40. bölüm "Özledim. Gelsen mi?"

8.1K 393 90
                                    


-Aşkın yalanmış.

Gözlerim doldu. Öylece kalakaldım. İnanmak istemiyordum. Bu çok saçmaydı. Ateşin beni burada bırakması için hiçbir neden yoktu. Bugün 1 nisan mıydı yoksa? Hayır. Hayır. O beni hiç sevmemiş. Kardeşi olarak bile. Tamam gidebilir. Ama bir hoşçakal demek bu kadar zor olmamalıydı.

Sıradan ruh gibi kalktım. Beynim durmuş gibiydi. Bu çok anlamsızdı.
Çantamı bile almadan dışarıya koşturdum. Çünkü bu durumda çanta bana anca yük olurdu. Okulun kapısından çıktığımda öylece kalakaldım. Bu kapıdan hep Ateş'in arabasıyla çıkardım. Dişlerimi sıktım. Ve ilk gördüğüm taksiyi durdurdum.

-Abi beni **** götür.

Taksi durduğunda parayı uzatıp indim. Toprak'ın mekanına gelmiştim.
İçeriye girdiğimde geçenki sarışın çocuk yine yerleri süpürüyordu. Koluma yapıştı ama ondan kurtulup arka tarafa geçtim. Toprak'ın uyuduğuna emindim. Odasına gelip kapıyı yumruklamaya başladım.

"Toprak kapıyı aç" öyle bir ses tonuyla bağırıyordum ki sanki içeride olan Ateş'ti.

Kapıyı açmayınca çığlık atmaya başladım.

Kapıyı hızla açıp beni içeriye çekti.

-Ne s*kime geldin buraya. Diye gürledi.

Elini ağzıma bastırıyordu. Onunla göz göze geldiğimde sinirli yüz ifadem düzeldi. Gözlerim doldu. Dudaklarım büzüldü. O kadar ki beynim onu Ateş olarak görmeye başladı. Ateş'i görmüş gibi hesap sormak istiyordum. O da benim bu çıkışıma şaşırdı. Elini yavaşça çekti. Beni bırakınca ayaklarımda ki fer gitti. Yere düşecekken beni yakaladı. Uykulu gözleriyle anlamazca bana bakıyordu.
Beni yatağa oturtup yerdeki tişörtünü üstüne giydi. Ardından yanıma oturdu.
Az önceki sinirli halinden eser yoktu.

-Neden ağlıyorsun Neşe?

Gözyaşlarımı durduramadım. Ondan farklı tek şeyi sesiydi. O sussun. Ben ona Ateş'miş gibi bağırıp çağırayım

-Neşe.

Dedi mendil uzatırken. "Noluyor. Ateş kaza yaptı desen bile gelmem"

Ateş dediği anda daha kötü oldum.

-Ateş-hık- gitti. Ağladığın için sesim zar zor anlaşılıyordu.

Toprak'ın gergin yüzü gevşedi.

-Bende bir şey oldu sandım. O kedi gibidir başını alıp gider 2 gün sonra kuyruğunu sıkıştırır döner.

Daha çok ağlamaya başladım.

-Terk etti beni. Okuldanda gitti. Tayinini aldırmış. Gelmeyecek.

Son kelime kalbimin üzerine oturmuştu.

-Toprak yalvarırım onu bulmama yardım et.

Yüzüne baktığımda onunda şaşkın olduğunu anladım.

Güven verircesine sırtımı sıvazladı ancak tek kelime etmedi.

***

Ateş'in gidişinin üstünden 3 hafta geçmişti. Her gün rutin yaptığım tek şey Toprak'ı görmekti. Böylece biraz olsun Ateşe olan özlemim azalıyordu.
Ben ağlıyordum. O benden iğreniyordu. Tamam yüzü Ateşti. Ama bazı şeyler dış görünüşten daha önemliydi.

-Sesini özlüyordum. Kokusunu. Beni sarıp sarmalamasını. Onu son gördüğüm gece bana son kez sarıldığını bilseydim daha farklı olurdu. Bırakmazdım onu. "Neşe!" Diye bağırmasını özledim.

Toprak'a köpek yavrusu gibi baktım.

Yüzümü çevirdi.

-Bugünlük dozumu aldım. Artık okula gitsen iyi olur.

ÜVEY ABIM EDEBIYAT ÖĞRETMENIM MI? (No Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin