D14"Emin olmak için duygusal kanıtların da olabilir."

258 30 18
                                    

Saeyoung Choi

Küçüklüğümden bu yana her zaman bir şeyler için endişelenmiştim.

Kardeşim, geleceğim, hayatım, çevrem ve benzeri birçok şey.

Büyüdüğümü hissetmem bir şeyleri başarmam ile olmuştu ve bu çok güzel bir duyguydu. Yine de, benim için buruktu da. Başarmak için feda etmem gereken şeyler olmuştu çünkü.

Fazla dramatik olabilir belki fakat ben kaybetmeye hayatımın başından başlamıştım.

Ailemi, heveslerimi, isteklerimi.

Ve daha şu an hatırlayamadığım küçük bir çocuğun arzulayabileceği birçok şeyi.

Şu an bunları düşünüyorum çünkü, ne zaman duygusal bir gelişme yaşasam aklımdan tüm yaşamım geçer.

Bugün, şans eseri yanlışlıkla atılmış bir mesaj sonucu hayatıma giren, ve yine hayatıma yön vermesine izin vermiş olduğum insanın sadece kalbime yakın olmadığını da öğrenmiştim.

Japonya'ya Kore'den geldim ve çok şaşırtıcı değil ki bir Koreliyim.

Bu yüzden sanal ortamımın yarısını geldiğim yerin toplumu oluşturmakta. Ve sanal üzerinden tanıştığım birinin bana bu denli yakın olması yeteri kadar şaşırtmışken, üstüne bu kişinin benim için yeteri kadar özel olması duygusal bir gelişmeye sebep olmuştu.

Zafer kazanmış gibiydim.

Bu kişi benim için nasıl mı bu kadar özel olmuştu?

İnanın ben de bilmiyorum.

Eğer üzerinde düşünüp yorumlamam gerekirse, şunları söyleyebilirim:

Ortalama aynı sebeplerden ötürü kurduğum arkadaşlıklar, kısa vaadeli ilişkiler veya duygusuz, sadece bazı şeylerin hatırına ilerleyen sohbetlerin arasında parlayan bir seçenek gibi görünüyordu bu kişi bana.

Şu an bu düşünce beni üzse de, onunla muhattap olma sebebim sadece kendime eğlenecek bir şey bulmak istememdi. Çünkü benimle kurduğu ilk iletişim komik ama saçma bir ses kaydı ile olmuştu. İlk dinlediğimde gülmekten düşüp kırdığım sandalyem geliyor aklıma şimdi ise.

Böylesine farklı bir insanı tanıma fırsatım varken kesinlikle kaçırmazdım. Kaçırmadım da.

Zamanla onu daha iyi tanıdım. Kişiliği, konuşması ve duruşu hoş gelmeye başlamıştı. Hatta salakça biliyorum ama, bazen onu kendimle hayal ettiğim bile olmuştu. Bunu yaptığım zamanlar, ona olan sevgimin başlangıcı, benim bunu henüz fark etmediğim zamanlardı.

Hobileri hoşuma gidiyordu. Yetenekleri, mizahı ve üzgün olduğumda beni teselli edişi. Çıkarsız ve içten bir sohbetti benim için o sayfa.

Ya da, tamamen kendim olabildiğim.

Herkese karşı yapmacık bir samimiyete sahipken, gerçek yüzümü ilk olarak ona göstermiştim.

Her şeye rağmen de beni kabul etmişti.

Bir anne gibi. Bu sıfatın yerine daha işime gelecek bir tanesini kullanacak olursam eğer; "eşim" gibi.

Benim için birden çok anlamı ifade ediyordu ve bu özel olması için yeterli bir sebepti.

Böylelikle onu sevdiğime dair kaşe basmıştım kalbime.

Fakat asıl diyeceğim şey şu ki,

Başından beri özdeşlik kurduğum bu iki Saki de aynı kişi çıkmıştı.

Bu bir çeşit travmaydı benim için. Bunu ilk anladığımda vücudum, birçok duyguyu anda anda yaşadığı için ne tepki vereceğini bilememiş, duygularla yaptığı ortak toplantı sonucu gözyaşında karar kılmıştı.

Bu hüzün gözyaşları değildi ama. Tamami ile mutluluğun belirtimiydi.

Nasıl mı anlamıştım?

Emin olmak için duygusal kanıtlar da olabilir.

°°°
Bir sonraki bölüm veya (şu an tahmin yürüttüğüm için herhangi bir kesinlikle karar kılamıyorum) ondan sonraki bölüm çok güzel şeyler olacak ve üzerinde iyi çalışmak istediğim bir konuyu ele alacağımdan ötürü gelmesi uzun sürebilir. Fakat uzun sürmemesi adına çaba sarf edeceğim. :)

 Dimple お | Choi SaeyoungWhere stories live. Discover now