19.Bölüm: Affetmek

3.1K 145 79
                                    


bir akvaryumu yazmak,
akvaryumda yaşamaktan
kolaydır; bu yüzden
her dize biraz eksik,
her şiir biraz yalandır...

                       Yılmaz Odabaşı


Tahir'in acıyla 'babam' demesiyle durdum. Ona dönmeden sözlerine devam etmesini bekledim.

'Babamdan bana kalan tek hatıra, o gittiğinde abim büyüktü her şeyi anlayabilecek yaştaydı ben daha küçüktüm ama kokusunu ve yüzünü az çok hatırlıyorum yangazlar zaten hiç bilmezler. Babam kreynin tepesine çıkarmış sürekli, anam ne kadar kızarsa kızsın dinlememiş hiç onu, sonra da kreynin tepesinden düşerek-'

Sözlerine devam etmedi o sustu bende anladım. Ama aklıma gelenle hemen yüzümü döndüm 'babası kreynden düşerek ölmüştü ve Tahir ona rağmen çıkıyordu' kızgınlığı belli etmek istememiştim ama o anlamıştı sanırım.

'Bakma öyle sinirli sinirli ne edeyum babamdan kalan tek şey kreyne çıkma hevesim babamı unutacakmışım gibi geliyor eğer oraya çıkmazsam.'

Yine sustum zaten o konuşuyor ben ise dinliyordum devam etti.

'Sen sana olan sevdamı ortaya koydun oraya çıkmayayım diye ama ben babama ihanet edecekmişim gibi hissettim o an'

Gözlerimden süzülen yaşları umursamadım ne ona adım atabiliyordum ne de geri gidebiliyordum üzmüştü, kırmıştı sebebi ne olursa olsun onu kolayca affetmeyecektim ama babasızlığı bilirdim tek farkımızı o kaybetmişti babasını ben ise hiç kazanmamıştım.

Tahir akan gözyaşlarını silip aramızdaki sessizliğin devam etmesine izin vermedi.

'Özür dilerim Nefesim kreyne çıktığım için değil sana olan sevdamı hiçe saydığım için ben sana deli gibi aşığım çok seviyorum sensiz nefes alamıyorum tek bir günde bu hale geldim evet suç bende ama sadece babama ihanet edeceğimi düşündüğüm içindi affet beni'

Yine sustum karşımda hüzünden helak olmuş adama ağır konuşmak istemiyordum canı daha fazla yansın istemiyordum çünkü ben kırıldığımda ağır konuşurdum ama affetmem bu kadar kolayda olmayacaktı!olamazdı! Daha öncede yapmıştı beni kırmıştı bu sefer anlaması gerekiyordu!

'Nefes bir şey de yalvarırım'

'Seni affedemem'

Elinde kalan ufacık umudunu yitirdiği yüzünün aldığı şekil ile belli olmuştu. Karanlıkla parlayan gözlerindeki yaşlar içime ok gibi saplanmıştı.

'Yapma' demişti sadece bir kaç saniye durup tekrarladı.

'Yapma Nefes kahretsin beni sensiz bırakma'

Karşımda çektiği acıya daha fazla dayanamadım.

'Seni henüz affedemem ama-'

Yüzünün aldığı umut ışığıyla sözümü kesti.

'Ama affedeceksin sadece hemen değil yani
değil mi?'

Kafamı salladım affedecektim evet çünkü bende onsuz yapamıyordum ama bana yaşattığı o hayal kırıklığını hemen unutacakta değildim.

'Seni affedeceğim elbet ama bu süreç senin çabana bağlı kendini bana affettir Tahir Kaleli!'

Gülümseyerek arkamı dönüp yanından uzaklaştım daha fazla duramazdım yoksa kollarına atlayabilirdim üzülmesi, akmayan ama gözünü doldular göz yaşları içimi daha çok yakmıştı.

Yıllar Sonra Gelen UmudumWhere stories live. Discover now