4

9.7K 147 29
                                    

Öncelikle eğer tepki önerisi gelmezse bende kendi kafamdakileri yazarım ve ben mutlu son ve sevgi dolu hayatlardan nefret ederim.  Bu yüzden durmadan hüzünlü şeyler yazıyorum gerçi yazmamak için kendimi engelliyorum da ama neyse umarım seversiniz 🖤

_________
  Biasına " Yıldızlar boşuna kayıyor,  benim zaten dileğim kabul oldu " Dersen tepkileri:

Namjoon: anlamsız gözlerle sana bakar.  İlk dediğinde anlamamış ve anlamadığını belli etmemek için de sana geri sormamıştır ama yüzündeki garip bakıştan zaten anlamışsındır neler olduğunu.

Kıkırdar ve ellerinin arasına yüzünü alırsın. Vanilya kokusu iyice günyüzüne çıkarmıştır,  buda senin daha derin nefesler almanı sağlıyordur. O an için her şey daha berrak gelir gözüne ve yanağını okşarsın

" Namjoon~ yıldızların kayması anlamsız zaten tek dileğim sendin ve gerçek oldun" Dersin.  Bu sefer kıkırdayan taraf namjoon olur.

Kollarını boynuna sararak gülümser

" Bazen bir şair gibi konuşuyorsun"


Jin:  mutfakta harıl harıl bir şeyler anlatıyorken jin'e doğru bakarsın.  Bu sabah geç kalkmıştır gözleri şiş ve saçları birbirine girmişken aslında oldukça güzel gözükyüğünü mırıldanırsın.

" Ve sonra (y/n) ...  Hey beni dinlemiyor musun? " Sorusuna karşılık kaşlarını kaldırırsın

Az önce ne sormuştu? 

" Dinliyorum...  " Dediğinde jin huzursuzca mırıldanır
" Hayır dinlemiyorsun " Der sende bunun üzerine Jin'in yanına geçerek,  fısıltı tonunda konuşursun

" Dünkü kayan yıldızı hatırlıyor musun? . Hani ne dilediğimi sormuştum ya? " Kafasını iki yana sallayarak sana bakar

" O an hiç bir şey dilemedim zaten dileğim çoktan seninle gerçek olmuştu"


Suga:  bu bad boy çocuk Keskin bakışlarla sana doğru bakıyordur çizdiğin gökyüzü resmi hayli ilginç gelmiş gibi gözüküyordu veya sadece senden böyle şeyler beklemiyordur

" Her ayrıntıyı mı çiziyorsun? " Diye sorunca

" Gözüme çarpan her detayı " Dersin elindeki fırçayı beyaz boyaya daldırırken suga kıkırdar

" Yıldız kayıyor önce dilek tut ve sonrada kayan yıldızı çiz belki şans getirir" Dıyerek masumca sana bakar sende elindeki fırçayı bırkarak sugaya doğru dönersin

" Yıldızlar boşuna kayıyor sen zaten yanımdasın " Dersin

Suga elini saçına saldırarak gülümser

" Sadece öpsem olur mu?"



J-hope:  dans pratiği yaparken birden bir kapı sesi duyulur sen ve j-hope oraya doğru bakarsınız gelen jungkook'tur ağzında bir şeyleri hem yemeye çalışıp hemde size bir şey anlatmaya çalışıyordur

" Sakin ol jungkook ne oldu? " Diye soran hoseoka baktın.  Jungkook oldukça mutlu ve heyecanlı gözüküyordur.

"Hyung dışarı çıkın hemen!!  Kocomon Bor ( yutkunma sesi)  kayan yıldız manzarası var.  Art arda kayıyorlar gidin ve dilek tutun" Diyip odadan çıkar sende o arada hoseoka dönersin

" Yıldızlar bugün senin için kayıyor (y/n)  "dediğinde gülümsersin

" O zaman yıldızlar boşuna kayıyor zaten dileğim gerçek oldu " Der ve sarılırsınız


Jimin:   bedenini dolaba yaslamış kimine bakarsın kavga etmiştiniz ve kavgadan sonra farklı yerlerde oturmuştunuz jimin oldukça sinirlidir.  Açıkçası jimini ilk defa bu kadar sinirli görüyorsundur

" Yapma dediğimde yapma (y/n)  neden illa senin dediğin olması için çabalıyorsun?  Bu böyle devam edemez!!! " Dediğinde kalbin kırılmıştı fakat hiç bir şey demiyordun

Hava iyice kararmış ve yıldızlar belirginleşiyordu balkona çıkmanın iyi bir şey olacağını düşünerek  adımlarını atmaya başladın.  Demirliklere tutunarak yıldızlara bakıyordun.

Tam o ara jimin elinde ceketle içeri gelerek omzuna ceketi bıraktı.  İşaret parmağıyla ileriyi göstererek

" Yıldız kayıyor dilek tut" Dediğinde hafif tebessüm ederek konuştun

" Zaten dileğim kabul oldu yıldızların kayması umrumda değil "
( ve sarılırsınız)

Tae:   arabayla babaannesinin mezarına gidiyordunuz.  Evet tae babannesine çok değer veriyordu ve sende bunu biliyordun ama yinede oraya gittiğinizde taenin ağlaması seni mahvediyordu

" Tae senin için çok önemli biliyorum ama bu sefer fazla uzun kalmazsak olur mu? " Diye sorarsın çünkü orda ne kadar süre kalırsa o kadar çok üzülüyor ve ağlıyordu

Tae kafasını aşağı yukarı sallıyarak seni onaylar

Akşama doğru oraya varmanıza az bir yol kalmışken Tae ile bir cafeye gidersiniz cam kenarından gökyüzü oldukça güzel görünüyordu

" Hava fazla kararmasada yıldızlar oldukça parlak değil mi? " Taenin sorusuyla kafanı gökyüzüne çağırdı evet öyleydi

" Bu akşam yıldızlar kayıcak her akşam olduğu gibi ne diliyiceksin " İkinci soru karşısında kıkırdarsın

" Bir şey dilememe gerek yok zaten dileklerim gerçek oldu " Dersin Tae de aynı şekilde sırıtarak burnuna küçük bir öpücük kondurur

Jungkook:  yıldızlar,  fallar ve birçok şeye hiç inanmamıştınız zaten kayan bir yıldıza umut bağlamak ne kadar doğru ki? 

Sizin aksinize Jungkook oldukça gökyüzüne Meraklı ve ilgiliydi ona göre yıldızların anlamı vardı ve dilek tutmak hatta tutmamak aptallıktı önemli olan gerçekleşmesi değilde o anki heyecanı yaşamak olarak görüyordu

Akşama doğru Jungkookun çekimleri bitmişken terasa çıkarsınız Jungkook gözlerini kapatıp rüzgarı ve rahatlamanın huzurunu hissetmeye çalışıyordur.  Sende omzuna yaslanmış onunla birlikte kafanı arkaya atmıştın ki Jungkook un sesiyle ilkildin

" Sanırım bu Yıldız senin için kaydı haydi dilek tut " Der sende Jungkook ama doğru dönerek kollarını ona sardıktan sonra

" Gerek yok zaten dileğim gerçekleşti" Dersin hafif tonlu bir kıkırtıdan sonra Jungkook sana sarılarak yeniden gözlerini yumar

Bangtan ↭ reaction Where stories live. Discover now