'Neyin var.'  bir şey demeden elimi tuttu ve ilerlemeye başladı.

'Ders başlayacak sonra konuşuruz.'   o görmesede başımı salladım ve biraz gerisinde kalan adımlarımı daha büyük atıp yanına geçtim. 

Sınıfa girdiğimizde eşit ağırlık öğrencileri olarak bir sınıfta toplanmıştık yine. Hemen arkadaki sıramıza geçtiğimde Ares'te yanıma oturdu.  Vücudumu ona döndürüp baktığımda bana kısa bir bakış attı ve cebinden çıkardığı telefonla ilgilenmeye başladı.  Bu canını sıkan şey neyse öğrenmem gerekti.  

İçeri giren Deniz ve Nehir gülümseyerek ön sıraya geçtiklerinde Deniz elindeki tostu bana uzattı.

'Al kanka bu senin.' 

'Sağ ol kanka.'  tostu alıp ısırdığımda üzerimde hissettiğim yoğun bakışların sahibine döndüm.

'Yer misin sende?  Bak kimseyle paylaşmam normalde ama seninle paylaşabilirim.'   Ares'in yüzünde bir gülümseme oluştuğunda onu güldürebildiğim için kendimi tebrik ettim ve tostan ısırdığım tarafı değilde diğer tarafı uzattım.  Ares tostu çevirip benim ısırdığım taraftan ısırdığında şaşkın bakışlarımı üzerine sabitledim.  Gerçi bende onun ısırdığı yerden ısırırdım ama Ares bazı konularda fazla titizdi.

'Bugün sevgililer günüymüş ya lan.'  Nehir bir anda arkasını dönüp bağırdığında yüzümü buruşturdum.

'Peki bundan bizene Nehir.'  dediğimde Nehir gülümsedi.

'Haklısın kanka. Deniz Bey'in aklına bile gelmemiştir eminim.'  dediğinde saçlarını savurarak önüne döndü. Deniz ile göz devirip şirine gülümsedim.  Yazık bu çocuğa acıyordum yaa.

'Nehir canım kankam. Sevgiyi böyle tek bir güne sığdırmak sence de aptalca değil mi?  Bence boşu boşuna trip atma.'   Nehir kaşlarını çatıp bana döndüğünde bir şey dememiş gibi yapıp tostumu yemeye devam ettim.

'Tost ne kadar güzelmiş demi.'  ağzım dolu dolu konuştuğum için Ares gülsede başını salladı.  Ares'in sevgililer günü için bir şey yapmayacağını biliyordum ama en azından belki biraz sarılsa yeterdi.

İçeri giren hocayla birlikte yediğim tostu bıraktım ve kitaplarımı çıkardım.  Ders Edebiyat olduğu için fazla özen gösteriyordum bu derse.
Bir de seviyordum edebiyatı. 

Hoca dosyasını bırakıp derse geçtiğinde gülümsedi.

'Çocuklar bugün sosyal medyadan falan gördüyseniz sevgililer günü.  Bugün her şeyi bir kenara bırakıp aşk hakkında konuşalım.'   dediğinde gülümsedim. Hocayı seviyordum. Genç olmasının yanında çok anlayışlı biriydi.

'Evet Cem sana göre aşk kelimesi ne ifade ediyor?'  Cem ayağa kalkıp hocaya baktı.

'Hocam bana göre aşk çok büyük duygu.'  dediğinde yerine oturdu.  Gülümsedim büyük bir duyguydu aşk. 

'Evet bakalım Adin sence aşk nedir?'  bana yönelen soruyla ayağa kalktım.

'Aşk bence her şeydir hocam.  Aşk gözyaşıdır. Aşk acıdır.  Hüzündür. Üzülmektir.  Mutlu olmaktır. Ağlamaktır.  Aşk bir anda bütün duyguları yaşamaktır. '  Ayşin hoca gülümseyip oturmam işaret ettiğinde bakışlarımı Ares'e çevirdim.  Gülümsediğinde gülümsedim ve önüme döndüm. Ve gelen başka cevaplarıda dinlemeye başladım.  Ayşin Hoca bir kaç kişiyi daha dinledikten  sonra gülümsedi ve ayağa kalktı.

' Herkese göre farklı bir kavram demi aşk.  Bir de aşkı en güzel anlatmış şairlerden Can Yücel'in bir şiirini okuyayım size.'

Ayşin Hoca bir masanın ucuna oturup gülümsedi  ve elindeki kitaptan bir yeri açıp okumaya başladı.

BANA İKİMİZİ ANLAT Where stories live. Discover now