'İsminin anlamını biliyor musun?' beklemediğim bu soru karşısında yüzüne baktım ve yavaşça başımı salladım.
'Cennet demek' dediğimde yüzünde belli belirsiz bir gülüş oluşmuştu.
'Benim ismimin anlamını biliyor musun?' diye sordu. Yine başımı sallad...
Yatakta sağ sola dönmenin yeniden uyumam için bir faydası olmadığını görünce kalktım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra kıyafet odasına geçip bir şort ve tişört çıkartıp giydim. Aşağı indiğimde elinde telefon bir sağ bir sola giden anneme baktım şaşkınlıkla.
Abimin yanına oturup annemi gösterdiğimde gülümsedi.
'Her zaman ki Rana Sultan işte. Herşey mükemmel olmalı onun için. Kafenin açılışında anlaştığı organizasyon şefiyle konuşuyor. Bir hata istemiyormuş' dediğinde başımla abimi onayladım.
Annem telefonu kapatıp bana baktığında gözlerimi kapadım.
'Yandım' dediğimde abimin kıkırtısını duymuştum. Kolumda dürttüğümde hala gülmeye devam etmişti. Yani o kadar kas bende olsa bende etkilenmezdim.
'Adin sen burda ne yapıyorsun. Çabuk odana çık birazdan kuaför gelir. Kızlar nerde onlarda burda hazırlanıcaklardı. Ay kafayı yedireceksiniz bana' gözlerimi açıp anneme baktım.
'anne daha kahvaltı yapmadım yaa bu ne hız' dediğimde zil çalmıştı. Hizmetlerden biri kapıyı açtığında içeri giren Nehir ve Arya'ya baktım. Nefes nefese kalmışlardı gerizekalılar.
'Köpek mi kovaladı siz hayırdır' Nehir öldürücü bakışlarını bana yolladığında susup geri arkama yaslandım.
'Kalkın çabuk yukarı çıkın. Fatma Hanım Adin' in odasına kahvaltı hazırlayıp çıkarın lütfen' dediğinde bizde kızlarla benim odama çıktık. Yatağımın üzerine kendimi atıp kuaförün gelmesini beklerken Arya ve Nehir'e kimlerin geleceğini tartışıyordu.
İçeri giren Fatma hanım ve kuaförler ile kızlar ile kalktım.
'Açsanız kahvaltı yapalım beraber. Aç değilseniz birinizin saçını yapmaya başlasın kuaför' dediğimde Arya tok olduğunu söylemiş ve saçlarının yapımı için kuaförle konuşmaya başlamıştı bile.
Nehir'de benimle birlikte aç karnını doyururmaya başlamıştı.
'Dün senden sonra Ares' te çıktı sınıftan. Seni öldürmeye geliyor diye korkmadım değil' dediğinde güldüm.
'Benim yanımdaydı zaten. Ama öldürmek için değil tuhaf gelicek ama yağmurda beraber ıslanıp beraber eğlendik. En son beni eve bıraktı' Nehir içtiği meyve suyunu yüzüme püskürtürken Arya çığlık atmıştı.
'Nehir Allah belanı vermesin yaa' peçeteyi alıp yüzümü sildim.
'Ohaa mal sen bunu daha önce nasıl anlatmazsın'
'Çünkü daha dün oldu üstün zeka' Nehir gözlerini devirdiğinde Arya'ya baktım. Saçları yapılmıştı. Makyajı için başka bir kadın tarafından yapılmaya başladı. Bende o sırada saçlarımı dün yıkadığım için temizdi. Sadece Nehir'in meyve suyu püskürttüğü yüzümü yıkadım. Odaya geri girdiğimde oturup beklemeye başladım.
Arya'nın makyajıda yapıldığında kıyafet odasına üstünü giyinmek için gitti. Kısa bir süre sonra ne renk olduğunu hala çözemediğim ama ona çok yakışan bir elbise giymişti. Saçları toplanmış ve makyaj olarak gözlerinin maviliğinin belli olması için eyeliner ve şeftali tonlarında bir ruj sürülmüştü. Harika gözüküyordu.
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
