Bölüm 20

2.2K 122 54
                                    

Eve gelir gelmez odama çıktım. Çantamı bir kenara attım ve eşofmanlarımı giyip aşağı indim.  Nehir biraz Deniz'le zaman geçireceğini söylemişti bende hala Ares'e kızgın olduğum için telefonlarını açmamıştım.  Barış'a beni eve bırakmasını istemiş ve yorgun olduğumu uyuyacağımı söylemiştim.   O da fazla ısrar etmemişti zaten.   Mutfağa geçip aldığım ve hala yemediğim noddle çıkardım.  Sıcak suyu koydum ve telefonumu almak için tekrar yukarı çıktım.  Kasıklarımda oluşan ağrıyla gözlerimi kıstım. Düşündüğüm şey başıma gelmişti.  Regl olmuştum ve ağrılı bir dönem beni bekliyordu.  Hazır hala ağrı şiddetini artırmamışken yatağımın üstüne attığım telefonu aldım ve aşağı indim.  Ocağa koyduğum suyun kaynadığını görmemle çıkardığım noddle kutusuna sıcak suyu boşalttım ve 5 dakika beklemesi için üzerini kapattım.  Boş boş beklememek için telefonumu elime aldım. Ares'ten bir sürü mesaj ve arama vardı. Açıkcası bugün konuşmak istememiştim o olaydan sonra. Haklı olabilirdi ama  bende haklıydım sanırım biraz da o kızın Ares'e aşık olmasını sindirememiştim.  Daha fazla bu durumu uzatmadan mesaj kutusuna girdim ve 'Evdeyim'  yazıp gönderdim.  Telefonumu uçak moduna aldım.  Yaptığım noddle alıp içeri geçtim. Karnımda ufak ufak sancılar başladığında yüzümü buruşturdum.  Hep böyle oluyordu  bu gece bana uyku haramdı sanırım. 

Televizyondan bir şey açıp izlemeye başladığımda bir taraftan da noddlemı yiyordum.  Karnıma birden giren ağrıyla birlikte gözlerimi yumdum.  Noddle masanın üstüne bıraktım ve yanda duran battaniyeyi alıp koltuğa uzandım. Cenin pozisyonuna geldim.  Şimdi abim burda olsa hastaneye götürürdü bu acıyı yaşamama izin vermezdi o.  Karnımdaki ağrı kendini belli etmek istercesine kasıklarıma saplanan acıyla gözümden yaş akmaya başladı.

O sırada çalan kapıyla birlikte yavaşça ayağa kalktım.

'Adiinnn'  Ares'in sesi kapıda yankılanırken biraz hızlı olmaya çalıştım ama kasıklarımda oluşan ağrı   
fazla acı veriyordu.  Kapıya yaklaşıp derin bir nefes aldığımda açtım.

'Telefonlarımaa.....'   susup kollarımdan tutuğunda içeri girdi ve kapıyı kapattı.

'Neyin var senin'   

'Karnım ağrıyor'   beni kucağına aldığında elimin birini karnıma koydum.

'Hastaneye gidelim mi?'  başımı iki yana salladım.

'Beni odama çıkartır mısın?'  

'Bu halde seni yalnız bırakmam Adin.' 

'Yalnız bırakma zaten. Odadamda sıcak su torbasıyla banyoda ağrı kesiciler var.'  

'Tamam'  başını göğsüme koydum ve gözlerimi kapattım.  Kokusu burnuma dolarken burukça gülümsedim.

'İyi ki geldin.'  odama çıktığımızda beni yatağa yatırdı ve saçlarıma bir öpücük kondurdu.

'Sıcak torbası nerde'  korkmuş gibiydi.  Regl olduğumu anlamış mıydı bilmem  ama onun yanımda olması bile şuan yetiyordu. 

'Banyoda ki çekmecede.  Ağrı kesicilerde orda. İki tane olucak'  başını salladığında banyoya girdi ve bir süre sonra tekrar çıktı. 

'Ben şunu dolduruyum bir de su getiriyim.'  başımı salladım ve elimle karnıma baskı uyguladım.  Midem bulanırken hızla kalktım ve banyoa girdim. İçimdeki herşeyi boşaltırken Ares'in arkamdaki varlığıyla durdum.

'Lütfen çık'  beni dinlemeyip yanıma geldiğinde saçlarımı topladı ve belimden tuttup ayağa kaldırdı. Lavaboda elimi yüzümü yıkadıktan sonra saçlarımı da bağlamıştı. Ayna ki yansımama baktığımda cidden korkulacak kadar kötü olduğumı farkettim. Tenim bembeyaz olmuş ve gözlerimin altı morarmıştı. 

BANA İKİMİZİ ANLAT Where stories live. Discover now