Bölüm ~ 32

653 111 70
                                    

Güney:

"Ben bu kapının.." diye söylenirken hala Songül'ün üzerindeydi.

Songül:

"Güney kalk da bakalım hadi."

Güney:

"Dur sen bu halde gelme. Ben bakarım." diyerek kalktı.

Kapıyı açtığında yüzü kanlar içinde yerdeki Cüneyt'i gördü.

"Cüneyt.." dedi şaşkınlıkla. "Ne bu halin?"

Cüneyt konuşacak halde değildi.

"Y.. yardım.. et.." dedi güçlükle.

Güney kollarından tutup içeri aldı ve kapıyı kapattı. Onu bu halde dışarda bırakacak değildi.

Songül Cüneyt'i o halde görünce şaşırmıştı.

"Cüneyt! Ne oldu?"

Güney Cüneyt'i kanepeye bırakırken Songül'e üstüne bir şey alması için işaret etmişti.

Songül odaya çıkıp sabahlığını giydi ve geldi.

Songül:

"Ne oldu Cüneyt? Kim yaptı bunu?"

Cüneyt:

"Çiğdem'in ailesi.."

Songül:

"Çiğdem?" derken Cüneyt'ten hamile olan kız olduğunu anlamıştı.
Güney derin bir nefes alıp elini saçlarının arasından geçirdi.

"Niye yaptılar?"

Cüneyt:

"Çiğdem'in hamile olduğunu öğrendiler... Ellerinden kaçmasam öldüreceklerdi beni."

Songül de Güney de böyle bir durumda ne diyeceğini bilemiyordu.

Güney:

"Songül.. pansuman malzemelerini getir de pansuman yapalım."

Songül kalkıp odadan pansuman malzemelerini getirdi ve Güney'e verdi. Şu durumda Cüneyt'e pansuman yapacak değildi.

Güney pamuğa tentürdiyot döküp Cüneyt'in yüzünü temizlerken Cüneyt Songül'e baktı. Dağılmış saçları kızarmış dudağı ve boynundaki iz...

Cüneyt:

"Yanlış bir zamanda geldim galiba." dedi Songül'e ters bakışlar atarken.

Songül sessiz kalmıştı.

Güney:

Yıllar SonraWhere stories live. Discover now