0.1

21 2 0
                                    

•Ben liman değilim , gelişini gözleyemem. Olsam bile , tutanabileceğim iplerim çoktan kendilerini suyun sessizliğine bıraktılar.

"Bunu sana söyleyemem , çünkü öyle biri yok. Şairler bazen yazmak için birilerini uydururlar. Bu işler böyle."

"Maggie , alınma ama sen bizim tarafa doğru bakarken çocuklar sürekli bana baktığını zannediyorlardı. Şiir kitabının sana ait olduğunu gördüğümde büyük bir egoyla kendim için olduğunu sanmıştım. Sonra buğday ve gökyüzünün ağaçların müthiş uyumunun Calum Hood cazibesiyle hiç uyuşmadığını fark ettim. Güzelim , belli ediyorsun." Bana ciddi bir bakış takındı.

"Bana yardım edemezsin , ben daha kendime yardım edemiyorum. Bak , bunu burada konuşmayalım tamam mı ? Gel hadi benle." Çantamı alıp Scott'a el salladıktan sonra onu şiirleri yazdığım yere götürdüm. Kütüphanenin yangın merdivenlerinden indiğinde karşılaştığın küçük sevimli iki tane bank ve bir ağaçtan oluşuyordu. Kameralar burayı görmediğinden sigara da içebiliyordum.

"Burası güzelmiş." Etrafı inceliyordu. Çantamdan paket çıkartıp uzattım. Tek kaşını kaldırıp paketten bir dal aldı ve ağzına yerleştirdi. "Babanın bundan haberi var mı ?"

"Kapa çeneni..." ağzıma bir tanesini yerleştirip kıkırdadım , önce kendiminkini sonra onun sigarasını yaktım. "Ne diyordum... hah , sana nasıl bir umutsuz vaka olduğumu anlatacaktım. O kişi sarışın hastası... ben değilim. Şu ana kadarki tüm sevgilileri rock ve punk müzikle aşırı içli dışlıymış taklidi yapıyorlardı. Ben severim ama öyle giyinmiyorum..."

"Bence giydiklerin tatlı."

"Teşekkür ederim. Aslında senden hoşlansam işler daha kolay olurmuş. Senin sevgililerine benziyorum." Bunu söylemem üzerine kahkaha attı.

"Biraz ama merak etme bu defteri okuduktan sonra senin sevgine olan saygımı hiçbir içgüdüm çiğneyemez." Kıkırdadım. Yerime iyice yerleştim.

"Burayı başkalarına gösterme olur mu ?"

"Olur. Sen neden umutsuz olduğunu düşünüyorsun ?"

"Calum bak teklif ettiğin şey çok tatlı hiçbir arkadaşım bana bunu yapmadı , ama bazı şeyler olmamalıdır. Karşısında tir tir titriyorum resmen." Defteri karıştırıp bir sayfayı açtı.

"Ve bedenim , o kadar güçlü değil , koca ağaç değil bir yaprağım , koca rüzgar bulutların ardından gelen , bulutların ardındasın." Yüzüme baktı. Gözlerimin tam olarak içine. "Beni yanlış anlamanı istemiyorum. Sana değil ama şiirlerine aşığım Maggie. Cidden onla birlikte olmak istemiyor musun ?"

"Ben sadece korkuyorum. Hislerimin değişmesini istemiyorum. Her istediğini yapıcak kadar seviyorum onu, bana zarar versin istemiyorum." Sigaralarımızı bitirmiştik. O gün sadece kafasını salladı. Bu , kendi yöntemlerimle halledeceğim , demekti.

Sea In Your Eyes / A.IWo Geschichten leben. Entdecke jetzt