi Tuna kolunu omzuma atarak. Iy kanka mı? Ergen ergen laflar, ergenlerdende, ergen laflarından da haz etmem. Hemde hiç.

-Daha ergenlikten çıkamadın mı Tuna?

Dedim küçümseyerek. Tuna bana bakıp kocaman kahkağa attı. Ona bakıp hafiften sırıttım. Onun mutlu olması benide mutlu ediyordu. Galiba gerçek dostluk böyle birşey.

-Nereye gidiyorsun?

-Bugün Aslı okula gelmedi, ona gideceğim.

-Neden gelmedi?

-Ben nerden biliyim Tuna, gidince öğrenicem.

Dedim bıkkın bir şekilde. Tuna dakkada 100 soru sormayı nasıl beceriyor? Soruları beni çok geriyor.

-Tuna hadi gidelim!!

Tuna'ya bağıran Emir'e döndüm. Uzun zamandır onu görmüyorum. Umrumdada değil, açıkçası.

-Tamam geliyorum. Hadi ben kaçtım.

Dedi Tuna ve yanağımdan öperek ,koşmaya başladı. Iy ben öpülmekten nefret ederim. Sinirli bir biçimde Tuna'ya baktım, o ise benim bu halime bakıp, gülüyordu.

-Seni bir elime geçirirsem Tuna...!

-Yakalarsan yaparsın Esin.

Dedi Tuna ve koşmaya başladı. Valla koşacak halim bile yok. Yürümeye devam ettim. İlk defa bir erkek beni yanağımdan öptü. Bu kişi en iyi dostum Tuna. Bunun altında birşey aramıyorum çünkü onun ablamı sevdiğini çok iyi biliyorum.

Adımlarımı hızlandırıp Aslı'ların evine ulaştım. Kapıyı çaldığımda Aslı'nın annesi olduğunu tahmin ettiğim sarışın bir kadın karşımda duruyordu.

-Ben Aslı için geldim.

Kadın bana içten bir şekilde gülümseyip, beni içeri davet etti.

-Aslı odasında canım.

Dedi ve odasını gösterdi. Bende onu başımla onaylayıp, Aslı'nın odasına doğru yürüdüm ve kapısını tıklamadan içeri girdim. Çok kaba biriyim. Aslı'ya baktığımda gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bu ne hal?!

Aslı'nın yüzü çökmüş, ağlamaktan gözlerimi kanlanmış. Tıpkı bir zombiye benziyordu. Hızlı bir şekilde yanına gidip oturdum. Oda yanıma gelip bana sarıldı. Gözyaşlarının tişörtümü ıslatmasına izin verdim.

-Ne oldu Aslı?

Aslı göz yaşlarını silip, yeşil gözlerini bana çevirdi. Kötü birşeylerin olduğunu seziyordum. Aslı derin bir iç çekip, konuşmaya başladı.

-E-emir.

Emir mi? Yapma ama bir erkek için zombi gibi olmaya ne gerek var? Bende Kuzey'den sevdiğim adamdan ayrıldım ama hiç bu kadar kendimi harap etmedim. Ben acımı içime atan, dışarıdan güçlü ama bir o kadarda güçsüz bir kızım.

Bazı insanlar bir kere ölmek için fazla güçlüdür. Allah'ta onları hayal kırıklıklarıyla ve aşk gibi şeyler vererek onu daha fazla ruhsal olarak öldürür. Ama ben güçlü biriyim.

Asi KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin