Bu sefer ne olursa olsun, taslaklara kaldırmayacağım.
Kim olduğunu bilen biri için,,
***
"Pekala çocuklar. Sene sonu gösterimizde o büyük şaheseri, Romeo ve Juliet'i sergileyeceğiz sizinle. Bilirsiniz, Romeo ve Juliet artık klasikleşmiş bir aşk hikayesidir ve izleyende her zaman aynı çarpıcı etkiyi bırakır. Daha önce izlenmiş olsa bile."
Bölüm hocamız, yirmi üç kişilik ekibin karşısında konuşmasını sürdürürken sıkıntıyla yanaklarımı şişirdim. Bir an önce bana verilen rolü öğrenip buradan gitmek istiyordum.
"Yine de, insanlar bunun klasik 'klişe'lerden olduğunu düşünmemeli. İnsanları o klasikliğin dışına çıkaracağız ve olaya biraz absürtlük katıp hikayenin romantizmi ve can yakıcılığıyla harmanlayarak gösteriyi daha etkili bir hale getireceğiz." Cümlesini tamamlayınca gözlerindeki heyecanlı parıltılarla süzdü hepimizi. Aklım karışmış bir şekilde ona bakarken devamında gelecek şeyi bekliyordum. Tıpkı diğer yirmi iki kişi gibi.
Bayan Lee, sahnede ilerleyip köşedeki cam fanusu eline aldı ve tekrar sahneden inip en baştaki koltukta oturan Min Yoongi'nin yanında durdu. "Rollerinizi kurayla belirleyeceğiz. Yani bu durumda, erkek karakterleri canlandıran kişiler kız olabilir ya da kız karakterleri canlandıran kişiler erkek olabilir. Hatta Romeo ve Juliet'i canlandıranlar hemcins bile olabilir ama bilmenizi istiyorum, rollerinizin altından kalkamayacağınızı düşünmediğimiz sürece rol değişikliği yapılmayacaktır."
"İyi de," diye ortaya atıldı biricik arkadaşım Taehyung. "Oyunda öpüşme sahnesi var. İki taraf da erkek veya iki taraf da kız olursa bu tepki çekmez mi?"
"Taehyung," dedi Bayan Lee güzel gülümsemesiyle, "Homofobiklik doğru bir davranış değil. Ülkemizde bu oldukça yaygın evet, eğer Romeo ve Juliet'i canlandıracaklar hemcins olursa, bunun aşılmasında ufak bir destek olabiliriz belki. Ne dersin?"
"Eh," diye cevapladı Taehyung. "Romeo ve Juliet olacak kişiler düşünsün artık bunu."
"Sen de olabilirsin aptal," diye konuştum gözlerimi devirip. Bayan Lee çektiğimiz kağıtları aynı anda açacağımızı söyleyerek sırasıyla herkese kura çektiriyordu. Ben ise koltuk dizisinin en sonundaydım. O yüzden baş rollerin bana gelmeyeceğine adım kadar emin olup aşırı rahattım. "Neden böyle söylüyorsun?"
"Ona bakılırsa sen de olabilirsin Jimin?" dedi sıra bize yaklaşırken.
"Emin ol başrol ben olmayacağım Taehyung. Sıranın sonundayken öyle bir ihtimal imkansız."
"Olasılıklar yanıltıcıdır Jimin." dedi Taehyung önüne uzatılan fanustaki iki kağıttan sağdakini alırken. "Ne olacağını bilemezsin."
Kaşlarım çatılırken kalan son kağıdı aldım ve Bayan Lee'nin talimatıyla hepimiz ellerimizdeki kağıdı açtık.
Umursamaz bir şekilde gözlerim özenle yazılmış ismin üzerinde gezinirken kalbim tekledi. Kulaklarım uğuldadı ve boğazım kurudu. Gözlerim irileşirken arkadaşıma baktım. İmkansız, diyordu iç sesim, bu gerçekten imkansız.
"Herkes kendi rolünü söylemeden önce," diye sesini yükselterek ortamdaki uğultuyu bastırdı Bayan Lee. "Romeo ve Juliet'in kim olduğunu öğrenmek istiyorum."
Ellerim titrerken derin bir nefes aldım ve tanrıya partnerimin kız olması için yakarırken titreyen elimi kaldırdım. "Juliet." dedim sadece. Yeterliydi, başka bir şey söylememe gerek yoktu.
Ve sol tarafımdan gelen derin ses kulaklarımı doldurdu. "Romeo."
Fısıldaşmalar tekrar artarken bakışlarım sıranın ilk başında oturan Min Yoongi ile kesişti ve ben ağlamak istedim.
Bu senenin Romeo ve Julieti'nin birbirinden haz etmeyen iki erkeğin olduğu gerçeğine inanamıyordum.
Ve biliyordum ki Bayan Lee, bu iki gözde öğrencisinin rollerini asla değiştirmeyecekti.
Siktir.
***
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
