14.Bölüm Zorundaydım

104 9 3
                                    

Sefa beni kolumdan tutup arkasına ittiği anda bir anlığına şuurumu kaybetmiş Gülnur'un homurdanıp Hakan'a saldırışını izliyordum fakat elimden birşey gelmiyordu.

-Sefa yardım etmezsen ölecem.

-İşime gelir aslında ama işte vicdanım el vermez bekle.

O sırada Sefa masada duran yumurta tavası ile Gülnur'a vurmaya başladı. Gülnur hafif bir şekilde sağa sola sallanmaya başladı. En son Sefa'nın darbesi ile yere yığıldı. Daha hızlı bir şekilde vuruyordu. Beyninin suları akıyordu resmen. Çok geçmeden Gülnur'un içinden gelen hırıltı seside kesilmişti.

-Sağol Sefa.

-Sende olsan aynısını yapardın.

Her ne kadar sessiz bir şekilde söylesede dudaklarını okudum Hakan'ın;

-Emin olma...

-Hakan, Sefa iyi misiniz?

-Ben iyiyim sen nasılsın asıl Ekin?

-Şoktayım ben şuan bilmiyorum nasılım.

-Şu cesedi ne yapalım?

-Dışarı atacağız Sefa Ekin içerde kalsın sen benimle gel kapıdan atalım.

Güvenemedim Hakan'a ya Sefayı da dışarda bırakırsa.

-Sevgilim sen banyoya git ben Sefa ile atarım.

-Tamam birtanem.

Hakan banyoya yöneldi. O sırada Sefa benden yardım istermiş gibi baktı. Yanıma yaklaşıp elimi tuttu.

-İyisin di mi?

-Evet evet şu lanet olası şeyi dışarı çıkarırsak daha iyi olacam.

Sefa başını sallayıp ayaklarından tuttu bende ellerinden. Kapıyı açmak için cesedi bırakan Sefa açtıktan sonra beni uğraştırmadan ayağı ile dışarı itti o anda cesedi gören bir et yiyen yada herneyse cesede aç bir köpek gibi saldırıp caddeye doğru çekti. Umarım bizi fark etmemiştir diye dua ederken kapıyı kapattık.

-Ekin artık kimseyi almayalım.

-Bencede Sefa.

O sırada Hakan salona girdi.

-Sevgilim su vereyim mi?

-Olur aşkım kendinede al bir bardak.

-Bende alabilir miyim?

Hakan'a başımı salladım bir bardak Sefaya da ver anlamında oda bana 2 gözünü birden kırparak onay verdi.

-Buyur sevgilim, Sefa buda senin.

-Teşekkür ederim Hakan.

Bende o sırada yüzümü Hakan'a çevirdim. Boncuk boncuk terliyordu.

-Sevgilim ne oldu?

-Bilmiyorum aşkım galiba olayın şokundan ama iyiyim.

Fakat hiç iyi değildi. Sezdim yani bunu..

-Ekin bir dakika gelir misin?

-Geliyorum Sefa.

Yatak odasına geçtik kapıyı kapatıp.

-Hakan'ın durumu teyzeminki gibi oldu ben teyzem ileyken böyle terliyordu yoksa Hakan.

Susması için elimle ağzını kapattım ve odadan çıkıp Hakan'a doğru yürüdüm.

-Ekin ben yaralandım...

-Hakan sus bu koca dünyada bir tek sen kaldın ve senide kaybedemem..

Sözler boğazıma düğümlendi sadece ağlamaya başladım. Hakan uzanmak istediğini belli etti. Ve bende uzanması için yardım ettim. Ateşi vardı çok kötüydü onuda kaybedemezdim. Sefa kolumdan tutup. Kendine doğru çevirdi beni.

-Ekin kendine gel herkes bir şeyler kaybediyor ve gitmeliyiz.

Bu lafı duyduktan sonra yüzüne bir tokat attım. Ağlamaktan ve sinirden kıpkırmızı olmuş gözlerim ile baktım ona.

-Senin yüzünden oldu. Gülnur denen o şahsı içeri alan sendin sadece sus sen çok istiyorsan gitmeyi kapı orda. 

Hakan'ın yanına oturdum. Vücuduna sıcaklıktan dokunamıyordum. Gözleri desen kan kırmızısı olmuştu. Kucağımda can veriyordu sevdiğim adam. Sefa'nın arkasına dönüp dış kapıya ilerlediğini fark ettim.

-Nereye gidiyorsun? Sefa saçmalama.

-Önemli değil Ekin boşver..

Elime soğuk bir el dokundu ve bir anda irkildim. Hakan elimi tutup ağzına götürmeye çalışıyordu. Sefa bunu fark edip beni çekti. Hakan yere düştü kalkması biraz zaman aldı. Dış kapının ve salonun ortasında duran kapıyı kapattı Sefa fakat bu tutmazdı onu. Hakan'ı bu halde görmek beni yıprattı. Sefa kolumdan tutup gitmemiz için adeta yalvarıyordu.

-Ekin lütfen gidelim.

Elimden bir şey gelmedi kolumdan tutup can havli ile beni dışarı çıkardı. Dış kapıyı da bir hışım kapatıp sokağa çıkmıştık.

Bir Zombi Aşkı (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin