6. Bölüm/İkinci Oda

16 1 0
                                    

Sherlock'un girdiği oda tamamıyla pembeye boyalıydı, Sherlock bunun sebebini düşünürken Moriarty olayı açıklığa kavuşturdu;

"Eski dosyalarından birini hatırladın mı Sherlock? Sevgili Johnla birlikte çözdüğün ilk dava."

" Pembe üzerine bir çalışma..."

"Evet senin verdiğin isim bu."

Odanın ortasında bir sandalye vardı ve sandalyede ölü bir adamın cesedi oturur şekilde bağlıydı ve ceset ellerinin içinde bir kripteks tutar şekilde bağlanmıştı.

*Kripteks Da Vinci'nin icat ettiği ve gizli mesajları teslim etmek için kullanılan bir icattır.Genellikle şifreyi girilicek beş tane hane bulunur ve her hanede yirmi dokuz harf vardır yani bir sürü şifre olasılığı demektir.Kripteksin içinde sirke şişesi vardır ve iletilicek not papirüs kağıdına yazılır sadece alıcı şifreyi bilir ve şifreyi bilmeyen biri kripteksi kırarak açmaya çalışırsa sirke şişesi kırılır ve akan sirke papirüs kağıdını eritir ve iletilicek not sonsuza dek yok olarak yanlış kişilerin eline geçmesi önlenir.

"Gördüğün adam pembeler içindeki kadının aldattığı kocası ve onu aldatan sevgili eşiyle aynı zehir yüzünden öldüler. Ama bunlar önemli değil sadece detay vermeyi seviyorum. Adamın kucağındaki kripteksi aç ve bir sonraki oda için ipucunu bul ve bu odadan çıkma şansı yakala!

Sherlock kısa bir süre  odayı inceledi sonra cesedi incelemeye başladı cesedin tırnaklarında "anahtar bul" yazıyordu. Ne anahtarı diye düşünde Sherlock, odaya bakındı zaten pek fazla eşya yoktu ve kilitli bir çekmece gördü.

"İpucu için sağol Jim."

"Her zaman."

Sherlock çekmecenin kilidini inceldi üç dişli anahtara ihtiyacı vardı. Odayı inceledi en ufak bir düzensizlik onun için yeterdi. Gözleriyle odanın her tarafını taradı. Sonunda buldu, halının sağ tarafındaki saçaklar dümdüz duruyordu ama sol tarafındaki saçaklar dağınıktı, birbirine karışmıştı. Demek ki halı sol tarafından tutulup kaldırılmıştı. Sherlock hemen halıyı kaldırdı ve altındaki parkeleri incelemeye başladı. Görünürde bir şey yoktu. Sherlock parkelerin üstünde yürüdü, zıpladı bir tane parkeden boş ses çıktı. Sherlock hemen ayaklığı demirden olan bir biblo aldı ve parkeye sertçe vurmaya başladı, parke kırıldı. Sherlock'un tahmin ettiği gibi parkenin içi boştu ve anahtar ordaydı. Anahtarı kaptığı gibi çekmeceyi açtı, çekmecede bir kumanda buldu ama kumanda çalışmıyordu.

"Lanet olası kumandanın pilleri yok!"

Sherlock pilleri aramaya başladı, odanın her yerini karış karış aradı pilleri en son cesedin oturduğu sandalyenin altına bantlanmış bir halde buldu. Sherlock pilleri takıp kumandadaki düğmeye bastı, odadaki komidinin üstündeki oyuncak taksınin farları yandı. Farlar karşısındaki duvara vuruyordu.

"Dosyadaki katil taksiciydi."

"Sana detayları sevdiğimi söylemiştim."

Sherlock duvarı inceledi, duvardan hafif bir koku geliyordu sanki. Sherlock hışımla duvar kağıdını yırttı, bulmuştu duvarda kırmızı harflerle "ŞARAP" yazılıydı. Beş harfliydi. Kripteksin şifresi olabilirdi. Sherlock şarap kelimesinin gerçek şarapla yazıldığını fark etti. Ama üzerine pek düşünmedi nede olsa bu Moriartydi ondan beklenirdi. Ancak şifreyi niye şarap kadar alakasız bir şey seçtiği aklına takılmıştı. Ama bu düşünceleri çok önemsemedi çünkü şu an önemli olan kripteksi açmaktı. Şarap kelimesini girdi ve kripteks açıldı. Papirüste "QUİS CUSTODİET İPSOS CUSTODES?" yazılıydı

"Koruyucuları kim koruyacak..."

"Bekçileri kim bekleyecek, evet çok güzel bir latin atasözü bu söz diğer odada anlam kazanıcak ve sende artık diğer odaya geçebilirsin.

Sherlock'un önündeki kapı açıldı ve Sherlock üçüncü odaya adımını attı.

GAME IS ON/Johnlock Where stories live. Discover now